Yatması için yardım ederken yüzlerimiz istemsiz olarak yakınlaşmıştı. Nefesini kesik kesik yüzüme doğru vermesi, gözlerimin huzurla kapanmasına yetti de arttı bile. Eli, gözlerim kapalıyken yanağıma dokunmuş, okşamaya başlamıştı. "Bazen, beni öpmeni istemekten asla vazgeçmeyeceğimi düşünüyorum, değişik Amip."
Başımı ona doğru çevirip gözlerimi usulca araladım. Bayıldığım yeşillerle kesişmişti benim kahverengilerim. "Bazen, seni öpmemi istemesen eksik hissedermişim gibi düşünüyorum, deniz yıldızı."
Minik bir gülümsemeyle yüzümü kendisininkine yaklaştırdı. Sırtında yarası olduğu için bunu yapması affedilebilir bir durumdu. Ah, kimi kandırıyordum ki? Uyandığı andan beri tek düşündüğüm şey onu öpmekti. Şimdi de gerçekleşmek üzereydi.
"Yakınlaştığımızda gözlerini kapatman çok hoşuma gidiyor. Nefesini tutmaya çalışmana da bayılıyorum," diye fısıldayıp kalbimi mümkünmüş gibi daha da hoplattı. Bu arada da tabii ki dudaklarımız birbirine değmek için çırpınıyordu.Dudaklarının dudaklarıma hafifçe değmeye başladığını hissettiğim o an kapı hışımla açıldı. Kendimi nasıl çekeceğimi şaşırdığımdan, komodinin üzerindeki lambaya çarpmış, düşürmüştüm.
"León'la beni yalnız bırak, Violetta." Morisa Lorenzo'dan nefret etmenin tam sırasıydı bence.
------
Takvimimiz karıştığı için yeni bir düzen oluşturduk adminlerle. Ben haftya çarşambadan sonra üçer günlü yazacağım. Ama bu ara fazla geldiği için bu cumartesi başlamaya karar verdim. Şimdilik kesit
-Elif