45. Bölüm《Külfet》

333 23 34
                                    

İyi okumalar ✨


                                                🖤🖤



"Hayattayken duyuramadığın her sözcük tanesi cansız bedeninden yükselirken bir avuç toprağa çarpacak."



                                                    ~~




Başını göğüslerimin üstüne yaslamış, usulca karnımı okşayan adamdaydı gözlerim. Onun ilgisi karnımda, benim ilgim ise ondaydı.

Onu tekrar istemem normal miydi?

"Mide bulantıların azaldı mı?" Demesiyle saçlarının arasındaki parmaklarımı yavaşça oynattım. Yapabilsem her bir saç telini teker teker sevmek isterdim.

"Azaldı."

"İştahın arttı mı?"

"Biraz."

"Peki baş dönmen oluyor mu?"

"Nadir."

"Aklından ne geçtiğini biliyorum kız çocuğu." Demesiyle kaşlarım havalandı.

"Ne geçiyormuş?" Başını kaldırıp yüzüme baktı. Bilmiş bir ifadeyle sırıtıyordu. "Tekrar istiyorsun." Yutkundum.

"İstemeyeyim mi?" Dudakları biraz daha kıvrıldı.

"Hamile olduğun için bugünlük devam edemeyiz. Gerçi benim dokunmama izin vermedin onu da unutmamak lazım." Demesiyle gözlerimi kıstım.

"Göğsümü morarttın. Onu niye saymıyorsun?"

"Beni kışkırttın çünkü." Dedi cevabından haklılık akarken. Gülümsedim.

Ben seni daha çok kışkırtacağım Duhan Arslan.

"Tehlikeli bir gülümseyiş." Dedi tek kaşı havalanırken. Güldüm.

"Ben ve tehlike? Hiç uyumlu değil." Hızla gülüşümden öpmesiyle etkilensemde bunu belli etmeyip tek kaşımı kaldırdım.

"Dokunuşlarının sınırlı olduğunu hatırlatırım." Dudak kenarlarındaki o bayıldığım çukurlarını ortaya çıkardı.

"Birincisi karım sen şu anda tehlikenin vücut bulmuş halisin. Özellikle de iradem için." Dudaklarım kıvrılırken devam etti. "İkincisi ise; tamam karım sen gül yüzünü esirgeme benden. Ben irademi sikmene de razıyım." Demesiyle dudaklarına bir fiske vurdum.

"Bak yine küfür ediyorsun!" Dudaklarını birbirine bastırdı. "Bazı durumlara küfür tam oturuyor." Gözlerimi kıstım.

"Çocuklarımız duyabilir." Dudakları kıvrılırken yeşilleri karnımı buldu. "Çocuklarımız..." Dedi bu kelime hoşuna gitmiş gibi. Benim de içim bir hoş olurken saçını okşadım. Sonra Duhan karnımı kapatan jilemi tutup çekiştirdi.

"Çıkar şu elbiseyi." Kaşlarım havalandı.

"Sebep?"

"Çocuklarımıza dokunacağım." Gülümsedim.

"O jilenin altında çocuklar yok Duhan. Daha minnacık bir şeyler. Hissedemezsin bile."

"Sen çıkar, ben hissederim." Demesiyle gözlerimi kıstım. "Sen ona elleşmek istiyorum desene." Güldü. Benim de istemsizce dudaklarım kıvrılırken saçlarını okşadım.

"O zaman ben de giyineyim." Demesiyle başımı olumsuzca salladım. "Yok sen böyle kal." Yani şurada kollarımda evrenin en güzel yaratığı varken onu giydirmek haksızlık olurdu.

ATEŞBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin