1 saat sonra çiftliğe vardılar. Arabadan indiklerinde onları girişte karşılayan Ömer'i görmeyi Kıvılcım hiç beklemiyordu. Kıvılcım Ela'nın elini tutup girişe doğru yürümeye başladı. Aslan Fatma'nın elini bırakıp Ömer'e koştu. Kıvılcım ise Yanında yürüyen Fatma'ya döndü.
K: Ömer bey de mi gelecekti?
F: Yok aslında ama çiftlikte atlar ile ilgili bir sorun çıkmış bu yüzden gelmiş, gelmişken de bize katılır.
Kıvılcım anlamayarak ona baktı.
F: Çiftlik Eşref beyin, Ömer ilgileniyor sadece.
K: Anladım.
Ömer'e yaklaştılar. Ömer kucağına Aslan'ı almıştı.
Ö: Hoş geldiniz.
Fatma Ömer ile sarılıp görüştü, sonra Can da aynı şekilde görüştü.
F: Hoş bulduk. Özlemişim burayı.
Ömer Kıvılcım'a dönüp elini uzattı. Kıvılcım da elini uzatarak karşılık verdi.
Ö: Merhaba.
K: Merhaba.
Sonra Ömer yere eğilip Aslan'ı bıraktı ve Ela'ya döndü.
Ö: Merhaba Ela, nasılsın?
Ela biraz utangaç bir çocuktu. Cevap vermeden önce annesine baktı, annesi gözlerini kırpınca Ömer'e cevap verdi.
E: İyiyim siz?
Ö(gülümseyerek): Bende iyiyim.
O sırada içeriden bir görevli geldi.
G: Ömer bey masanız hazır.
Ö: Tamam. Buyurun içeri geçelim ozaman.
Hep birlikte içeri geçtiler. Masaları cam kenarındaydı ve manzarası muhteşemdi.
Ela ile Aslan cama doğru gidip dışarı bakmaya başladılar.
E: Anne bak at.
K: Evet Annecim. Çok güzel değil mi?
E: Evet.
A: Ömer amca beni ata bindirirsin değil mi?
Ö: Kahvaltımızı yapalım hep birlikte bineriz. Hadi masaya geçelim.
Fatma Aslan Can masanın bir tarafinda, Kıvılcım Ela Ömer diğer tarafında oturdular.
F: Donatmışsın masayı Ömer, teşekkür ederiz.
Kıvılcım masaya bakınca Ela için zararlı ola bilecek hiç birşey olmadığı için sevindi. Şekerli, baharatlı ve yağlı yemeklerden uzak duruyorlardı. Ama böyle yerlerde kızı gördüğünde istiyordu, çocuktu sonuçta.
Ö: Ela için biraz dikkat ettik aslında. Umarım beğenirsiniz.
Kıvılcım'ın duyduğu ile içi ısındı. Ömer dikkat etmişti demek. Gülümseyerek ona baktı.
K: Teşekkür ederim.
Ö: Afiyet olsun.
F: Hala dikkat ediyorsunuz değil mi?
K: Evet, doktorlar tamamen iyileşti demeden rahatlayamayacağım.
F: Ne kadar oldu tedavi olalı?
K: 4 hafta olacak. 2 haftaya kontrole gideceğiz.
C: Niye bize söylemedin ya Kıvılcım?
K: Bilmem, konusu açılmadı, bende söylemedim.
F: Aşk olsun, yanında olurduk, destek olurduk sana.
C: Evet.
K: Teşekkür ederim, şimdi de destek oluyorsunuz zaten.
Onlar konuşurken, Ömer Ela'ya yemek seçmesi için tabakları gösteriyordu. Haşlanmış yumurtanı görünce istedi, Ömer hemen onun tabağına koydu.
Kıvılcım kızına döndüğünde tabağının yavaş yavaş dolduğunu gördü. Bu sefer Ömer peynir koyuyordu tabağına.
K: Ela peynir sevmez.
Ö: İstedi ama.
K: Sizi kırmamak için istemiştir.
Ö: Belki beni kırmamak için tadına da bakar, ha Ela?
Ela kafasını salladı. Ömer çatalla bir parça kesip Ela'ya uzattı. Kıvılcım onun peyniri geri çıkarmasını elinde peçete ile beklerken, o çoktan peyniri yeyip yutmuştu. Ömer sonra çatalı Ela'ya uzattı, oda kendisi yemeye devam etti. Kıvılcım şaşırıp kaldı.
