33~Seni Öpebilir miyim?

117 15 3
                                    

Yazardan

Yeonjun aklında yine binbir düşünce ile Soobinin yanında sessizce yürüyordu. Yıllar sonra babasını görmek onda değişik hisleri uyandırmıştı. Üstelik böyle mutlu olduğu bir günde bunların olması sanki kötüye işaret gibi düşünüyordu.

Neden babasının ona verdiği hayalleri kendinden çok sevdiği biri ile yaşarken bu hayal gibi günü bölmek zorundaydı. Hem kızgın hem de üzgündü ne için kızgın ya da ne için üzülüyor hiç birini bilmiyor. Tek bildiği annesinin bundan haberi olmaması.

Sb:Yeonjun, iyi misin?

Yj:...

Sb:Yeonjun!

Yj:Ha! ne?

Sb:İyi misin diye sordum? Eve geldik ama bir kelime bile etmedin. Endişeleniyorum.

Yj:Özür dilerim Soobin seni endişelendirmek istemedim. Sadece aklımda çok fazla şey var. Fark etmeden dalıp gitmişim.

Sb:İstersen bana ne olduğunu anlatabilirsin. En baştan başlasan bile dinlerim.

Soobin gamzeleri çıkana kadar gülümsedi. İçten içe Yeonjun'u sakinleştirmek istiyordu. Onun çok şey yaşadığını ama hala mutlu olabildiğini görmüştü bugün, ayrıca bir anda tüm mutluluğu ve neşesinin kaybolup gittiğini de gördü. Duygular böyledir her zaman seninle değillerdir ama içinde bir yerlerde mutlaka gün yüzüne çıkmayı bekler tıpkı insanlar gibi. Seni terk edip giden, yarı yolda bırakan çok insan olur hayatında ama içinde hep kalır. Anılar olsun, sözleri olsun onun hakkında en ufak şey bile kalır içinde. Tekrar gün gelip karşılaştığında içinde olan tüm şeyler çıkar ortaya.

Soobin Yeonjun'un ellerini sıkıca sarıp yumuşak gülümsemesini asla yüzünden düşürmeden onu dinlemeye hazırdı.

Yj:İşte demiştim ya gördüğümüz adam babamdı diye. 7 yıl önce beni annem ile başka bir kadın için bırakıp gitti. Bir daha hiç geri gelmedi ondan ne haber ne başka birşey aldık ama bugün onu gördüm. Nereden hatırladım, nasıl tanıdım bilmiyorum yüzüne bile bakmadım bakamadım daha doğrusu. Birde başka birinden çocuğu olmuş ismini de benimle aynı koymuş. Beni hiç götürmediği lunaparka başka çocukları götürmüş. Benim ne eksiğim vardı? Beni hiç mi sevmedi?

Soobin dayanamayıp sıkıca sarıldı Yeonjun'a. Neden kendini hep sevilmeyen, unutulup bir köşede kalmış biri gibi görüyor? Halbuki Soobin'in en sevdiği insan o, annesinin tek ailesi o, arkadaşları içinde çok değerli ama bunun farkında değil. Sevilmenin nasıl bir şey olduğunu mu bilmiyor acaba? Diye düşündü Soobin uzunca Yeonjun'a sarılırken.

Sb:Biliyor musun? bazı yıldızlar toz bulutundan oluşmuş bazılarında delikler var bazıları ise buzdan oluşmuş ama hepsi de parlıyor. Herkesin bir kusuru vardır herkesin bir eksiği, ihtiyaç duyduğu bir şey vardır ama sen yine de mükemmelsin çünkü benim yıldızımsın.

Yj:Böyle şeyleri nereden biliyorsun? Hem ne alaka?

Sb:Cidden romantizimden anlamıyorsun. Diyorum ki babana ihtiyaç duymana gerek yok ya da başka birine sen kendin de oldukça güçlüsün.

Yeonjun Soobin'in ne kadar ince düşünceli biri olduğunu düşündü. Onun gibi olmak istedi sevdiklerine hep destek olmak istiyordu ama destek alan hep o oluyor. Soobinin de dediği gibi kendi başına güçlü olmak istiyor ya da öyle hissetmek.

Yj:Zaten ona ihtiyacım yoktu bu zamana kadar da hiç yokluğunu hissetmedim. Annem benim için çok uğraştı hiç bir zaman eksik kalmamam için çok çabaladı. Ama bazen istiyorum bir babamın olmasını hatta biliyor musun?

Sb:Hayır?

Yj:Ben hiç lunaparka gitmedim demiştim hatırlıyor musun?

Sb:Evet hatırlıyorum.

Yj:Babam ile gidecektik ama babam o gün eve gelmedi. Ondan sonra her gün, her ay, her yıl bekledim ama gelmedi bende hiç bir zaman lunaparka gitmedim.

Soobin heyecanla ayağa kalktı birden.

Sb:O zaman ilkin ben oldum.

Yj:Ne?

Yeonjun bir yandan gülüp bir yandan da sordu. Sonunda yüzüne bir tebessüm gelmişti.

Sb:İlk defa gittin değil mi lunaparka? Ve benimle gittin bu yüzden ilkin benim.

Ellerini beline yerleştirip bilmiş bilmiş konuştu. Yeonjunun güldüğünü görünce içine su serpildi. Onun yüzünü asık görmek kalbini sızlatıyordu. Hep gülmesini istiyordu.

Yj:Keşke her ilkim sen olsaydın. Belki o zaman pişmanlık duymazdım.

Soobin kalktığı yere geri oturarak merakla sordu? Belki de kıskançlıkla sordu demeliyim.

Sb:Diğer ilklerin ne ki?

Yj:Boşver, sende pişman olmadığım gerçekten sevdiğim ilkler olursun. Ne dersin?

Sb:Seni öpebilir miyim?

Yj:Ne?

Sb:Ne? Şey bir şey yok.

Soobin kızaran yanaklarını saklamak için önüne döndü. Yeonjun da utanmıştı ama ilk adımı atmak istiyordu. Soobin'i öpmek için ona doğru yaklaştı. Kısa küçük bir öpücük kondurdu yanağına.

Sb:Dudaktan olmalıydı.

Dudağını büzerek sitem eder gibi konuştu. Tatlı olmaya çalışıyordu ama her haliyle tatlı zaten.

Yj:O da bir daha ki zaman. Olur mu?

Sb:Unutmak yok. Eğer unutursan ben unutmam ona göre ha?

Yj:Peki peki.

Yeonjun gülerek karşılık verdi. İçinde sanki hiçbir dert kalmadı Soobinin bir sözcüğü, bir gülücüğü her şeyi yok edip dünyada sadece ikisinin kaldığını sanki kimseciklerin onları rahatsız edemeyecek gibi hissettiriyordu.

İyi ki ona sahipti.

Performans aşırı mega ultra iyiydi çok beğendimmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Performans aşırı mega ultra iyiydi çok beğendimmm.

Umarım sizde bölümü böyle aşırı mega ultra beğenirsiniz😽💞

Gülle mi atıyorsun? | YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin