Bir birilerine baktıklarında bakışlarını ilk çeken Kıvılcım oldu. Utanmıştı çünkü. Ömer onun yüzünün kızardığını farketti.
Ö: Günaydın.
K: Günaydın.
Ö: Ben kıyafetlerimi alacaktım.Kıvılcım başını salladı. Ömer içeri girip dolabı açtı, kendisine yeni bir takım elbise alıp tekrar dışarı çıktı, kapıyı da kapatmayı unutmamıştı.
K: Off
Kıvılcım bundan sonra onun yüzüne nasıl bakacağını düşündü. Şirkette sürekli yüz yüze geleceklerdi. İşten mi ayrılsa acaba, yeni iş bulana kadar ne yapacaktı peki. Çıkmazın içindeydi. Bunları sonra düşünürüm deyip giyinmek için kıyafetlerini aradı gözü. Sağ tarafına baktığında tüm kıyafetlerinin orda olduğunu gördü, iç çamaşırları bile oradaydı. Kendisi koymadığına göre Ömer koymuştu. Utanmak için bir sebep daha. Kıvılcım ayağa kalkacakken kasıklarındaki sızı ile tekrar yerine oturdu. Canı yanmıştı. Kadınlığındaki ıslaklık ile ağzı açık kaldı. Dün gece Ömer içine boşalmıştı. İkiside korunmamıştı. Eliyle alnına vurdu "aptalsın Kıvılcım". Eve gidince hemen ilaç alması gerekiyordu. Hızla yerinden kalkıp banyoya gitti. İşlerini halledip odaya tekrar döndü ve kıyafetlerini giydi. Ayakkabısını ve kabanını giydiginde aynanın karşısına geçti, çantasından bir kaç makyaj malzemesini çıkarıp akan makyajını düzeltmeye başladı. Bir kaç dakika sonra hazırdı, odadan çıkıp salona geldi. Ömer sesleri duyunca mutfaktan çıktı.
Ö: Çıkalım mı?
K: Evet.Ömer telefonunu ve arabanın anahtarını alıp kapıya gitti. İkisi evden çıkıp arabaya bindiler. Saat daha erken olduğu için hava serindi. Kıvılcım da ince giydiği için Ömer hemen arabanın ısıtmasını açtı ve yola çıktılar.
İkiside sessizdi. Yarım saat sonra sessizliği bölen Kıvılcım'ın telefonunun zil sesiydi. Kıvılcım çantasından telefonu çıkarıp açtı.
K: Efendim Doğa.
D: Abla Günaydın uyandırmadım değil mi?
K: GünaydınKıvılcım telefondan Ela'nın ağlama sesini duydu.
K: Ela mı ağlıyor? Bir şey mi oldu?
Kıvılcım paniklemişti.
D: Yok abla seni özlemiş galiba uyandığından beri sızlanıyor, seninle konuşmak istiyor veriyorum.
E(ağlayarak): Alo anne
K: Bebeğim niye ağlıyorsun?
E: Anne nerdesin?
K: Yoldayım birtanem.
E: Eve gel anne.
K: Geliyorum kızım ağlama lütfen. Az kaldı birazdan evde olacağım.
E: Tamam bekliyorum. Seni çok seviyorum anne.
K: Bende seni birtanem.Kıvılcım aramayı kapattığında telefonuna gelen bildirimleri açtı. Hesabına 200 bin doların yattığını gördü. Dün akşam gelmişti bildirim. Telefonunu kapatıp çantasına koydu tekrar.
Ömer belli etmese de onu dinliyordu telefonda konuşurken. Kızını seviyordu, onun için endişeleniyordu ama ona ne kadar iyi bir annelik yaptığı tartışılırdı, her gece başka bir yerde sabahlıyordu sonuçta.
1 saat sonra Ömer Kıvılcım'ın oturduğu mahalleye yaklaştı.
K: Ben burda ineyim.
Ö: Peki.Ömer arabasını sağa çekti.
K: Teşekkürler.
Kıvılcım hemen arabadan çıkıp apartmanına taraf yürüdü. Ömer ise sadece arkasından izledi.
Kıvılcım eve girince Ela koşup annesine sarıldı.
D: Hoş geldin abla.
K: Hoş bulduk canım. Nasılsınız?
D: İyiz sen? Yorgun görünüyorsun.
K: Hı hı.