40~O sevmişti ama.

73 12 7
                                    

Sb:Çok birşey değil sadece birini ihbar etmek istiyorum dayı.

+Yarın bana gelirsin hem beraber yemek yeriz hemde neler olduğunu anlatırsın olur mu?

Sb:Olmaz, nerdesin? Acil konuşmalıyız.

+Peki nasıl istersen. Karakoldayım. Umarım büyük bir sorun değildir.

Sb:Çok büyük birşey değil ama öyle gibi de neyse birazdan orada olurum.

Soobin 2 gün önce gördüklerini kanıtları ile birlikte polise şikayet edecekti sadece doğru zamanı bekliyordu. Şimdi sırası gelmişti. Artık birşeylere son vermesi gerekiyor.

Beklediği otobüs gelince binip dayısının yanına gitmek için yola koyuldu. Yolda doğru mu yaptığını, bundan sonra Yeonjun ile nasıl olacağını düşünüp durdu.

Öyle demek istememişti aslında Yeonjun geri dönse affederdi. Herşeyin eskisi gibi olmasını istediği için bunu yapıyordu sonuçta. Kalbi kırılmıştı ne kadar çok çabalasa da Yeonjun bir adım bile atmıyordu.

3 hafta sonra tekrar buluşup aynı yerde dondurma yiyeceklerdi, o günün hayalini kurdu sürekli. Herşey yalandı, yalanmış demek ki. Ama o geçirdikleri bir iki gün bile güzeldi, güzel ne kelime güzelden öte. Bu kadar çok düşünmekten vaktin nasıl geçtiğini yine anlamamıştı her zaman ki gibi.

Sonunda karakola varınca büyük bir iç çekip içeri girdi. Dayısı onu girişte bekliyormuş zaten. Onunla karşılaşınca bir an düşündü eğer gördüklerini anlatırsa herşey biter mi? Ondan kurtulurlar mı? Yeonjun ile eskisi gibi olma ihtimalleri var mıydı?

+Geç şöyle.

Soobin dayısının eli ile gösterdiği yere doğru ilerledi.

+Oturda anlat bakalım ne oldu?

Soobin tekrar bir iç çekip o gün olan şeyleri anlatmaya başladı.

Sb:Ben geçenlerde eve giderken ara bir sokağa girmiştim. Orada okulumdan birilerini gördüm. Onlar büyük ihtimalle birbirilerine madde veriyorlardı dayı.

Bir iki gün önce Yeonjun'u evine bıraktıktan sonra evine dönerken görmüştü olanları.

+Kim bunlar tanıyor musun?

Sb:Sadece birini. Adı Jiwoon, Yoon Jiwoon.

+Anladım. Peki kanıtın var mı? Çünkü bu ağır bir suç bilirsin. Kanıt olmadan bir atıfta bulunamayız.

Sb:Var, bekle hemen gösteriyim. Ha birde dayı, ceza alıcaklar mı?

+Duruma göre bakıcağız. Büyük ihtimalle alırlar.

Soobin o gün gördüklerini akıl edip videoya çekmişti. Hepsini dayısına gösterdi. Herşey bariz ortadaydı videoda da çok açık bir şekilde gözüküyordu.

Videoda ki çocukların kimlikleri araştırılıp bir soruşturma başlatıldı. Soobinin tek dileği Jiwoondan kolayca kurtulmaktı. Ve olanlara göre bu gerçekleşecek gibiydi.

Soobinin dayısı olayı ele alıp halledeceğini ve onun bugünlük eve gitmesini söyledi. Bir gelişme olursa hemen haber verecekti.

Soobin tekrar otobüse binip eve gitti. Bugün de böyle bitti demek isterdim ama bitmedi. Soobin hala Yeonjun'u özlüyor tekrar yanına gitmemek için zor duruyordu. Uzun süre görmedikten sonra iki kelam edince içinde ki tüm öfke yok olmuştu-içinde hala az biraz öfkesi devam ediyor tabii ki- hatta Yeonjun ağladığında çok üzülmüştü. Onun bu kadar çok acı çekmesine dayanamıyordu.

3 hafta sonrası için plan bile yapmıştı. Hepsi çöp oldu. Onunla beraber yapacağı bir çok şey vardı. Hiçbirini yapamayacaklardı.

Soobin telefonunu çıkarıp arkasındaki çiçeğe baktı.

"Bu ona daha çok yakışıyor."

İçinde bir umut vardı. Belki bir ihtimal Yeonjun dayanamaz Soobin ile tekrar konuşmak, görüşmek isterdi. Bir ihtimal böyle olursa hiç düşünmeden kabul ederdi.

...

Yeonjun, Soobin gittikten bir süre sonra içeri girdi. Yine her zaman ki gibi yaptığı aptallığı yapmıştı. O haklıydı hayatı boyunca bir korkak olarak yaşayacaktı. Kim böyle bir insanı sever diye düşünmeden edemiyordu. O sevmişti ama.

Soobin'in kalbini çok kırmıştı. Bir daha nasıl bakardı yüzüne. Kaç kere gereksiz bir sebepten dolayı reddedildi. Kim olsa kırılır, üzülürdü.

Yeonjun odasına çıkıp. Çalışma masasının küçük çekmecesini açıp içinden bir fotoğraf aldı.
Bu fotoğraf lunaparka gittikleri zaman çekindikleri fotoğraftı.
Ne kadar da mutlular.

Duygu dedikleri sadece küçük bir fotoğraf karesinde kalıyormuş demek ki. Gerçek olan ama zamanla kaybolan duygular. Bu fotoğrafta da olduğu gibi artık mutlu değiller.

"Ne kadar da çaresiz biriyim. Kendinden nefret ediyorum."

Fotoğrafı baş ucuna koyup uyumak için yatağına uzandı. Bu gece de ona uyku yok gibi. Kaç gündür olanları düşünmekten uyuyamıyordu. Herşey üst üste gelince durum daha da kötüye gidiyordu. Her geçen gün acı çekiyordu. Sadece bu değil kendiyle birlikte masum Soobin de acı çekiyordu. Hiç haketmediği halde.

"Yine herşeyi mahvettim."

birbirlerine böyle sarıldıkları fotoları çok seviyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

birbirlerine böyle sarıldıkları fotoları çok seviyorum.🥺😭

Bölümler bana sıkıcı geliyor size de öyle geliyor mu? Beceremiyor gibiyim neyse beğeniyorsunuzdur umarım.

Gülle mi atıyorsun? | YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin