K: Aldırdım.
İkiside bir süre sessiz bir şekilde bir birilerine baktılar. Sonra Kıvılcım kendisini toparlayıp gitmek için hareketlendi ama Ömer önüne geçti.
Ö: İyi misin?
K: Çekilir misin?
Ö: Ben bırakayım seni, iyi görünmüyorsun.
K: Gerek yok, çekil şimdi.Ömer onu ikna edemeyeceğini biliyordu, o yüzden çekildi. Kıvılcım biraz yürüyüp önünde duran taksiye bindi. Hemen evine gidip kızına sarılmak istiyordu. Öylede yaptı eve gelir gelmez hemen Sevilay abladan Ela'yı alıp aşağı evine indi. Şimdi ona sarılıp koltukta otururken, sessizce gözyaşı döküyordu. Ela annesinin neden böyle yaptığını anlamıyordu.
E: Anne çok mu özledin beni?
Kıvılcım gözyaşlarını sildi ona hiç bir şey belli etmek istemiyordu.
K: Evet birtanem, yanında olmadığın her dakika seni özlüyorum ben.
Ela annesine gülümseyip daha sıkı sarıldı.
E: Bende seni özlüyorum anne.
Biraz öyle kaldıktan sonra Kıvılcım Ela'nın uyuduğunu gördü. Hemen onu yatağına taşıyıp yanına uzandı. Eliyle saçlarını, yüzünü okşadı, sonra elini eline alıp yavaşça öptü. Gözleri doldu yine. Küçücük kızı bu lanet hastalıktan kurtulamıyordu bir türlü. Klinikte olanları düşündü. Ameliyathaneye kadar girmişti ama son anda vazgeçmişti. Kızı için bu bebeği doğuracaktı. Hamile olduğunu öğrendiğinde bu bebeği doğurmak gibi bir fikir aklından hiç geçmemişti. Allah ona böyle bir lütuf vermişti, ama o onu hemen öldürmeye karar vermişti. Şimdi düşünüyordu da belki de bu yüzden Allah onu kızının hastalığı ile tekrar cezalandırmıştı. Klinikten çıktığında kendisini o kadar çaresiz hissediyordu ki ve karşısında Ömer'i görmesi ile neye uğradığını şaşırmıştı. O anın gerginliği ile de yalan söylemişti. Şimdi aklında acaba gerçeği mi söylesem diye fikir dolaşıyordu. Sonra hemen bu fikirden vazgeçti. "Adama o kadar aldıracağım, aldıracağım dedim, şimdi vazgeçtiğimi söylersem neler düşünür. Belki de aldırmam için baskı yapar. Off ne yapacağım ben Allah'ım." Diye içinden geçirdi.
****
Sabah Kıvılcım hazırlanmış şirkete geçmişti. Odasına girmeden Deniz'in yanına gidip Ömer bey ile görüşmek istediğini belirtti. Ömer daha şirkete gelmediği için, odasına dönmek zorunda kaldı.Yarım saat sonra Ömer şirkete giriş yaptı.
Ö: Günaydın Deniz.
D: Günaydın efendim. Ömer bey Kıvılcım hanım sizinle görüşmek istiyor.Ömer şaşırdı onun bugün şirkete geleceğini düşünmemişti.
Ö: Tamam gelsin.
Deniz'den gelen haber ile Kıvılcım ekindeki kağıt ile Ömer'in yanına gitti.
K: Merhaba.
Ö: Merhaba.Ömer onu baştan aşağı süzdü, iyi görünmüyordu, rengi solgundu.
Ö: Gelmeseydin keşke bugün, dinlenseydin.
Kıvılcım bir şey demeden onun masasına yaklaşıp, elindeki kağıdı önüne koydu.
Ö: Bu nedir?
K: İstifa ediyorum.Ömer şaşırıp kaldı.
Ö: Neden?
Neden diye soruyordu bir de.
Ö: Yani buna gerek var mı?
K: Çoktan yapmam gerekiyordu aslında.Ömer ne diyeceğini bilemedi. Belli etmesede bayağı bir bozuldu.