Duvar ile Oğuz arasında kalmıştım, ağzım açık şekilde ona bakıyordum. Al işte kim olduğumu anlamıştı. Ne yapacaktım şimdi?
Anlamamış gibi ona baktım "Pardon anlamadım." dedim. Bu oğlan bana neden bu kadar yakın duruyordu?
"Bilinmeyen numara olduğunu, anladım Biricik." dedi üstüne basa basa. "İtiraf et artık." dediğinde şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
"Bilinmeyen numara mı?" dedim şaşkınlıkla. "O kim ki?" madem anlamıştı, bilmemezlikten gelmek en iyisiydi.
Oğuz pes der gibi baktı. Sonra üstümdeki montu işaret etti, ellerim ile üstümü kapattım. "Hâlâ inkar mı edeceksin?" dediğinde pes ettim.
"Sarhoştum hatırlamıyorum." dedim aklıma gelen ilk şeyle. Duvara yasladığı elinin altından geçmeye çalıştım ama sadece çalıştım çünkü omzumdan tutup beni duvara bastırdı.
Yüzüme yaklaşıp "Biricik devam ettirme lütfen."
Kafamı kaldırdım, omzumda duran ellerini ittim, hızla dönüp Oğuz'u duvara yasladım. Oğuz bana büyük gözlerle baktı, "Şimdi beni dinle." dedim onu kıskaca alarak. Daha demin bana yaptığını şimdi ben ona yapıyordum, o ise şimdiden kızarmaya başlamıştı.
"Sana küçüklükten beri aşıktım, hâlâ öyle. Seni seviyorum bunu hiçbir zaman fark etmedin ama bu böyleydi. Eğer sana yazmasaydım, asla ilerleme kaydetmezdik çünkü sen beni kardeşin gibi görüyorsun." dedim tek nefeste. Oğuz ise söylediğim şeyler ile renkten renge giriyordu.
"Ben seni bırakmayacağım, şimdi kim olduğumu öğrendin." deyip önünden çekildim.
Kapıya doğru giderken arkamdan konuştu. "Engeli kaldır, sana yazamamak sinirimi bozuyor." dediğinde durdum. Ona döndüğümde gülümsüyordu. "Ve bana yazmayı bırakma olur mu?" dediğinde çok masumdu.
Ay yerim bu çocuğu ben!
Kafamı salladım, "İstesende bırakmam." dedim. "İstesem de bırakma." dedi...
Kapıyı açıp odasından hızla çıktım, biraz daha kalırsam abim basardı. Selen teyze beni görüp "Biriciğim gel bana mutfağa yardım et." dedi.
Koluna girip mutfağa geçtim, "Ne yaptın yemeğe sultanım." dedim tencerenin kapağını açarken, pilav yapmıştı. Somurttum hiç de sevmezdim pilavı, Selen teyze bu halimi görüp güldü fırını açtığında içinden karnıyarık çıkardı. Mutluluktan minik bir çığlık attım, hızla koşup Selen teyzeyi öptüm. "Sultanım be!" dedim yüksek sesle.
Mutfağa giren annem gözlerini devirdi "Birgün bana böyle yapmadın." dedi kıskandığını belirterek. Annemin yanına gidip iki yanığına da kocaman öpücük bıraktım.
Selen teyze "Bir kere de kıskanma Zeyno!" diye sitem etti.
Annem "Sen sus Selen, sürekli seninle ilgileniyor benim varlığım yokluğum belli değil." dedi.
Aralarına geçerek "Hanımlar, hanımlar benim için kavga etmeyin." dedim elimi kalbimin üzerine koyup. "Ah, zatı muhterem kişiliğim buna değer ancak rica edeceğim yapmayın." dedim Türk dizilerinde ki gururlu başrol edası ile.
Selen teyze ve annem terliklerini çıkardı, çığlık atarak dışarı kaçıyordum ki kocaman bir şeye çarpıp yere düştüm. Daha doğrusu birinin üstüne düştüm, altımdan bir inleme sesi duyduğumda kafamı hızla kaldırdım, altımda Oğuz vardı. Saçlarım önüme geliyordu, onlarda Oğuzun yüzüne dökülüyordu.
Yüzümüz çok yakındı, Oğuz'un gözleri yüzümde dolaşıyordu. Sanki yüzümü ezberlemek ister gibi inceliyordu.
"Ne oluyor lan burada?" diyen abimin sesi ile hızla ayağa kalktım. Oğuz ise olayın şaşkınlığı ile hâlâ yerdeydi. Abim bize kötü kötü bakıyordu, "Biri bana açıklayacak mı?" dedi tek kaşını kaldırarak.
"Abi!" deyip arkasına geçtim. "Annem ve Selen teyze tarafından saldırıya uğradım. Kaçarken de Oğuz'a tosladım." dedim açıklama yaparak.
Abim Oğuz'un yanına gidip kaldırdı, Oğuz kıpkırmızı olmuştu bir şey demeden hızla mutfaktan çıktı. Bende annemlere bakmadan utancımdan dışarı hızla çıktım.
❦
Ayyy hellloooooo çok beğendiğim bölümdü. Konuya bodoslama girmiş olabiliriz ama benim de karakterim böyle lafı uzatmayı sevmemm
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASTSUBAY BEYCİĞİM | Texting ✓
General FictionBilinmeyen numara: Seni anan benim için doğurmuş canımmmm Bilinmeyen numara: Hamurunu benim için yoğurmuş canımmmmm Bilinmeyen numara: Küçükken annen büyüyünce seni oğluma alacağım derdi. Bilinmeyen numara: Büyüdüm nikah tarihi ne zaman? Bilinmeyen...