Ömer'in gözleri Kıvılcım'ın dudaklarına kaydı. Dolgun ve hafif aralık duran dudaklar sanki aklını başından aldı. Kendisine hakim olamayarak onlara yaklaşıp öpmeye başladı.
Kıvılcım dudaklarında hissettiği baskı ile neye uğradığını şaşırdı. Kendisini toparlayıp hızla Ömer'i omuzlarından itti. Üstünden çekilen Ömer ile hemen yataktan çıktı.
K: Ne yapıyorsun ya sen?
Ömer ne yaptığını bilmiyordu.
Ö: B-ben ö-özür dilerim.
Sarhoşluktan sözler ağzından yarım yamalak çıkıyordu.
Kıvılcım onun bu haline sinirlenip banyoya geçti. Elini yüzünü yıkadı. İçki kokusu üstüne sinmişti sanki. Bir kaç dakika sonra odaya döndüğünde Ömer'in yatakta sızdığını gördü. Onun yanına yatamazdı, içki kokusu midesini bulandırıyordu. Camın önündeki tekli koltuğa oturdu. Düşünmeye başladı. Ömer neler söylemişti ona. Neden özür diliyordu? Orhan'ın adını geçirmişti konuşmasında, o adam ne alaka? Bu düşünceler ile yerindece uykuya daldı.
****
Sabah olduğunda Ömer kötü bir baş ağrısı ile uyandı. Etrafına baktı odasındaydı. Yatağın diğer tarafına baktığında boş olduğunu gördü. Kıvılcım nerde? diye düşündü. Yerinden doğrulduğunda onu gördü, tekli koltukta bacaklarını kendine çekmiş bir şekilde uyuyordu. Üstü açıktı , üzerinde ki pijamada inceydi, muhtemelen üşümüştü tüm gece. Bunlar aklından geçerken birden gözlerinin önüne bir kaç görüntü geldi. Kıvılcım'ı mı öpmüştü o? Yoksa rüya mıydı? Kahretsin, hatırladıkları gerçek miydi yoksa rüya mı anlamıyordu. Yatağın üzerindeki pikeyi eline alıp ayağa kalktı. Başı dönünce duvara tutundu. Yürüyebileceğini anladığında Kıvılcım'a doğru gitti. Üstüne pikeyi örttüğü an Kıvılcım irkilerek uyandı.
K: Ne yapıyorsun?
Ö: Üstünü örtüyordum.Kıvılcım koltuktan kalktı.
K: Gerek yok.
Ö: Kusura bakma benim yüzümden burda uyumak zorunda kalmışsın.Kıvılcım elindeki pikeyi yatağa attı. O sırada Ömer, başı dönünce yatağa oturdu.
Ö: Şey ben dün biraz saçmalamış ola bilirim, tam hatırlamıyorum da aslında.
Kıvılcım sinirle ona döndü.
K: Biraz mı?
Ömer yüzünü buruşturdu. Hatırladıkları rüya değildi demek ki.
Ö: Kusura bakma lütfen, kendimde değildim.
K: Sorun da bu ya. Sen kaç gündür kendinde değilsin. Sürekli içkili bir halde eve geliyorsun. Yani ben senin sarhoş halini çekmek zorunda mıyım? Saçma sapan davranışlarını saymıyorum bile.Ömer resmen sarhoş olduğu için karısından azar yiyordu şuan.
Ö: Özür dilerim bir daha olmayacak, emin ola bilirsin.
K: İyi olur, çünkü buna fazla katlanabileceğimi düşünmüyorum.Kıvılcım tam banyoya gidecekken aklına dün Ömer'in söyledikleri geldi.
K: Bu arada sen dün Orhan falan dedin. Ne demek istedin ben anlamadım?
Ömer afalladı bir an. Ne söylediğini hatırlamıyordu.
Ö: E ben hatırlamıyorum, ne dedim ki?
K: Anlasam sormazdım herhalde.
Ö: Bilmiyorum, saçmalamışım işte takılma sen.Kıvılcım dönüp banyoya girdi. İçerde işlerini halledip çıktıktan sonra Ömer'i hala yatakta ellerini kafasına koymuş bir şekilde buldu. Başı ağrıyor diye düşündü. Ona ne kadar kızsada kıyamıyordu. İlaç kutusundan ağrı kesici aldı ve sürahiden bardağa su doldurup onun yanına gitti.