Violetta'dan;
Ağrı...
Sol yanımda bir ağrı vardı. Daha önce böyle bir ağrı yaşamamıştı bedenim. Göğsümün üstünde bir yük varmış, kalbime işliyormuş gibiydi ama hayır, duygusal bir ağrı söz konusu değildi. León'du bu ağrının sebebi... Kütük gibi kafasını göğsüme koymuş, uyuyakalmıştı. Oysa ki mesajdan bahsediyorduk en son. Ne olduysa birkaç dakikada olmuştu. Sanki birisi uyku ilacı vermişti ikimize de. Uyandığımda da bu vaziyetteydik.
León'un kafasını göğsümden kaldırmak için hareketlendim ama kollarıyla sarmaladı bu sefer. Kaçış alanımı uyurken bile kapatıyordu. Ve uyurken bile aynıydı. Hangi insan birinin göğsünde böyle uyuyakalırdı ki? Tamam, âşık olanlar veya aşk dışında çok sevenler böyle tatlı olabilirdi ama biz âşık olamayacak kadar uzaktık birbirimize.
Ellerimi saçlarına daldırdım. Horlamıyor olsa da, derin bir uykuda olduğu belliydi. Ben de bu anın tadını çıkaracaktım elbette.
Sol elini karnımın üzerine, bacağını da bacaklarımın üzerine koymuştu. Dışarıdan nasıl göründüğümüzü düşününce kıkırdadım. Saçlarının arasındaki elimle başını, boşta olan elimle de yüzünü okşadım. Her şey ters gidiyor olsa da, o uyurken bunun bir önemi kalmamıştı. Çok huzurluydu. Sanki annesi onu hiç terk etmemiş, Variel'e hiç âşık olmamış, onca acıyı hiç çekmemiş bir bebek gibiydi. Büyük, sapık bir bebek...
"Violetta, gıdıklıyorsun yüzümü. Git başımdan," deyip ellerimi tuttu. Demek ki benim göğsümde uyuyakaldığının farkındaydı.
"İyi." Kollarımı iki yanıma doğru açtım. O da belime koala gibi yapıştı. Onunla ilgili anladığım bir şey varsa, her zaman huysuzdu. Uyurken huzurlu görünüyor oluşu sadece bir kandırmacaydı.
Telefonumun mesaj bildirim sesi gelince, hiç uyumamış gibi kalktı ve telefonumu eline aldı. Mesajı okuduktan sonra gözlerini devirip telefonumu bana verdi.
"Canım, evde misin? Geliyorum yanına. Çok özledim. Görüşemedik zaten bugün." -Federico
Amaçsızca gülümserken buldum kendimi. Yanımda León'un oluşunu umursamadan cevap yazdım ona.
"Evdeyim, canım. Bende seni çok özledim." -Violetta
León yanıma uzanmış, mesajımı okuyordu. Mesajdan sonra sersem hali gelmişti. Esnedikten sonra -esnerken bile hoş görünüyordu- elini tekrar karnıma koydu. Kısa sürede uykuya dalmıştı yine. Omzumda.
"Başıma belâ oldu adam ya." Öfkeyle mırıldandım. Uyanmayacağından emin olduğumda kafasını omzumdan kaldırdım ve yatağa yatırdım. Hava soğuktu. Benim yüzümden bir kez daha üşümesini istemediğimden, üzerine kalın bir yorgan örttüm. Birkaç pikeyi de üşümemesini garantilemek için örtmüştüm. Böyle, tepenin altında kalmış biri gibi görünüyordu. Ama sevimliydi.
Odadan çıktım, kapıyı ardımdan kapattım. En azından rahat bir uyku çekebilirdi. Camila'dan ve Federico'dan habersiz, benim odamda...
Kendime kahve yapıp salondaki tekli koltuğa oturdum. Tekli koltuklarda, kenarlıklardan bacaklarımı sallandırmaya bayıldığım için öyle yaptım. Bir yandan da televizyondaki bir ses yarışmasını izliyordum. Yarışmacıların sesleri mükemmel olmasına rağmen, León'u uyandırmamak için sesini açmıyordum televizyonun.
Jüri üyeleri yorumlarını yaparken zil çaldı. Kupamı televizyon ünitesine koydum ve kapıya yöneldim. Dürbünden Camila, Tomás, Federico ve Calvinetta olduğunu gördüm. Camila ile buluştuğumuzda ona bakan komşudan almasını istemiştim Calvin'i.
![](https://img.wattpad.com/cover/17651076-288-k571280.jpg)