M: Ömer bey sizinle konuşmamız lazım.
Deniz de odaya girdi.
D: Ömer bey durduramadım.
Ömer yerinden kalktı.
Ö: Tamam Deniz, sen çık.
Deniz çıktıktan sonra Metin konuşmaya başladı.
M: Ömer bey ben buraya sizden özür dilemeye ve işime geri dönebilmek için şans istemeye geldim.
Ömer onun söylediklerine güldü.
M: Ben Orhan'ın oyununa geldim Ömer bey. Onun yüzünden işimden oldum. Lütfen beni affedin.
Ömer anlamayarak ona baktı.
Ö: Ne oyunu anlamadım?
M: Orhan saçma yalanı ile hem kendisini hem de beni işten etti.
Flashback.
Metin Orhan ile önceki gün bir barda buluşmuşlardı. İkisi içkilerini içerken Metin internette bir habere denk geldi. Eski patronları Ömer evlendiğini açıklamıştı. Yanındaki kadına baktığında Kıvılcım'ın olduğunu gördü. Hemen telefonu Orhan'a gösterdi.
M: Bak bizim Ömer bey kimle evlenmiş.
Orhan fotoğrafı yakınlaştırıp baktı.
Ö: Vay kahpeye bak sen, bize yüz vermedi, patronuyla evlendi hemen. Tabi buldu zengin adamı, Bizim yüzümüze mi bakar.
Metin Orhan'a şaşırarak baktı.
M: Yüz vermedi derken? Sen onunla birlikte olmadın mı?
Orhan pot kırdığını anladı.
O: Ee şey
M: İnanmıyorum sana, yalandı değil mi?
Orhan bir şey söyleyemedi.
M: Salaklık bende, nasıl inanırım sana. Senin saçma yalanın yüzünden işimizden olduk biz.
Metin arkadaşına çok sinirlenmişti. O adam yüzünden kaç aydır iş bulamıyordu zaten.
Flashback son.
Ö: Açık açık anlatsana lan ne diyorsun?
M: Ömer bey, biz Orhan ile bir iddiaya girmiştik Kıvılcım hanımı ilk kim etkileye bilecek diye. O da o gün bana yalan attı. Kıvılcım hanım hakkında söyledikleri tamamen yalandı, sırf iddiayı kazansın diye.
Ömer duydukları ile başından aşağı sanki kaynar sular döküldü. Onları duyduğu gün, Kıvılcım'a teklif ettiği gün, birlikte oldukları gün ve sonrası gözünün önünde film şeridi gibi geçiyordu. Neler yapmıştı, neler söylemişti ona. Hepsi bir yalan yüzünden miydi yani? Kalbi sıkışmaya başladı sanki. Önündeki adam hala bir şeyler anlatıyordu. İçindeki öfkesini kusmaya bu adamdan başlayacaktı.
M: İnanın ben bilmiyordum, beni de oyuna getirdi. Öğrendiğim an size geldim. Lütfen
Ömer adamın yüzüne yumruğu indirmiş yere düşürmüştü. Durmadan adama vurmaya başladı.
Gelen sesler ile odaya Can girdi. Hemen arkadaşının yanına gidip onu adamdan ayırmaya çalıştı.
C: Ömer
Ö: Bırak!
Ömer hırsını alamamıştı
Bir kaç görevli daha girdi odaya.
Ö: Can bırak!
C: Çıkarın şu adamı ne bakıyorsunuz!
Görevliler Metin'i dışarı çıkarınca, Can Ömer'i bıraktı.
Ömer koltuğa çöküp kafasını ellerinin arasına aldı. Adama sövüyordu.
C: Ömer ne oldu? Niye saldırdın adama?
Ö: Şerefsiz!
