Ömer eline iki kadeh alıp Kıvılcım'ın yanına gidecekti ki, onu önleyen birini gördü. Finans müdürü Orhan bey. Orhan elindeki kadehi Kıvılcım'a uzatmıştı, oda almıştı. Sohbet etmeye başladılar. Ömer'in içi kıskançlıkla doldu. Can yanına geldiğinde ona döndü.
Ö: Bu Orhan ne ayak?
C: Aa sen kıskandın mı?
Ö: Can
C: Kırk yıl düşünsem seni böyle göreceğimi tahmin etmezdim. Sen abayı fena yakmışsın.
Ö: Sinirlendirme benide cevap ver.
C: İş arkadaşı onlar, konuşuyorlar sadece.
Ö: Biliyorum da rahatsız oldum yinede.Can Ömer'e güldü.
Ömer onlara baktıkça sinirlendiği için, kendisini yayındırmak için diğer misafirlerin yanına gitti. O sırada Kıvılcım'ın telefonu çaldı. Arayan Kayhan'dı. Kıvılcım oradan uzaklaşıp telefonu açtı.
K: Alo
Ka: Merhaba Kıvılcım
K: Merhaba Kayhan
Ka: Beni aramışsın, şaşırdım açıkçası.
K: Konuşmamız lazım, İstanbul'da mısın?
Ka: Evet, *** otelindeyim 7de gel konuşalım.
K: Tamam.Kıvılcım saatine baktı kutlama yemeğine giderse, geç kalacaktı. Bu yüzden buradan çıkıp önce Ela'nın biten ilaçlarını alacaktı, sonrada Kayhan ile konuşmaya gidecekti.
Tekrar arkadaşların yanına döndüğünde herkesin toparlandığını gördü. Kutlamaya gidiyorlardı.
Ömer etrafta Kıvılcım'ı aradı onunda kendi arabasında gitmesini istiyordu.
Arkadan ona taraf geldiğini gördü.Ö: Benim arabamla gidelim Kıvılcım hanım. Can'da geliyor.
Kıvılcım durdu, gelemeyeceğini açıklamasında gerekiyordu.
K: Ömer bey kusura bakmayın ben gelemeyeceğim.
Ömer şaşırdı.
Ö: Neden?
K: Benim akşam çok önemli bir görüşmem var da. Kusura bakmayın olur mu?
Ö: Yok ne kusuru.Ömer öyle desede fena bozulmuştu. Ne planlar kurmuştu bugün için.
Ö: Sizi gideceğiniz yere kadar bırakalım bari.
K: Yok teşekkür ederim, hiç zahmet etmeyin, taksiyle giderim ben.
Ö: Peki, nasıl isterseniz.
K: İyi eğlenceler size.
Ö: İyi günler.Kıvılcım Ömer'in yanından ayrılıp taksilerin olduğu tarafa yürüdü. Ömer'e ise arkasından izlemek kaldı.
Az sonra Can'da Ömer'in yanına geldi.C: Gidiyor muyuz?
Ö: Hı hı.
C: Ne oldu? Keyfin yok gibi.
Ö: Kıvılcım gelmiyor.Ömer arabaya bindi. O binince Can'da arabadan içeriye baktı.
C: Nasıl geliyordu ben konuştum. Nerde o? Dur ben bir bakayım.
Ö: Gitti bile. Hadi bin arabaya.Can arabaya binince restorantın yolunu tuttular.
C: Bir şey mi oldu? Niye gelmiyormuş?
Ö: Önemli görüşmesi varmış.
C: Allah Allah.Can arkadaşının bozulduğunu anladı.
C: Canını sıkma canım, bir dahakine bir araya getiririm ben sizi.
Ömer'de kendisine şaşırıyordu. Bu kadar üzüleceğini hiç düşünmezdi. Fena şekilde aşık olmuştu galiba.
*****
2 saat sonra.
Kıvılcım Kayhan'ın söylediği otele gelmiş, yarım saattir resepsiyonda ki masalı koltuklarda oturmuş onu bekliyordu.
Telefonunu alıp Nerde kaldığını öğrenmek için tekrar aramak istediğinde, karşıdan sırıtarak geldiğini gördü.