Kıvılcım bu sabah yüzünde hissettiği öpücükler ile uyandı. Ömer onun gözlerini açtığını görünce dudaklarına kısa bir öpücük kondurup gözlerine baktı. Saçlarını düzeltti.
Ö: Günaydın.
K: Günaydın.
Ö: İyi uyudun mu?
K: Hı hı. Sen?
Ö: Vallah uzun zamandır böyle güzel uyuyup uyanmamıştım.
Kıvılcım Ömer'in yüzündeki muzip gülümseyi görünce utanıp bakışlarını kaçırdı. Ömer Kıvılcım'ın saçlarını okşadı bir süre.
K: Ömer
Ö: Hm
K: Arkanı dönsene.
Ö: Neden?
K: Duşa gireceğim.
Ömer güldü.
Ö: E gir, ben niye arkamı dönüyorum?
K: Of tamam, o zaman sen ilk gir.
Ö: Ben çoktan duşumu aldım.
Ömer sabah 7de kalkmış duş almıştı sonra üstünü giyip tekrar Kıvılcım'ın yanına sokulmuştu.
K: Ne zaman kalktın sen?
Ö: Erken kalktım bugün.
K: Saat kaç ki?
Ö: 9 olacak nerdeyse.
Kıvılcım'ın gözleri şaşkınlıkla aralandı.
K: Ne?!
Kıvılcım üstünden yorganı atar.
K: Madem erken kalktın niye uyandırmıyorsun Ömer?
Kıvılcım ayağa kalkıp terliklerini giyerken, Ömer onu süzmeye başladı.
Ö: Güzelmiş.
Kıvılcım anlamayarak Ömer'e baktı.
K: Ne?
Ö: Gecelik diyorum, gün ışığında daha güzelmiş.
Kıvılcım Ömer'in sırıtan yüzüne baktığında kıpkırmızı kesildi. Hemen arkasını dönüp banyoya koştu.
Ö: Koşma, vuracaksın yine bir yerini.
Kıvılcım banyoya geçtiğinde kapıya yaslandı. İçeriden Ömer'in kahkahası duyuldu. "Off Kıvılcım yine rezil oldun" diye söylendi Kıvılcım kendi kendine. Aynanın karşısına geçtiğinde kendisini süzdü. Geceliğini çıkardığında bedenindeki kızarıklıklar dün gecenin izleriydi. O anlar aklına gelince yüzünde gülümseme oluştu. Sonra hemen kendisini toparladı, hormonları dengesini şaşırıyordu. Hızlı bir duş alıp dışarı çıktığında Ömer'i eşofman takımı ile gördü.
K: Sen geç kalmıyor musun? Niye giyinmedin?
Ö: İşe gitmeyeceğim bugün.
K: Neden?
Ö: Yeni evlendik sayılır bu yüzden ilk günden işe gitmeyeceğim.
K: Ne yeni evlenmesi Ömer?
Ö: Dün kavuştuk ya, evliliğimiz bugünden başlıyor sayılır.
Ömer Kıvılcım'ın yüz ifadesine dayanamayıp kahkaha attı.
K: İnanamıyorum sana.
Kıvılcım söylenerek giyinme odasına geçti. Ömer'e inanamıyordu, sürekli onu utandıracak şeyler söylüyordu. Hızlıca üstünü giyip hazırlandıktan sonra onu bekleyen Ömer ile el ele aşağı indiler.
Eşref bey ve çocuklar çoktan kahvaltıya oturmuşlardı.
Ö-K: Günaydın.
Eş: Günaydın.
E-M: Günaydın.
K: Kusura bakmayın geciktik.
Eş: Ne kusuru kızım, afiyet olsun.
Ömer Ela'nın yanına geçip onu kafasından öptü. Kıvılcım da Metehan'ın yanına oturdu.
E: Baba bak Hülya teyze benim için yumurtalı ekmek yapmış.
Ö: Afiyet olsun güzelim.
Eş: Ömer şirkete gelmiyor musun?
Ö: Yok Baba.
Eş: Sebep?
Ö: Bugünü evde geçirmek istiyorum.
Eş: Sen evlendin evleneli işe gelmez oldun iyice.
Ö: E yeni evliyim ben baba. İdare et biraz.
