K: K-kayhan v-velayet davası açmış.
Ö: Ne?
Ömer Kıvılcım'ın elinden kağıdı alıp okumaya başladı. Kıvılcım ise hızla merdivenlere yönelip yukarı odasına çıktı. Ömer onun gittiğini görünce hemen ardından gitti.
Kıvılcım odaya girer girmez telefonun eline alıp Kayhan'ı aradı. Onun telefonu açmasını beklerken odada dönüp duruyordu. Ömer de odaya girmiş karısını izliyordu sakince.
Kıvılcım açılmayan telefon ile daha da sinirleniyordu.
K: Aç şu telefonu Kayhan!
Arama sonlanınca tekrar aradı. Ama yinede açan olmadı. Çaresizlik ile yatağa oturdu. Gözleri dolmuştu.
Ömer onun yanına oturup elini sırtına koyup sıvazladı.
Tam onu sakinleştirmek için konuşacakken Kıvılcım'ın telefonu çalmaya başladı. Kıvılcım hemen aramayı cevaplayıp ayağa kalktı.
K: Sen nasıl velayet davası açarsın?!
Ka: Telefonlarımı açsaydın eğer kızım ile görüşmek istediğimi bilirdin. Tabi sen yeni kocan ile ilgilendiğin için vaktin olmamıştır. Bana yasal yollara başvurmaktan başka çare bırakmadın.
K: Hangi yüzle ya?! Sen daha kızının ismini bile düne kadar unutuyordun! Şimdi mi aklına geldi baba olduğun!
Ka: Evet, biraz geç kalmış ola bilirim ama kızımla telafi edeceğim.
Kayhan'ın ağzından kızım lafı duymak bile Kıvılcım'ın midesini bulandırıyordu.
K: Ağzına o kadar yakışmıyor ki kızım kelimesi. Ela sadece benim kızım! Ve Kızımı asla sana vermeyeceğim!
Kıvılcım aramayı sonlandırıp telefonu yatağa fırlattı. Sinirden elleri titriyordu. Ömer ayağa kalkıp ona yaklaştı. Kıvılcım'ın ellerini tuttu.
Ö: Sakin ol.
Kıvılcım dolu gözlerle Ömer'e baktı.
Ö: Şu an boşuna kendini üzdüğünün farkında mısın?
Kıvılcım'ın gözünden bir damla yaş aktı.
Ö: Dava açmışsa açmış, kazanabilmesinin imkanı yok.
K: B-bunu bende biliyorum, ama o sırf bana inadından yapıyor bunu. Sırf beni huzursuz etmek için, kızının hayatını mahvetmeye çalışıyor.Ö: Elinden geleni yapabilir. Ela benim kızım ve onun üzülmesine asla izin vermem.
Yalnız olmadığını bilmek Kıvılcım'ın içini rahatlatıyordu. Ömer'in böyle kendinden emin konuşması ona karşı içindeki güveni güçlendiriyordu. Minnetle ona baktı.
Ömer Kıvılcım'ın ellerini bırakıp yüzündeki yaşları sildi.
Ö: Ağlama artık, her şeyi yoluna koyacağız.
Kıvılcım kafasını sallayınca, Ömer onu kendisine çekip kafasını göğsüne yasladı. Bir elini beline indirmişken, diğeri ile saçlarını okşadı.
Kıvılcım gelen sarılma ile ilk şaşırsada sonra o da ellerini Ömer'in beline koydu.
Bir kaç dakika böyle kaldıktan sonra Kıvılcım Ömer'den ayrıldı.
K: Ben elimi yüzümü yıkayayım.
Ö: Tamam canım.Kıvılcım banyoya geçince, Ömer telefonunu çıkarıp tanıdığı ve yıllardır birlikte çalıştığı avukatı aradı. Ondan bugüne randevu aldı.
Kıvılcım banyodan çıktıktan sonra Ömer ona döndü.
Ö: Kıvılcım ben avukat ile konuştum randevu aldım. Sen hazırlan çıkalım sonra.
K: Tamam.