Ömer duydukları ile şok üstüne şok yaşadı. Duyduklarına inanamıyordu. Kıvılcım gerçekten böyle bir kadın mıydı? Orhan'ın söyledikleri tekrar canlandı beyninde. Dün olanları hatırladı. Birlikte konuştuklarını görmüştü, sonra otelde baya samimilerdi. Demek bu yüzdenmiş. Siniri gittikçe artıyordu. Ne yapacaktı şimdi? Onu her gün görmeye dayana bilecek miydi? Yok dayanamazdı. Hızla toplantı odasına girdi.
Metin ile Orhan bir an tırstılar, konuştuklarını duymuş olabilirdi çünkü.
Ömer onlara bakmadan masanın başına oturdu. Ve sert bir şekilde konuşmaya başladı.
Ö: İkinizde muhasebeye gidin, çıkışınızı versinler. Sonra bir daha bu şirkete adımınızı basmayın.
İkisi şaşırıp kaldılar. Metin hemen kendisini açıklamaya çalıştı.
M: Ömer bey ne duydunuz bilmiyorum ama yanlış anladınız. Lütfen
Ömer yerinden kalktı.
Ö: Ben söyleyeceğimi söyledim.
Telefonunu alıp toplantı odasından çıktı.
Ö: Deniz ben çıkıyorum, toplantıları iptal et.
D: Peki Ömer bey.
Ö: Ha bu arada Can'a söyle Orhan ile Metin'in şirket ile ilişiğini kestim. Çıkışlarını versin.
D: Tamam efendim.Ömer hızla şirketten çıkmıştı. Arabasına binip yola düştü. Nereye gideceginide bilmiyordu, öylesine kullanıyordu arabayı. Kıvılcım'ın kendisini neden farketmediğini şimdi daha iyi anlıyordu. Onun niyeti başkaydı. Gözü yola takılınca İstanbul dışına sürdüğünü gördü. Madem yola çıkmıştı bağ evine gidip bir kaç gün kafa dinleyecekti.
*****
Kıvılcım şirkette işlere okadar odaklanmıştı ki saatin 12ye geldiğini fark etmemişti. Eşref beyi araması gerekiyordu. Telefonunu eline alıp rehberden Eşref beyin adını bulup aramaya bastı.Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor....
Telefonu kapattı Kıvılcım. Bir kaç saat sonra tekrar arayacaktı.
2 saat sonra tekrar aradı Kıvılcım ama değişen bir şey olmadı. Odasından çıkıp Deniz'in yanına gitti.
K: Merhaba Deniz.
D: Merhaba Kıvılcım hanım.
K: Deniz ben senden şeyi soracaktım, Eşref beyi arıyorumda ulaşamadım bir türlü, telefonu kapalı. Başka bir numarası var mı? Onunla acil konuşmam lazım.
D: Eşref bey burda değil Kıvılcım hanım.
K: Nasıl? Nerde peki?
D: 1 hafta önce İngiltereye gitti diye biliyorum.
K: Aa öylemi. Ne zaman döner?
D: Bir kaç aya döner herhalde, Eşref bey böyle sık sık gider, hem dinlenir hem tedavi olup döner.
K: Anladım, teşekkür ederim.Kıvılcım çaresiz bir şekilde odasına döndü. Ne yapacaktı şimdi? Eşref beyden okadar ümitliydi ki, şimdi tekrar başa dönmüştü. Tekrar düşünmeye başladı. Eşref bey yoksa belki oğlu ile konuşsa. Ömer bey sonuçta onun oğluydu babasına benzer diye düşündü. Bu güne kadar iyide anlaşmışlardı, yardım ederdi belki. Ömer'in şirketten çıktığını görmüştü bir kaç saat önce, geri döndüğünde konuşmayı düşündü.
Akşama kadar bekledi Kıvılcım ama Ömer şirkete geri gelmedi. Oda çaresizlikle evine döndü.
***
Ömer bağ evine gelmişti,ceketini çıkarıp koltuğa attı. Mini barın yanına gidip bir içki şişesi çıkardı. Bardakların birine içkiye doldurup koltuğa geçip oturdu.
Telefonu çaldı.
Ö: Efendim oğlum.
M: Baba nerde kaldın?
Ö: Ben bugün gelmeyeceğim oğlum.
M: Ozaman ben halamlara geçebilir miyim?
Ö: Tabi oğlum git.
M: Tamam ozaman görüşürüz.
Ö: Görüşürüz oğlum.