1.

1.4K 68 22
                                    

Kıvılcım sabah alarmın sesiyle uyandı. Elini uzatıp çalan alarmı kapattı. Gözlerini açamıyordu hala daha uykusu vardı ama şimdi kalkmasa geç kalacağını da biliyordu. Yanında uyuyan kızına döndü, mışıl mışıl uyuyordu Ela. Ateşini kontrol etti. Düşmüştü neyseki. Dün akşam ateşi çıkınca tüm gece düşürmek için çabalamıştı Kıvılcım. Bu yüzden geç yatmıştı. Kızının alnına küçük bir öpücük kondurup yataktan ses yapmadan çıktı. Telefonunun şarjını kontrol etmek için eline aldığında saatin 8 olduğunu fark etti. Aslında hep 7de kalkardı, uykulu haliyle alarmı nasıl ertelediğini bile hatırlamıyordu. Hemen panikle odadan çıkıp mutfağa gitti, çayın altını açtıktan sonra Doğanın odasına geçti. Kardeşi de uyuya kalmıştı demek.

K: Doğa hadi kalk. Saat 8 olmuş.
D: Ne?

Doğa da panikle yerinden kalktı.
K: Alarm kurmadım mı sen?

Doğa telefonuna baktı.
D: Unutmuşum.
K: Hadi çabuk giyin, geç kalmayalım. Daha Ela'yı Sevilay ablaya vericem.
D: Tamam.

Kıvılcım da hazırlanmak için odasına geçti. Siyah kalem etek ve beyaz bir bluz giydi. Hafif makyaj yaptıktan sonra saçlarını açık bıraktı. Şimdi sıra kızını hazırlamaktaydı. Yatağa oturup kızını yanağını okşamaya başladı.

K: Ela, birtanem. Kızım kalk hadi sabah oldu.

Yanağına bir öpücük kondurunca kızı gözlerini açtı.

K: Günaydın meleğim.
E: Anne
K: Canım hadi kalk hazırlanalım.

Ela yerinde doğrulup annesine sarıldı.
Kıvılcım da sıkıca kızına sarıldı. Kokusunu içine çekti.

K: Bir yerin ağrıyor mu?
Ela hayır anlamında kafasını iki yana salladı.

Kıvılcım rahat bir nefes aldı. Kızı lösemi hastasıydı. Teşhisi 6 ay önce konmuştu. Ona bir şey olacak diye ödü kopuyordu Kıvılcım'ın. Sıklıkla ateşi çıkar, bazen ağrıları olurdu. Ve Kıvılcım kızına yardımcı olamayınca kahroluyordu.

Kızını kucağına alıp banyoya gitti. İşlerini bitirip ve Ela'yı giydirdikten sonra mutfağa geçti.

Doğa mutfakta kahvaltılıkları çıkarmış çay döküyordu.

D: Günaydın prenses.
E: Günaydın teyzoş.

Kıvılcım kızını sandalyeye oturttuktan sonra onu yedirmeye başladı. Arada kendiside atıştırıyordu.

D: Abla sana bir şey diyeceğim.
K: Söyle.
D: Ben bir iş buldum, part time.

Kıvılcım şaşırarak kardeşine baktı.

K: Ne işi?
D: Bir markette kasiyerlik.
K: Gerek yok. Derslerine çalış sen.
D: Abla sana yardımcı olmak istiyorum.

Kıvılcım kızının hastalığı ortaya çıktıktan sonra bayağı bir harcama yapmıştı. Ela'nın ilaçları, tedavisi, Doğa'nın okuluydu derken arabasını satmak durumunda kalmıştı, hatta o yetmemiş kredi de çekmişti. Şimdi kardeşi kendisine destek olmak istiyordu, ama buna izin veremezdi zaten okulu çok zordu. Birde çalışmaya başlarsa hepten geriye kalacaktı.

K: Gerek yok Doğa dedim. Ben hallediyorum. Sen derslerine çalış.

Doğa sıkıntıyla nefes verdi.
Kıvılcım tekrar kardeşine döndü.

K: Sana para mı lazım?
D: Bir iki kitap almam lazım abla.
K: Niye söylemiyorsun?

Kıvılcım çantasına uzanıp cüzdanını çıkardı.

K: Ne kadar lazım?
D: 1000tl versen yeter.

Kıvılcım cüzdanına baktı. Maaşını yeni almıştı ama nerdeyse bitmişti artık. Kirayı, faturaları, aylık kredisini ödemişti ama daha Sevilayin maaşını ödemişti. Kardeşine parayı verdikten sonra Ela'yı kaldırdı.

Bir gece - KıvMer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin