39~Riske Atamam!

80 14 9
                                    

Sb:Pekala, o zaman herşey çözüldü değil mi?

Yj:...

Sb:Yeonjun? Değil mi?

Yj:Hayır.

Soobin şaşkın gözlerle hızla ayağa kalktı. Ne demek hayır? Az önce konuşmadılar mı? Soobin ona korkmamasını söylemişti peki neden böyle davranıyor? Bu kadarı fazla değil mi artık?

Sb:Yeonjun şaka yapıyor olmalısın.

Yj:Hayır şaka yapmıyorum. Hala aynı düşüncedeyim.

Sb:Ha, ciddisin yani? Sana gerçekten inanamıyorum.

Yj:Riske atamam!

Sb:Neyi ya? Neyi? Riske atsan nolucak ki? Neden bu kadar korkuyorsun?

Yj:Anlamıyorsun. Yapamam.

Soobin daha çok sinirlenmeye başlamıştı. Aslında pek sinirli biri değildir ama böyle durumlarda kendine hakim olamaz.
Sakince konuşmak için gözlerini sıkıca kapatıp sakinledikten sonra geri açtı.

Yeonjun ise gözünü yerden ayıramıyordu. Soobinin gözlerine bakmaya cesaret edemiyordu. Onu görmek için buraya kadar gelmişti ama o hala onu kovuyor aynı şeyi tekrar söyleyip duruyordu.

Sb:Bana güvensen olmaz mı? Ben halledeceğim gerçekten.

Yj:Ben.. Yapamam.

Sb:Herşey boşuna demek ha? 2 yıl boyunca benden hoşlandığını söyledin yalan mıydı?

Yj:Hayır öyle değil.

Sb:Ne o zaman?

Yj:Ben seni hala seviyorum ama...

Sb:Ama? Aması yok değil mi? Bana güvenmiyorsun anlaşılan. Peki. İstediğin olsun, böyle korkak yaşamaya devam et tamam mı? Artık herşeyi eski haline döndürmek istesen bile bu sefer ben seni reddedeceğim.

Yj:Hayır bak yanlış anlıyorsun. Ben sadece-

Sb:Bırak!

Yeonjun dediklerinde kararlı olsa da Soobinin öylece gitmesine dayanamayıp kolundan tutmuştu. Hala ne istediğini bilmez halde öylece karşısında sinirle ona bakan Soobine bakamıyordu. Sadece herşeyin rayına girmesini istiyordu.

Onu kaybetmek istemiyor.

Soobin hızla kolunu çekti bu Yeonjunun biraz sarsılmasına neden oldu.

Sb:Tanrı aşkına bırak. Ne istiyorsun Yeonjun? Ağzını başka söylüyor sen başka davranıyorsun.

Yj:Herşey çözüldüğünde tekrar biz-

Sb:Biz yok artık. Senin istediğinde bu değil mi? Jiwoonu ben halledeceğim daha sonra sen kendi yoluna ben kendi yoluma. Böylesi daha iyi değil mi?

Yeonjun kalbi acı bir şekilde sızlamaya başladı. Doğru istediği buydu fakat tam olarak bu değildi. Soobin ile bir daha yakın olamamaktan korktu. Herşeyi berbat ettikten sonra bundan korkması ayrı bir mesele. Cidden korkağın teki olduğunu düşündü.

Sb:Bu arada bu senin için aldığım tavşan. Bende kalmıştı sana geri getirmiştim ama sen ayrılmak istediğin için veremedim. Şimdi vereyim. İster at ister sakla bana senden bir anı kalır.

Yj:...Teşekkürler.

Yeonjun tavşanı eline aldı sıkıca tuttu. Sanki tek sahip olduğu bu şeymiş gibi. Oysaki aynı şekilde Soobine de sıkıca tutunsa bunlar olmazdı.

Soobin sonunda vermek istediği şeyi verip eve dönmek için durağa doğru ilerlemeye başladı. Arkasında kalan Yeonjun ise hiçbir şey diyemedi. İstedi ama ağzını açıp bir kelâm bile edemedi. Cesareti yoktu çünki bir insan cesareti olmadan ne yapabilir ki? Sessiz kalmaktan başka hiç birşey yapamadı. Ne kadar aptalca.

Belli ki evren onların birlikte mutlu olmalarını istemiyor gibi. Bir şarkıda da der ya "huzur bulduğunda kıskanırmış işte hayat" mutluluk ve huzur duygusu kısa süreli. Aynı bir gelgit gibi bir süre mutlu olursun, huzur bulursun ama arkadan koca bir hüsran dalgası gelir herşeyi yutup yerle bir eder.

İnsan korkup herşeyi yapar. Sonrasında ise pişman olur. İnsanoğlu aptaldır aynı hataları binlerce kez yapar aynı olaya defalarca hüzünlenir, dertlenir ama aynı şakaya defalarca gülmez çünkü bilir şakanın sonunu. Bildiği bir şeye neden defalarca gülesin ki? Ama sonunu bildiği şeye defalarca üzülür.

Soobin durağa geldiğini fark etmemişti bile düşünmek onu alıp götürmüştü. Çok sert mi davranmıştı acaba? Ama haklı olduğu yönler yok mu? Yeonjun ona güvenmiyor, güvenmese bile ona ufak bir sevgi gösteriyorsa sonunda pes etmez mi? Ne diye hala inat ediyor? Tüm söyledikleri yalan mıydı? Gözlerinde ki duygular gerçekti..

Kendisinin de bir insan olduğu gibi bir kalbi ve duyguları var. Çok değil mi? İstenmediği kişiye bu kadar bağlanması çok değil mi? Tekrar tekrar aynı cümleleri duymasına rağmen hala onu sevmesi çok değil mi?

En azından şu Jiwoondan kurtulmalıydı belki o zaman Yeonjun korkaklığı bırakırdı. Bir ihtimal Yeonjun mutlu olurdu. Artık onlar birlikte olmasa bile mutlu olurlardı.

Durakta otobüsü beklerken aklına birini arayacağı geldi. Cebinden telefonu çıkarmak için elini cebine attı. O da ne? Cebinde küçük kurumuş bir çiçek farketti. Çıkarıp baktığında bu çiçeğin bir kaç gün önce Yeonjun'a taktığı çiçek olduğunu anladı. Küçük bir açelya çiçeği.

Herşey bir yana o buraya nasıl gelmişti? Yeonjun mu koymuştu? Bunu ne zaman yapacak? Ona bir anı olarak küçük bir tavşan vermişti Yeonjun da ona anı olması için bir çiçek mi vermişti?

Soobin fazla düşünmedi. Telefonunu çıkarıp çiçeği kılıfı ile telefonun arasına yerleştirdi. Daha sonra bir arama yapmak için telefonu açtı.

Sb:Alo nasılsın dayı?

+İyiyim yeğenim sen nasılsın? Sesin garip geliyor bir sorun mu var?

Sb:Çok birşey değil sadece birini ihbar etmek istiyorum dayı.

Fazla yakışıklı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fazla yakışıklı.

Size yılbaşı hediyesi olsun😽🎁🎀

Neyse kimi ihbar edecek sizceee?🤨🤨

Gülle mi atıyorsun? | YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin