Sabah Ömer Metehan'ı okula bıraktıktan sonra şirketin yolunu tuttu. Yoldayken Fatih'i aradı.
F: Alo dayı?
Ö: Günaydın Fatih nasılsın?
F: Günaydın dayı iyiyim sen nasılsın?
Ö: İyiyim bende, bugün bizim şirkete uğrayabilir misin?
F: Bir şey mi oldu?
Ö: Yok seninle konuşmam gerek.
F: Tamam, bugün 1 dersimden sonra boşluğum var o zaman gelirim.
Ö: Tamam görüşürüz.
F: Görüşürüz.
Dün Ömer çok düşünmüştü, sonuçta o Kıvılcım'ı tanıyordu, yeğeninin başı yansın istemiyordu. Şirkete giriş yaptığında onu gördü. Can ile konuşuyordu. Ömer kendi odasına geçti ve Can'a kendi odasına gelmesi için haber verdi. Az sonra Can kapıyı çalmış içeri girmişti.
C: Naber?
Ö: Eh işte.
C: Ne oldu yine?
Ö: Dün ablamlara gittim, Fatih'e kız isteyeceğiz onun ailesi de oradaydı.
C: Öyle mi, hayırlı olsun.
Can Ömer'de ki gerginliği fark etti.
C: E senin canını sıkan nedir?
Ö: Kızın ablası kim olsa beğenirsin?
Can merakla Ömer'e baktı.
C: Kim?
Ö: Kıvılcım.
C: Şaka.
Ö: Gerçek maalesef.
C: Tesadüfe bak sen. E sen niye gerildin ki buna bu kadar?
Ömer ne diyeceğini bilemedi.
C(gülerek): Sanki sana Kıvılcım'ı istiyorlar.
Ö: Saçmalama.
C: Bak bence bu evrenin sana bir işareti, sürekli sizi bir araya getiriyor. Çok iyi çift olursunuz Ömer. Bence bunu tekrar bir düşün sen.
Ö: Kapandı o konu Can, hemde açılmamak üzere.
C: Peki. Ama bence hata yapıyorsun, Kıvılcım gibi birini bir daha zor bulursun.
Ömer içinden "onun nasıl bir kadın olduğunu bilsen böyle söyler miydin acaba" diye geçirdi.
Can çıktıktan sonra Ömer dosyalar ile ilgileniyordu. Şirket telefonu çaldı.
D: Ömer bey Kıvılcım hanım sizinle görüşmek istiyor.
Ö: Gelsin.
Kıvılcım kapıyı çalıp içeri girdi.
K: Merhaba Ömer bey.
Ö: Merhaba. Buyurun.
Kıvılcım onun masasının yanına geldi ve elindeki evrakları ona uzattı.
K: Restoran projesinin bütçesini hesaplayıp çıkardım.
Ö: Bırakın şöyle bakarım bir ara.
Kıvılcım evrakları masaya bıraktı. Kendisini acele ettirip işleri bitirmesini istiyordu, sonra da sonra bakarım diyordu. Sinir oldu Kıvılcım.
Ömer bilgisayardan kafasını çevirip masanın önünde duran Kıvılcım'a baktı.
Ö: Bir şey mi söyleceksiniz?
K: E hayır, siz baktıktan sonra haber verirsiniz ozaman.
Ö: Tabi.
Kıvılcım kafasını sallayıp kapıya gitti.
Kapıdan çıktığı an Fatih ile karşılaştı.
K: Aa Fatih.
F: Merhaba Kıvılcım hanım.
K: Merhaba nasılsın?
F: İyi siz?
K: Bende.
Kıvılcım onun buraya neden geldiğini merak etti.
K: Sen?
F: Dayım çağırdı önemli konuşacakları varmış.
Kıvılcım panik oldu, ne konuşacaktı Ömer onunla. Ya herşeyi anlatırsa. Onunla bir anlaşma yapmıştı sonuçta. Doğa'nın onun yüzünden üzülmesini asla istemezdi.
O sırada Ömer odasından çıktı. Kıvılcım onunla göz göze geldi.
Ömer Kıvılcım'ın gözlerindeki endişeyi farketmişti. Ama bunu umursamadı.
