İyi okumalar 🌺
Muâhede: Antlaşma
~~
"Ne!" Dedim şaşkınlıkla. Yüzümü inceledi.
"Eğer kabul edersen abinin katilini veririm." Kaşlarım çatılırken sinirle ellerimi kaldırıp göğsüne koyup onu ittim. Milim kıpırdamadı.
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız!" başını salladı.
"Her harfine kadar." Kaşlarımı biraz daha çattım.
"Bunu nasıl söylersiniz, ben daha on sekiz yaşındayım." Tepkisizce baktı. Sinirle göğsüne vurdum.
"Niyetiniz en başta bu muydu, bu yüzden mi yardım ettiniz bana." Başını olumsuzca salladı.
"Hayır kız çocuğu." Dedi sadece. Sinirle baktım.
"Sizinle asla evlenmem!" Dedim net bir sesle. Zehirli yeşilleri yüzümde gezinirken başını salladı.
"O zaman abinin katilini asla bulamazsın." Başımı olumsuzca salladım.
"Bulacağım." Dedim keskin bir sesle. Sonra arkamı dönüp hızlı adımlarla uzaklaştım.
Evin kapısında durduğumda gücüm bir anda yok oldu. Şimdi onun bir daha gelmeyeceğini bildiğim bu eve nasıl girecektim.
Elimi kapıya yaslayıp gözlerimi yumdum. Güçlü olmaktan başka çarem yoktu. Bir nefes alıp gözlerimi açtım ve cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı yavaşça açtım.
İçeri girip ardımdan kapıyı kapattığımda bakışlarımı etrafta gezdirdim. Gülüşmelerimiz çınladı kulağımda. Sonra şakalaşmalarımız geldi gözlerimin önüne.
Gözlerim dolarken ayakkabılarımı çıkarıp ilerledim. Onun kapısının önünde durdum. Bir daha içerde olmayacaktı. Bir daha bu kapıyı bana açmayacaktı.
Başımı eğip gözyaşlarımı akıttım. "Allah'ım güç ver." Dedim güçsüzce. Sonra bir nefes alıp başımı kaldırdım ve yavaşça elimi kapı koluna koyup açtım. İçeri girip bakışlarımı odada gezdirdim. Siyah ve mavi karışımı eşyaları içimdeki acıyı daha da büyüttü. Eşyalarını beraber seçmiştik ama şimdi bunların hiçbirini bir daha kullanamayacaktı.
Gözlerim artık ağlamaktan acırken dolabına ilerleyip içinden en sevdiği tişörtü ve kazağı alıp yatağına ilerledim.
Uzanıp elimdeki giysileri burnuma götürüp gözlerimi yumdum.
~~
Bugün abimi toprağa vermiştim. Üstüne atılan her toprak parçası nefesimi kesmişti. Ne nefes alabilmiştim ne de ağlayabilmiştim. Ayşin abla kollarımda ağlarken dik durmuştum.
Son gözyaşlarımı dün gece abimin kokusuna akıtmıştım. Abim bana hep güçlü olmamı söylerdi. Başıma ne gelirse gelsin hep dimdik durmamı isterdi. Zalime direnip mazluma yardım etmemi söylerdi. Güçsüze güç, çaresize çare olmamı isterdi.
O beni böyle yetiştirmişti.
Öyle olacaktım. Abimin istediği gibi biri olacaktım.
"Emir!" Diye feryat eden Ayşin Abla'ya daha sıkı sarıldım. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Tanıdık, tanımadık herkes buradaydı. Yıllardır görüşmediğim annemin ailesi buradaydı. Amcam ve ailesi buradaydı. Ayşin ablanın ailesi buradaydı. Komşularımız buradaydı. Abimin mahalleden ve işten tanıdığı arkadaşları buradaydı. Arkadaşlarım da buradaydı. Tanımadığım insanlarda vardı. Ama benim gözüm sadece tek bir kişide takılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞBAR
Teen Fiction"Korkuyor musun benden?" Diye sordu. Dürüst davranıp başımı salladım. Önce sessizlik oldu. Sonra çenemde elini hissettim. Yüzümü kendisine çevirip gözlerimi yeşilleriyle buluşturdu. Adem elması hareket etti. "Neden?" Dedi. Sessiz kaldım. "Cevap ve...