Oturduğum yerde dikleştim, yüzüme tatlı bir gülümseme vardı. "Ay teyzeciğim bilmiyor musun, bunlar yeni moda. Kız arkadaşlar birbirlerine bunlardan alıyor." dedim yalan söyleyerek.
Karşımda oturan teyze "Ayol öyle şey mi olurmuş, eski köye yeni adet." deyip kekinden bir dilim aldı. "Demi demi öyle, işte bana da arkadaşım aldı. Hayır diyemedim öyle takıyorum." dedim yalan atarak.
Allah'tan teyzeler daha fazla kurcalamadı, umursamadan yeni konuya geçtiler, annemle Selen teyze ise ikna olmamıştı. Bana, bekle sen, der gibi bakıyorlardı.
Teyzeler gidene kadar diken üstünde duruyordum, ağzımı bıçak açmadan oturduğum yerde hareketsizce durarak ölü taklidi yapıyordum. Allah'ım inşallah yok olurum, diyen dayının sesi aklımda dolanıp duruyordu.
Teyzeleri uğurlayan annem ve Selen teyze aynı anda içeriye geçtiler. İkisi de aynı anda "Biricik?" dedi. Elimde olan yüzüğe bön bön baktım, belki beni unuturlardı. Keşke ölü taklidi yapsaydım.
Hâlâ geç olmadığını anladığımda gözlerimi kapatıp oturduğum yere sindim. "Kızım salak mısın?" annemin sesiyle istifimi bozmadan uyuma taklidi devam ettim.
"Biricik deve kuşu değilsin yavrum düzgün davran," diyen Selen teyze ile tek gözümü açtım, ikisi tam karşımda durmuş bana bakıyordu. "Of!" deyip diğer gözümü de açtım.
"O yüzük neyin nesi?" dedi annem sorgu memuru edasıyla "Daha demin dedim ya?" dedim son kez şansımı deneyerek. Annem ve Selen teyze yine aynı anda kaşlarını çattılar.
Bu iki niye her şeyi aynı anda yapıyorlardı ya?! Araştırılsın!
"Açıkla kızım hadi dinliyoruz," dedi annem. "Evlilik teklifi mi aldın ve kimden? Sen bizden bir şeyini saklamazsın, neden anlatmadın?" annem haklıydı. Ondan ve Selen teyzeden hiçbir şeyimi saklamazdım.
"Benden," dedi duyduğum ses. Salona giren Oğuz direkt yanıma oturdu, annem ve Selen teyzenin şaşkın bakışlarını önemsemeden elime uzanıp sıkıca tuttu."Biricik'e ben evlenme teklif ettim." dedi rahatça.
Annem "Ne?" dedi şaşkınca. Selen teyze ise dili tutulmuş şekilde bize bakıyordu. "Evet Zeynep teyze, ben dün akşam Biricik'e evlilik teklifi ettim." dedi cesurca. Elimi sıkıca tutuyordu.
Ben şaşkınca Oğuz'a bakıyordum, ilişkimizi annemlere açıklıyordu. Selen teyzenin gözleri bir birlikte olan ellerimize birde anneme döndü.
"Zeyno!" diye bağırdı yüksek sesle. "Hayallerimiz gerçek oldu!" deyip anneme sarıldı.
Ben ve Oğuz birbirimize anlamazca baktık. "Öyle oldu valla, sonunda bizim çocuklar birbirlerini sevdiklerinin farkına vardılar!" dedi annem.
"Nasıl yani siz biliyor muydunuz?" diye sordu Oğuz. Selen teyze kafasını sallayıp "Çok eskiden beri Oğuz." dediğinde anlamayarak ona baktım. "Biricik seni seviyordu, bunu biliyorduk hatta seni benden istemişti bile. Sende çocukluktan beri seviyordun sürekli Biricik'in dibinde duruyordun, sakar olduğu için bir adım arkasından onu takip ederdin, düştüğünde onu tutabilmek için. Seni utandırması hiç hoşuna gitmezdi ama ona rağmen yanından ayrılmazdın, başkasının da ona yaklaşmasını istemezdin. Kıskanırdın. Sen fark etmezdin, ben senin annenim oğlum senin bilmediğin şeyleri bile anlayıp görebiliyorum." dedi.
"Sadece bunu anlamanız kalmıştı çocuklar, çok şükür anladınız. Geç olmasından çok korkmuştuk, ya çok geç farkına varsaydınız... O zaman geri dönüşü olmazdı. Ama şimdi karşımıza geçmiş, evlenmek istediğinizi söylüyorsunuz." dedi annem.
İkisi bu habere çok sevinmişti, hatta çok.
"Oğuz ben doğru mu duyuyorum?" diye fısıldadım Oğuz'a doğru. Oğuz bana yaklaştı, "Bende aynısını soracaktım. Şaşkınlıktan böyle davranmıyorlar değil mi?" diye sordu fısıldayarak. "Olabilir." dedim daha fazla dibine girerek.
"Ay bunlar olmuş kız!" diyen Selen teyzeye döndüm. Kocaman gülümsüyordu. "Biricik sonunda gelinim oluyorsun!" dedi yerinden kalkarak. Önüme geldiginde bende yerimden kalktım, bana sıkıca sarıldı.
Bana gelinim demişti. Gelinim.
Annem de kalkıp Oğuz'a sarıldı, "Mutluluktan ağlayacağım Zeyno," dedi Selen teyze. "Bende Selen," diye karşılık verdi annem.
"Bu ilişkiyi kim biliyor?" dedi annem, Selen teyzeden ayrıldım. "Abim ve Alperen abi biliyor." dedim. Annem şaşkınca baktı. "Burak biliyor mu?" dediğinde kafa salladım. "Ve kızmadı." dediğinde yine kafa salladım. "Ay ben Burak öğrenince sinirlenir demiştim, o bizden önce biliyormuş." dedi alayla.
"O zaman bu ilişkiyi aramızda kesinleştirelim mi?" dedi Selen teyze. Ben ve Oğuz birbirimize bakıp gülümsedik, aynı anda kafamızı salladık. "Zeyno bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama sana hayırlı bir iş için geliyorum müsait misin kardeşim?" dedi gülerek. Annem "Sana her zaman müsaitim bebeğim biliyorsun." deyip göz kırptı.
"Anne babamlar?" diye çok mantıklı bir soru sordum. Belki sorun çıkarabilirlerdi annem umursamazca omuz silkti. "Ay boşver onları nişanda düğünde görünsünler yeter. Biliyorsun onları, bize karışamazlar, ne dersek yapmak zorundalar." dediğinde güldüm. Babam ve Mehmet amca hanımcılıkta yüksek lisans yapmış ve üstüne kitabını yazacak kadar bilgiye sahip ikiliydi.
İlişkimizi ailemde öğrenmişti, her şey mükemmel gidiyordu!!!
❦
Ayayayyaya bizim çocuklar evleniooo 🤧
Bu akşamda bölüm gelir aşklarım size iki bölüm atayım diyorummm;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASTSUBAY BEYCİĞİM | Texting ✓
General FictionBilinmeyen numara: Seni anan benim için doğurmuş canımmmm Bilinmeyen numara: Hamurunu benim için yoğurmuş canımmmmm Bilinmeyen numara: Küçükken annen büyüyünce seni oğluma alacağım derdi. Bilinmeyen numara: Büyüdüm nikah tarihi ne zaman? Bilinmeyen...