Telefonumun kamerasına bakarak saçlarımı düzelttim, hazırdım artık.
Giymiş olduğum Galatasaray forması ile gülümsemeden edemedim, apartmanın önünde Oğuz'u bekliyordum.
Birkaç dakika sonra önemde duran araba ile Oğuz içinden indi, kumral saçlarını özenle düzeltmişti giymiş olduğu sarı kırmızı forma ile daha çekici gözüküyordu. Önüme doğru gelen Oğuz arabanın kapısını açtı, "Buyurun prenses," dedi gülerek. Kıkırdayarak arabaya bindim.
Hemen yanıma geçen Oğuz arabayı çalıştırdı, "Ay heyecanlandım," dedim saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak. "Maçın kazananı şimdiden belli aslında." dedi Oğuz alayla. Ona döndüğümde bana dönüp göz kırptı.
"Şimdi Oğuz öyle deme nazar falan değer yeniliriz maazallah." dediğimde Oğuz hemen "Allah korusun." dedi. "Amin, amin."
"Ay ben bugün Alperen abiyi gördüm ağzı kulaklarındaydı." dedim Oğuz'a dönüp Oğuz kafasını sallayarak beni onayladı. "Onda bir iş vardı, yakında çıkar kokusu." dediğinde kafamı salladım.
Bugün onu gördüğümde sürekli olarak sırıtıyordu. Hiç onluk değildi.
Sahaya gelene kadar ikimizde sessiz kaldık, arabanın kapısını açan Oğuz'la arabadan indim. Öyle bir kalabalık vardı ki herkes Galatasaray forması giymiş ve bir ağızdan marş söylüyordu.
"Oğuz sana bir şey soracağım?" dedim ona daha fazla yaklaşıp belime elini koyarak beni yönlendiriyordu. "Sor güzelim?" dedi Oğuz. "Galatasaray mı ben mi?" dediğimde Oğuz durdu. Bana baktığında sinsi şekilde gülümsedim.
"Güzelim böyle soru mu olur?" dedi boğazını temizleyerek. "Cevap?" dedim ciddi olduğumu belirtip.
Oğuz düşündü.
Düşündü.
Hatta bayağı bir düşündü.
"Oğuz?!" dedim sinirle. "Yok ya ben en iyisi eve gideyim hatta evrenden silineyim." dediğinde sinirle kafa salladım.
Şakasına sorduğum soruya gerçekten, sen, dememişti.
"Bencede Oğuz!" dedim. Onu geride bırakıp yürümeye başladım, "Biricik gel buraya kaybolacaksın!" dedi çocuk azarlar gibi.
Durup ona sinirli sinirli baktım. Ben kaybolabilirdim. Burası çok büyüktü ondan, yani.
Önümüzde duran bir abinin omuzları üzerinde oturmuş merakla bizi izleyen kız çocuğuna güldüm. "Of Biricik!" dedi Oğuz bana yetişip elini sıkıca belime sarıp beni kendine çekti. "Uzak durma bana," deyip yanağıma bir öpücük bıraktı.
Küçük kız Oğuz'a bakıp güldü. Hayran hayran bakıyordu, Oğuz bakışlarını kıza döndürdüğünde kız kıkırdadı. Oğuz ona el salladı, minik kız küçük ellerini kaldırıp Oğuz'a el salladı.
Utana utana Oğuz'a bakıyordu.
Kızın ilk aşkı Oğuz olmuştu ya.
"O benim sevgilim güzellik, artık büyüdüğünde." deyip Oğuz'un elini tuttum. Oğuz bir bana birde küçük kıza baktı, "Sen beni küçücük kızdan mı kıskandın?" dediğinde umursamadım.
"Sus seninle konuşmuyorum." dedim gıcık şekilde. Oğuz beni kendine çekip sıkıca sarıldı, "Seni seçiyorum tamam mı?" dedi ciddiyetle.
"Ya gerçekten mi?" dedim uzata uzata. Kesinlikle tehdit ve trip altında söylememişti.
"Gerçekten." dedi saçlarımı öperek. Kalabalığın ortasında durmuş birbirimize sarılıyorduk, etrafımızdan geçen insanlar bize bakıyordu ama biz sarılmaya devam ediyorduk. "Abi şimdi olan var olmayan var!" dedi yanımızdan geçen bir çocuk. Kıkırdayarak Oğuz'dan ayrıldım.
"Doğru diyor. Olan var olmayan var." dedim gülerek, Oğuz'un elini sımsıkı tutup yürümeye başladım. Tribünler dolmuştu, yerimize oturduğumuzda maçın başlamasına daha çok vardı.
Küçük kız tam önümüze oturmuştu, onu görünce gülümsemeden edemedim. Babasının kucağında oturmuştu bu sefer Galatasaray forması giymişti, "Ay ben bu kızı çok sevdim çok tatlı." dedim Oğuz'a. "Demi, çok tatlı." dedi sonra hemen "Senin kadar olmasa da." diye ekledi. Onun bu haline kıkırdadım.
Kafamı omzuna yasladım, Oğuz ellerini saçıma götürüp oynamaya başladı, "Uykum gelir yapma!" dedim sitem ederek. Birisi saçlarımla oynadığında hemen mayışırdım. "Gelsin." dedi Oğuz umursamazca. Saçlarımla oynamaya devam etti.
Maçın başlamasına biraz daha az kalınca tribünler resmen coşmuştu, Oğuz en sonunda dayanamayıp ayağa kalktı ve o da marşa eşlik etmeye başladı "Re re re, ra ra ra, Galatasaray Galatasaray cimbom bom!" dedi bağırarak.
Oğuz gibi ayağa kalkıp onun elini tuttum, Oğuz gülümseyerek beni kendine çekti, "Re re re, ra ra ra, Galatasaray Galatasaray cimbom bom!" ikimizde kendimizden geçmiş gibi marşı söyledik. Hatta bir ara coşkuya gelip yerimizde zıplamaya başladık, ikimizde sonra halimize güldük.
Maç başlayacaktı oyuncular sahaya çıktığında herkes ıslık çalmaya, marş söylemeye, alkışlamaya başladı. Oğuz çok heyecanlı duruyordu. Düdük çaldığında maç başlamıştı.
45 dakika sonra...
İlk yarı bitmişti. Ama bende bitmiştim...
Bağırmaktan neredeyse sesim kısılmıştı, Oğuz'dan çok bağırmıştım... Hatta arada topu karşı tarafa kaptırdığımız için sinirden deliye dönmüştüm, Oğuz beni sakinleştirmişti...
"Biricik güzelim azıcık sakin mi olsan ben bile bu kadar heyecan yapmıyorum. Hayır sahaya bağırıp, düzgün oynayın topunuzu kesmeyeyim, diye bağırmak ne?!" dedi hiddetle. "Herkes bize baktı!"
"Ne var yani düzgün oynasınlar. Bir golü hediye ettik onlara zaten. Allah'tan 3-1 skor eğer onlar öne geçerse sahaya atlarım." dediğimde Oğuz bana değişik değişik bakıyordu. Elini kaldırıp mahkeme salonunda bulunuyormuş gibi "Sakin olmanı talep ediyorum." dedi. Ona ters ters bakıp "Reddedildi!" dedim.
Oğuz güldüğünde bende dayanamayıp güldüm.
Oğuz önüme diz çöktü.
Elini cebine atıp bir kutu çıkardı.
Gözlerimi kocaman açıp ona baktım.
Etrafımızda olanlar hep bir ağızdan "Ooo!" dedi. Oğuz gülümsedi, "Biricik," diye söze başladı. "Seni seviyorum. Ne kadar bunu geç fark etsemde bu böyle. Seninle bir ömür geçirmek istiyorum, yanında olmak istiyorum. Sürekli yanımda olmanı istiyorum, yanımda olmadığında sürekli seni özlüyorum. Sana dokunamazsam varlığını hisetmezsem sanki bir parçam eksik gibi kalıyor. Biriciğim. Bir tanem. Biricik, benimle evlenir misin?" dediğinde dolan gözlerimle ona bakıyordum.
Çevremizde olanlar hep bir ağızdan "Evet! Evet! Evet!" diye bağırıyordu.
"Evet!" dedim bağırarak. Oğuz hızla kalkıp bana sarıldı, öyle sıkı sarıldı ki hiç bırakmayacak gibiydi. Alkış sesleri bir tufan gibi etrafımızdan yükseldi.
Oğuz geriye çekilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı, öpüşü çok kısa bir andı ama onun bana olan duygularını anlayacak kadar etkiliydi.
"Evlenirim tabii ki Astsubay Beyciğim." O gün Oğuz'a, yani Astsubay Beyciğim'e, mesaj atmıştım. Ve bugün bana evlilik teklifi ediyordu...
❦
Veee bizim bebekler evleniyorrr!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASTSUBAY BEYCİĞİM | Texting ✓
Ficción GeneralBilinmeyen numara: Seni anan benim için doğurmuş canımmmm Bilinmeyen numara: Hamurunu benim için yoğurmuş canımmmmm Bilinmeyen numara: Küçükken annen büyüyünce seni oğluma alacağım derdi. Bilinmeyen numara: Büyüdüm nikah tarihi ne zaman? Bilinmeyen...