Ömer tekrar içeri girdiğinde Kıvılcım kucağında Ela ile ona doğru geliyordu. Bir an onun kendi karısı ve kızı olduğunu düşündü. Bu fikir hoşuna gitti. Yüzünde tebessüm oluştu.
K: Gittiler mi?
Ö: Evet şimdi çıktılar.
Ömer Ela'ya döndü.
Ö: Uyandın mı sen? Aç mısınız?
Ela uykulu haliyle kafasını salladı.
Ö: Gelin restoranta geçelim.
Üçü birlikte restoranta geçip oturdular. Kıvılcım yerine oturunca karnında hafif sancı hissetti. Regl olmuş ola bilirdi. Lavoboya gitmesi gerekiyordu, ama Ela daha ayılmadığı için kucağındaydı. Ömer'e baktı.
K: Ömer bey
Ö: Bey demesen biz bizeyiz.
K: Peki, Ömer, Ela'yı versem tutar mısın? Ben bir lavoboya gideceğim.
Ö: Tabi.
Ömer hemen ayağa kalkıp Ela'yı kucağına aldı.
Kıvılcım çantasını alıp lavoboya gitti. Sancısı boşuna değildi, regl olmuştu gerçektende. Çantasında ped olduğu için sevindi. İşlerini halledip geri geldiğinde. Ela'nın uyuduğunu gördü.
K: Uyudu mu yine?
Ö: Uyusun bırak.
K: Şimdi uyursa gece uyumayacak. O yüzden uyandırmak lazım.
Ö: Tamam.
K: Alayım ben rahatsız etmesin seni.
Ö: Yok kalsın iyiyiz biz böyle.
K: Ela, Ela kızım.
Ömer onun saçlarını okşamaya başladı.
Ö: Uyan güzellik.
Ela yavaş yavaş gözlerini açtı. Ömer onun uykulu haline güldü. Çok tatlıydı, dayanamayıp öptü alnından.
Ela ona gülümsedi. Kıvılcım ise şaşkın şaşkın onlara bakıyordu. Az sonra sipariş verdiler. Kıvılcım yemeğini yerken, Ömer hem kendisi yiyiyor hemde Ela'ya yediriyordu. Arada komiklikler yapıp anne kızı güldürüyordu. Dışarıdan bakan onların mutlu bir aile olduğunu düşünürdü.
Oyle ki Pembe hanımın arkadaşı onları görmüş, telefonunu eline almış Pembe hanımı aramıştı.
H: Alo Pembe nasılsın canım?
P: A Hatice'cim iyim canım sen nasılsın?
H: İyiyim bende. Neler yapıyorsun?
P: Hiç bizim oğlanın düğün hazırlıkları ile uğraşıyorum.
H: Hayırlı olsun, düğünü sabırsızlıkla bekliyoruz.
P: Sağol canım. E sen ne yapıyorsun?
H: Ne yapalım çocukları, torunları aldık sizin çiftliğe geldik.
P: Ne iyi etmişsiniz.
H: Evet, senin Ömer de burada ailesi ile.
P: Metehan ile mi?
H: Aşk olsun benden mi saklıyorsun?
P: Anlamadım, neyi saklamışım?
H: Ömer'i baş göz etmişsin söylemiyorsun hiç.
Pembe hanım şaşırıp kaldı.
P: Ne diyorsun Hatice yok öyle birşey.
H: E bu yanındaki kadın ile çocuk kim?
P: Arkadaşı falandır, sende hemen yanlış anlıyorsun.
H: Ben ne bileyim Pembe, onları böyle samimi görünce.
P: Sen onlara çaktırmadan bir fotoğraflarını çekip atsana bana. Bakayım kimmiş.
H: Tamam şimdi atarım.
Hatice hanım onların fotoğrafını çekmiş Pembe hanıma göndermişti.
Pembe hanım fotoğrafı görünce şaşırdı. Nilay'ın söyledikleri aklına geldi. " Bunlar birlikte mi yoksa? Ay hadi inşallah" diye içinden geçirdi. Sonra arkadaşını arayıp Kıvılcım'ın gelininin ablası olduğunu söylemişti.
Kıvılcım ile Ömer ise o sırada yemeklerini bitirmiş, Ela'nın yemeğinin bitmesini bekliyorlardı.
K: Annecim yardım edeyim mi?
E: Yok kendim yiyeceğim.
K: Acele et ama birtanem eve gideceğiz daha.
Ö: Acele ettirme çocuğu rahat rahat yesin.
E: Evet.
İkiside bu cevaba güldü.
Ö: Yemekten sonra dönelim mi istiyorsun?
K: Evet biz dönelim, senin işin varsa kal.
Ö: Yok işim, birlikte döneriz.
K: Tamam.
