Yeni bölümle karşınızdayım.Lütfen hikayemizi beğenmeyi ve kıymetli yorumlarınızı esirgemeyin. Seviliyorsunuz💙😘
Günlerce kollarında uyuyup uyandım. Uykularım huzurluydu. Bu sabah yine gözlerimi kollarında açtım. Ben ona dokunmaya çekindiğim için pek temas etmiyordum ama o tam tersine her fırsatta temas ediyordu.
O uyanana kadar kollarının arasından çıkmadım. Böyle istemişti çünkü. Bende isteğine karşı çıkmamıştım.
Uyurken bile güzeldi. Gözlerimi yüzünde gezdirirken çalan kapıyla istemsizce irkildim. Kapı bir kez daha çaldı. Bakışlarımı Duhan'a çevirdim. Hala uyuyordu. Dudağımı ısırıp bıraktım. Sonra kapı bir anda açıldı.
Neva içeri girdi. Bakışlarını ikimizde gezdirip hızla elleriyle yüzünü kapattı. Gözlerim şaşkınlıkla ve utançla açılmış bir şekilde ona bakakaldım.
"Ay valla bir şey görmedim." Dedi utanan bir sesle. Yüzüm yanarken hızla doğrulup Duhan'ın belimdeki elini çektim ve yataktan kalkmaya çalıştım. Ama çarşafın ayağıma takılmasıyla dengemi kaybedip yere yapıştım.
"Ne oluyor lan!" diyen sesle yerden doğrulup dağılmış saçlarımı yüzümden çektim. Duhan yatakta doğrulup çatık kaşlarla bir Neva'ya bir de yerdeki bana baktı. Kaşları biraz daha çatıldı.
"Sen niye yerdesin?" Bakışlarımı Neva'ya çevirdim. Gülmemek için kendini sıkıyordu. Gözlerimi tekrar kızgın adama çevirdim.
"Sabah sabah yerleri sileyim dedim." Dememle Neva kahkahayı patlattı. Duhan tek kaşını kaldırdı. Sonra yeşillerini Neva'ya çevirdi.
"Senin ne işin var burada?" Dedi sesinde gezen sinirle. Neva hızla gülmeyi bırakıp gözlerini kaçırdı.
"Ya abi senin kızın odasında ne işin var?" Dedi kısık bir sesle.
"Karım değil mi, ister odasına girerim ister odama sokarım. Sana mı soracağım Neva!" Dedi kızgın bir sesle. Söyledikleriyle yüzüm alev alırken başımı eğip saçlarımla yüzümü kapattım.
"Yok abi yanlış anladın hani genelde Mihra tek uyuyordu ya ben de yine öyle sandım. Ondan girdim odaya." Dedi mahçup bir sesle.
"Bir daha sanma. Ayrıca bu odaya da bir daha böyle girdiğini görmeyeceğim." Dedi biraz sert bir sesle. Sonra yataktan kalkıp bana doğru geldi ve kollarımı tutup beni ayağa kaldırdı, elini kaldırıp saçımı düzeltti.
"Düştün mü" hafifçe başımı salladım. Başımı inceledi. "Çarptın mı bir yerini" bu sefer başımı olumsuzca salladım. Yüzümü inceledi sonra bakışları üstümü buldu. Ellerini pijama üstüme götürüp açılan düğmemi kapattı. Çekinerek ona baktım. Yeşillerini gözlerime sabitleyip elini yanağıma koyup baş parmağıyla hafifçe elmacık kemiğimi okşadı. Sonra geri çekilip arkasını döndü ve Neva'ya bir bakış atıp telefonunu alıp odadan çıktı.
Neva mahçup bir şekilde bana baktı. "Özür dilerim." Ona doğru ilerleyip önünde durdum ve gülümsedim. "Beni utandırmayacağına söz verirsen özrünü kabul ederim." Gülümsedi ve kollarını bana sardı. Sarılışına karşılık verdim.
Geri çekildiğinde bir anda gözlerini açtı. "Kar yağıyor kızım." Dedi aklına gelmiş gibi. Gözlerimi kocaman açtım. "Gerçekten mi?" Hızla başını salladı.
"Hadi dışarı çıkalım." Dedi ve ilerleyip dolabımdan montumu ve bir tane başörtü alıp hızla bana doğru geldi. Gülümseyerek montumu giyip aynanın karşısına geçtim. Bileğimdeki tokayla saçlarımı toplayıp başörtümü de bağladıktan sonra Neva'ya baktım. Onun montu zaten üstündeydi. Altında da pijamaları vardı. Güldüm. O da güldü ve elimi tutup hızla ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞBAR
Novela Juvenil"Korkuyor musun benden?" Diye sordu. Dürüst davranıp başımı salladım. Önce sessizlik oldu. Sonra çenemde elini hissettim. Yüzümü kendisine çevirip gözlerimi yeşilleriyle buluşturdu. Adem elması hareket etti. "Neden?" Dedi. Sessiz kaldım. "Cevap ve...