Violetta'dan;
Studio'ya girmeden önce biraz bekledim. León'un olduğu bir yere girecek olmak çok tuhaf hissettiriyordu artık. Hiçbir şey o günden sonra eskisi gibi olmamıştı. Ben de öyle...
Bazı dedikodulara göre, Francesca ve León birlikte olmuşlardı. Bazılarına göre ise, sevgili. Ben ikisini de istemiyordum. León beni umursamazken neden Francesca'ya gidecekti ki? Defalarca kez dile getirmişti beni umursamadığını. Hiçbir şekilde inanmıyordum bu yüzden.
"Violetta, içeri girmeyecek misin?" Felix koluma dokunduğunda ondan uzaklaştım. O günden sonra Felix'le de aramızda bir duvar oluşmuştu. Onun sebebini bilmiyor olsam da, ittirdiğim için erkeklik gururu zedelendi diye düşünüyordum. Benim sebebimse... León'u daha fazla kaybetmemek içindi. Hoş, daha ne kadar gidebilirdi ki?
"Violetta, tamam. Konuşmayalım," deyip içeri girdi. İçimden bir ses, arkasından sesleneceğimi düşündüğünü söylüyordu. Ama ben öyle bir şey yapmadım. Arkadaşım da olsa, artık hayatımda olmasını istemiyordum.
Kendimi hazır hissettiğimde içeri girip dolapların olduğu yere ilerledim. Orada yoktu. Yine yoktu. O günden sonra hiç yoktu...
Çantamdan ihtiyacım olan kitapları çıkartıp, çantamı dolaba koyarak kilitledim. Bunu hızla yapmam gerekmişti. Çünkü dolabın iç kapağında León'un, Calvinetta'nın ve benim bulunduğum bir fotoğraf vardı. Onu atmaya kıyamıyordum. Aile fotoğrafı gibiydi o...
"Violetta?"
Minik bir çığlık kaçıverdi dudaklarımın arasından. Elimi göğsümün üzerine koyup Francesca'ya döndüm. "Ödümü koparttın! Ne oldu?"
"Ah, özür dilerim," dedi hemen. "Sana bir şey sormam gerekiyor. Önemli."
"Tabi, sor."
Etrafa kısa bir bakış attıktan sonra, "León'a ne oldu?" diye sordu.
Bu soruyu beklemediğimden emindim işte. "León'a bir şey mi oldu ki? Yaklaşık beş gündür karşılaşmadık, konuşmadık. O... iyi mi?"
"Bilmiyorum işte. Şeyde... ağladığını gördüm. O hiç ağlamazdı ki!" Sessizce konuşmaya çalışsa da birden sesini yükseltebiliyordu.
"Neyde ağlarken gördün onu?" Söylediklerinde tek takıldığım nokta bu olmuştu. Ve tabii ki ağladığı gerçeği. O hiç ağlamazdı ki. Çok kırgın olduğu zamanlarda bile kaşlarını çatar, sessizce kırgınlığının geçmesini beklerdi.
"Biz... birlikte olduk, Violetta." Ah. Video konusu tekrar gündemin en üst sıralarını takip ediyordu anlaşılan. Ne güzel.
"Videoda gördüm zaten. Müzik dersliğinde oldunuz, biliyorum." Ondan sonra yaptıklarım yine gözlerimin önüne gelmişti. Nasıl yapabilmiştim, bilmiyorum...
Yanından uzaklaşmak için adım attığımda, "Ne videosu? Ne müzik dersliği?" diye sorarak kolumu tutmuştu. "Biz orada birlikte olmadık ki. Senin doğum günü gecende birlikte olduk. Bir anlaşma yapmıştık, ben kazandım."
Boğazımdaki büyük yumruyu yutmaya çalışarak sordum, "Ne... anlaşmasından bahsediyorsun?"
"Müzik dersliğinde birden geri çekildi. Ben, onu çok istediğimi söyledim. O ise tekrar birisinin onun yüzünden pişman olmasını istemediğini söyledi. Onun için ağlasam da geri çevirdi. Ama büyük bir hayal kırıklığı yaşarsa bunun olabileceğini dile getirdi." Durup bana baktı. Bense León'un söylediğini unutmaya çalışmakla meşguldüm. Francesca'da seni gördüğüm için onunla birlikte olmak istedim...