Ömer evden çıktığı gibi adamı Emre'yi aramıştı, Doğan'ın nerde olduğunu öğrenmek için. Yarım saat sonra Emre onu aramış ve adresi vermişti. Ömer az sonra arkadaşının gece kulübünün önünde durdu." Demek burda eğleniyor şerefsiz. Biraz biz de eğlenelim bakalım." Ömer içeri girdi. Gidip bara oturdu. Etrafına bakıp onu aramaya başladı. Ve aradığı adamın ikinci katta kızlarla eğlendiğini gördü. Kendisine bir içki sipariş verdi. Gözünü ayırmadan onu izlemeye başladı. Az sonra kulübün sahibi Ömer'in arkadaşı onun yanına geldi.
Ateş: Ömer naber?
Ö: Fena değil sen?
A: İyim, ne oluyor canın sıkkın senin.
Ö: Sana bir işim düştü.
A: Tabi ne istersen.
Ömer arkadaşına burda olmasının sebebini söylemişti, o da mekan senin ne yapıyorsan yap demişti. 2 saat sonra Doğan'ın zil zurna sarhoş bir halde ayaklandığını gördü. Ömer de yerinden kalkıp onun peşinden gitmeye başladı. Doğan'ın tuvalete girdiğini görünce bunun bir fırsat olduğunu anladı ve arkasından o da oraya girdi. İçeride bir tane daha adam vardı, Ömer onun çıkmasını bekledi. O çıkınca Ömer kapıyı kilitledi. Doğan işini bitirip kabinden çıktı.
Ömer o an Doğan'a sağlam bir kafa attı. Doğan'ın burnundan kırılma sesi gelmişti bile.
D: Aa
Doğan yere düşüp burnunu tuttu. Ömer ise yere eğilip bu sefer onu yumruklamaya başladı. Hiç acımadan tüm gücü ile vuruyordu. Doğan'ın yüzü kanlar içinde kalmıştı. Ömer hırsının soğumadığını ama durması gerektiğini de anlıyordu. Son bir yumruk daha atınca ayaklandı. Doğan baygın bir şekilde yerde uzanıyordu. Ömer kan olmuş ellerini yıkadıktan sonra çıktı ordan. Ateş ile göz göze gelince başını salladı.
Mekandan çıkıp arabasına bindi. Eve geldiğinde saat üçü geçiyordu. Fazla ses yapmayarak yukarı çıktı. Odasına kapıyı yavaşça açarak girdi. Odada sadece lambalar yanıyordu. Yatağa baktığında boş olduğunu gördü, odaya göz gezdirdiğinde camın önünde duran Kıvılcım ile göz göze geldi.
Ö: Uyumadın mı daha?
K: Seni bekledim.
Kıvılcım'ın, o gittikten sonra, içini korku kaplamıştı. Ömer'in yanlış bir şey yapmasından korkuyordu. Kıvılcım Ömer'in döndüğünü görünce biraz rahatladı, ona yaklaştı.
K: Nerdeydin?
Ö: İşim vardı.
K: Ne işi?
Ö: Ne o, bana karılık yapmaya mı karar verdin? Ama böyle sorgu suali değil, başka karılık vazifelerini yerine getirmeni tercih ederim.
O böyle cevap verince Kıvılcım şaşırıp kaldı. "Ne halin varsa gör " diye içinden geçirip yatağına gitti hemen. Aptal gibi onu beklemişti birde.
Ömer ise onun yatmaya gittiğini görünce rahatladı, çünkü üzerindeki kanı görmesini istememişti, bu yüzden ona biraz ters cevap vermişti. Hemen banyoya gitti, duş aldı. Ceketini ve pantalonunu kirli sepetine, gömleğini ise çöp poşetine attı. Üstüne pijamalarını giydikten sonra çöp poşetini alıp odadan çıktı. Evin dışında olan kovaya atıp tekrar odasına çıktı. Yatağa girdi. Kıvılcım'a taraf uzandı. Kıvılcım çoktan uykuya dalmıştı. Birden Kıvılcım'ın yatakta dönmesi ile Ömer gözlerini açtı. Yüzleri bir birine çok yakındı, Ömer onu izleyerek uykuya daldı.
***
Sabah herkes kahvaltı masasının etrafında toplandı. Kahvaltılarını yaparken Eşref bey bir taraftan haberleri izliyordu.
Muhabir: Dün akşam bir gece kulübünde Argun holdingin ortağı Doğan Yıldırım ağır darp edilmiş bir halde bulundu. Son durumu ağır olarak nitelendirilen Yıldırım, şuan hastanede yoğun bakımda. Darp eden şahsın kimliği henüz bulunamadı.
Kıvılcım televizyonda gördüğü son haber ile çatalı elinden tabağına düşürdü. Kafası hemen Ömer'e döndü. Onun rahat bir şekilde kahvaltısına devam ettiğini gördü.
