Ömer salona girip "Hayırlı akşamlar" deyip gözlerini gezdirince onu gördü. Onun ne işi vardı burada?
Ö: Merhaba.
K: Merhaba.
Metehan gidip Kıvılcım'ın oturduğu koltuğa oturdu.
M: Merhaba Kıvılcım hanım.
K(gülümseyerek): Merhaba Metehan nasılsın?
Onlar aralarında konuşurken Ömer Kıvılcım'a bakarak yerine oturdu. Oğluyla tanışıyordu demek.
N: Dayı yalnız gelin Kıvılcım hanım değil.
Ömer Nilaya döndü.
Ö: Anlamadım?
N: Bakıp kaldın da ondan dedim.
Ö: Yok canım şaşırdım sadece.
P: Bizde öyle, Kıvılcım hanım babamın fotoğrafını görünce anladık bir birinizi tanıdığınızı. Gelinimizin ablası kendisi.
Pembe bu sefer Doğa'nın yanına gitti.
P: Bak Ömer bu da gelinimiz Doğa.
Ö: Memnun oldum.
D: Bende.
O sırada Hayat yemeklerin hazır olduğunu Pembe hanıma belirtti.
P: Yemekler hazır buyurun masaya geçelim.
Herkes ayaklandı.
Kıvılcım Pembe'nin yanından geçerken durdu.
K: Ben ellerimi nerede yıkaya bilirim.
P: Buyurun göstereyim.
Ömer bunu duyunca onların yanına geldi.
Ö: Ben gösteririm abla.
P: Tamam canım.
Ömer eliyle Kıvılcım'a merdivenleri gösterdi.
Kıvılcım gergin bir şekilde inmeye başladı. Alt kata indiklerinde Ömer onu kolundan tutup kendisine çevirdi.
Ö: Ne oluyor?
Ömer biraz sert bir şekilde sordu.
Kıvılcım Ömer'in onun kolunu böyle tutmasından rahatsız olup elini çekti hemen.
K: Asıl size ne oluyor?
Ö: Bunun bir tesadüf olduğuna inanmamı beklemiyorsun herhalde.
K: İster inanın ister inanmayın, bunun benim umrumda olduğunu mu sanıyorsunuz.
Ö: Oynama bana, bal gibide onların benim ailem olduğunu biliyordun.
K: Ben senin sülaleni bilmek zorunda mıyım, kendini bukadar önemseme istersen.
Ömer onun dibine girdi.
Ö: Ne oldu? Verdiğim para az mı geldide, şimdi kardeşini yeğenime kakalamaya çalışıyorsun.
K: Sen kim
O sırada merdivenlerden gelen ses ile ikiside sustu, Kıvılcım hemen geri çekildi. Gelen Nilay dı.
N: Kıvılcım hanım lavobuyu buldunuz mu diye soracaktım.
Kıvılcım yandaki kapıyı göstererek sordu.
K: Burası mıydı?
N: Evet.
Kıvılcım içeri girince, Nilay Ömer'e döndü.
N: Ömer dayı bir şey mi oldu?
Ö: Yo, o nerden çıktı?
N: Sinirli gibisin.
Ö: Sana öyle gelmiş.
Ömer dönüp merdivenleri çıktı.
Nilay şüphe ile onun arkasından baktı, aşağı indigindede onları dip dibe görmüştü. "Kesin aralarında bir şey var" diye düşündü.
Kıvılcım lavobodan çıktığında ikisi yukarı çıktı. Masaya oturduğunda karşısında Ömer vardı. Hiç ona bakmadı. Aşağıda söyledikleri moralini bozmuştu. Kendisine söylenene aldırmazdı, ama kardeşine dil uzatması canını yakmıştı.
Ab: Afiyet olsun.
Yemek masasında Metehan Kıvılcım'a okulu ile ilgili soru sormaya başladı.
Met: Kıvılcım hanım siz yurt dışında da mı okumuştunuz?
K: Evet yüksek lisans için Amerikaya gitmiştim ama bitiremeden döndüm.
