D: Niye şaşırdın ki abla? Aşık değil misin?
Kıvılcım gelen soruya ne cevap vereceğini bilemedi. Aşık mıydı ki Ömer'e? Bu soruya cevabı kendisine bile daha vermemişti. Doğa'ya ne cevap vereceğim derken utançtan kızardı.
D: Abla kıpkırmızı oldun. Ben senin bu kadar utangaç olduğunu bilmiyordum.
Kıvılcım en iyisi sessiz kalmak diye düşünüp ona gülümsedi. O sırada Ömer yanlarına geldi.
Ö: Kıvılcım Ela'yı yatırıyorum odasına.
K: Geliyorum.
Ö: Hallederim ben, sen keyfine bak canım.
Ömer yukarı çıktı.
D: Çok şanslısın abla. Umarım Fatih'te bir gün dayısı gibi bir baba olur.
Kıvılcım gülümsedi, Ömer gerçektende harika bir baba.
K: Çocuk düşünüyor musunuz?
D: Yok abla daha erken, okul bitsin ondan sonra bakarız.
K: Evet acele etmeyin.
Yemek yedikten sonra misafirler yavaş yavaş evden ayrılmaya başladı. Akşam Kıvılcım Ela'yı yedirip yerine yatırdı. Odasına geçtiğinde Ömer banyodan çıkıyordu.
Ö: Uyudu mu Ela?
K: Hı hı şimdi uyudu.
Ö: Ah yetişemedim. Masal okuyacaktım ona.
K: Çok yorgundu uyudu hemen, masal falan aklına gelmedi bile.
K: Ömer
Ömer giyinme odasına gidecekken Kıvılcım'ın sesi ile durdu.
K: Bugün için teşekkür ederim. Ben de Ela da çok mutlu olduk.
Ömer ona gülümsedi.
Ö: Sizi mutlu etmek benim görevim, hiç teşekkür etme.
Ömer giyinme odasına geçti üstünü değiştirip yatağa girdi. Kıvılcım da işlerini halledip yatağa girdi.
İkisi de sırt üstü uzanıp tavanı seyrediyorlardı.
Ö: Hastanedeki yatak daha mı iyiydi ne?
K: Nesi iyiydi?
Ö: Küçüktü, böyle sarılarak uyuyorduk, rahattı yani.
Kıvılcım gülümseyip ona taraf döndü.
Ö: Yine öyle uyusak?
Kıvılcım biraz ona taraf kayıp kafasını onun göğsüne koydu. O da alışmıştı artık onunla sarılarak uyumaya. Ömer'de elini onun beline koyup kendisine daha fazla çekti.
Ö: Hah şimdi rahat oldu.
Ömer kafasini aşağı eğip burnunu Kıvılcım'ın saçlarına dayadı. Kokusunu içine çektikten sonra bir öpücük kondurdu. Kıvılcım'ın içi hissettiği öpücük ile ısındı. Ama belinde hiç durmadan onu okşayan el ile ateşlendiğini hissetti. Hemen kafasını karıştırması gerekiyordu.
K: Ömer
Ö: Hm
K: Fatma yarın randevuya gel dedi.
Ö: Biliyorum bana da dedi, gediriz sabah.
K: Sen gelme istersen, işe git, zaten ne zamandır doğru dürüst gitmiyorsun.
Ö: Bir şey olmaz, sizden önemli değil ya. Alarm koydun mu?
K: Koydum.
Ö: Hadi o zaman uyu, çok yoruldun bugün.
Kıvılcım kafasını sallayıp gözlerini kapattı.
*****
Sabah Kıvılcım alarmın sesi ile uyandı ama gözlerini açmadan alarm kapandı. Ömer ondan çok önce uyanmış hazırlanmıştı. Alarm çalınca gelip kapattı. Yatağın yanında eğilip Kıvılcım'ın saçlarını okşamaya başladı. Sonra dayanamayıp bir kaç öpücük kondurdu onun yüzüne. Kıvılcım uykulu hali ile gülümsedi. Böyle uyandırılmak hoşuna gitmişti. Ama gözlerini açıp Ömer'i görünce utandı.
