Gece geç saatlere kadar oturup sohbet ettik. Uzun zaman olmuştu onlarla böyle oturup sohbet etmeyeli, kendimize vakit ayırmayalı. Ne kadar da özlemeşim.
Saat 3 gibi yatakları hazırlayıp uyuduk biraz fazla geç yattığımızdan sabah 7'de kalkmak hayaliyle zor oldu. Ve bizde kalkmadık. Annemi kandırıp geçirdikten sonra okula gitmek zor geldiği için geri uyumaya karar verdik. Evet biraz okuldan kaytarmış olabiliriz.
Hk:Hyung ben çok açım sanırım ölücem, tahminen ne zaman hazır olur bu yumurta?
Yj:Kıçını yayıp yatıcağına gelip yardım edersen birazdan yersin yumurtanı.
Hk:Ama ben misafirim....yine o tatlı suratını yaptı bana karşı. Bunu hep kullanıyor ve benim kanacağımı biliyor ama bu sefer hayır seni küçük velet.
Yj:O kıçını kaldır ya da yumurta yerine dayak ye. Hangisi?
Hk:Haha bu da sorumu? Zaten bende tam yardıma geliyordum.
Tepkisine sırttıktan sonra yaptığım işe geri döndüm. Saat öğlen bir buçuk falan ve 3 aptal yemek yapmaya çalışıyoruz hatta cebelleşiyoruz. Ben yaparım diye tutturduğum yumurtayı yaktım. Beomgyu keserim diye eline aldığı domatesi hala kesiyor. Yaklaşık yarım saattir domates kesiyor. Kai ise, şey yapıyor şey, nerede o?
Yj:Huening nerdesin? İşten kaytarmana izin verir miyim sence? buraya gel.
Yanan yumurtanın tavasını lavaboya atıp Hyuka'yı aramak için mutafaktan çıktım. Tam o sırada karşımda hırkasını çıkaran Soobin'i gördüm. Ne işi var burada? Evimi nerden biliyor? Ve dinlenmesi gerekirken neden buraya geldi?
Sb:Selam!
Yüzünde tatlı bir gülümsemeyle birlikte elini salladı. Onu görmeyi beklemiyordum. Aniden kalbim hızlıca çarpmaya başladı. Evet biliyorum bu aşk ama bu kadar hızlı atması normal mi?
Yj:Senin ne işin var burada?
Sb:Fazladan misafir istemiyorsun sanırım.
Yj:Hayır hayır, sadece evde dinlenmen gerekirken neden buradasın?
Sb:Seni görmek istedim.
Yj:Beni mi? Neden ki?
Sb:Sence de çok fazla soru sormadın mı? Huening kai çağırdı beni bende kırmadım geldim.
Yj:Beni görmek için gelmedin yani?
Sb:Hayır bunun için geldim.
Sırıtıp yanımdan ayrıldı ve mutfağa doğru ilerledi. Ben ise domatese dönmüş suratımla orada öylece kaldım. Buna neden bu kadar utandım. Normal bir şey değil mi? Sadece arkadaşı olan beni görmeye geldi. Ne var bunda? Saçmalıyorsun Yeonjun.
Yüzümde ki salak ifadeyi sildikten sonra Soobin'in arkasından bende mutfağa girdim. Gördüğüm görüntü. İki saniye yalnız bırakıyorum hemen işten kaytarıyolar. Birde üstüne Soobin'e yumurta yaptırıyolar.
Yj:Ne yapıyorsun sen? Bırak şunu hastasın sen git yat. Hey siz neden ona kendi işinizi yaptırıyorsunuz?
Bg:Valla ben domatesleri kestim istersen bak sunum bile yaptım.
Arkamı dönüp tezgahın üstünde ki yardım çığlıkları atan domateslere baktım. Yazık nasıl işkenceler gördüler kim bilir.
Yj:Waow hayran kaldım omeygat bu bir harika dostum. Nasıl becerdin?
Bg:Meslek sırrı canım gizli tarif.
Hk:Hyung sadece domates kestin abartma istersen.
Bg:Kes, sen ne yaptın sanki?
Hk:Hiç birşey benim işim bu ve bunda ustayım uzun süre hiç birşey yapmadan durabilirim bu benim yeteneğim.
Yj:Seni öldürüp mezara ters gömdükten sonra hiç birşey yapmadan milyonlarca yıl durabilirsin.
Hk:Yok kal-
Sb:Eyvah!
Soobin'in sesi ile hemen ona baktım. Bana doğru endişeli bir şekilde dönüp. Özür dilemeye başladı.
Sb:Çok çok özür dilerim ben bir tık yumurtayı yaktım. Sizi dinlerken dalmışım da...(Yeonjun o kadar tatlıy ki ona bakarken bir anlığına gözlerinde kayboldum.)
Yj:Önemli değil sana bir şey olmadı ya? İyisin değil mi bir yerin yaralanmadı?
Bg:Abartma sadece yumurta yanmış. Ah yazık şu yumurtalar hiç mi gün yüzü göremeyecek?
Sb:Beomgyu haklı abartılacak bir şey yok sadece hiç kimse yemek yapamıyor.
Hk:Ve bu demek oluyor ki aç kaldık. Hayır hyung birşey yap ben yemek yemek istiyorum.
Sb:Şey yapalım o zaman, sipariş edelim nasıl fikir?
Bg:Akıllı insan bir başka oluyor.
Yj:Tamam öyle yapalım o zaman.
Yanan iki tava lavabonun içinde biz ise oturma odasında ne yiyeceğimizi tartışıyoruz. Saat çoktan 2'yi geçmişti bile ve biz hala kahvaltı yapmadık. Tam sinir krizi geçirip hepsini gebertme planları kurarken (subin hariç) zil çaldı.
Bg:İşte benimki geldi.
Hk:Senin ki?
Bg:Sence?
Hk:Hee senin kii, anladım.
Beomgyu hemen kapıya koştu. Ama karşında görmek istediğim kişi değil de annem vardı. Çok güzel sıçtık annem bizi okulda biliyor ama biz burada 2 yanık tava, dağılmış mutfak ile oturuyoruz.
Yj:Anne?
Hj:Yeonjun?
Yj:Anne?
Hj:Buranın hali ne böyle ve siz neden evdesiniz?
Yj:Şimdi şöyle oldu bi-
Th:Selam! Okuldan kaçmam biraz zor oldu o yüzden geç kaldım.
.
.
.
Th:Noldu neden hepiniz beni öldürecek gibi bakıyorsunuz? Aa merhaba sizi görmedim kusura bakmayın Yeonjun'un sınıftan arkadışıyım.Hj:Önce bir içeri geçelim sonra bunları tek tek konuşucağız.
678 kelime omege🥲
Artık hepsi bir arkadaş grubu olmaydı vee iyi haber yavaş yavaş işler çözülecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülle mi atıyorsun? | Yeonbin
FanfictionYeonjun uzun zamandır hoşlandığı çocuğun dikkatini çekmek için elinden geleni yapıyordu ama birgün bu çabalarının boş olduğunu düşünüp herşeyden vazgeçti fakat bu kararın çoğu şeyi değiştireceğini bilmiyordu. yan çift~Taegyu