2. Bölüm《Mihnet》

1K 40 0
                                    

Yolculuğumuzun ikinci kısmındayız. Kitap yolcuları buraya💙

Mihnet: Sıkıntı


                                                    ~~



"Ne demek derse gelmeyeceğim?"

"Batu'yla buluşacağım."

"Ya Rüya, bu çocuk yüzünden dersi ekip durman doğru değil."

"Mihra bu son gerçekten. Lütfen annem ararsa idare et."

"Eve zamanında git bari, yalan sevmiyorum "

"Biliyorum sevmediğini. Söz vaktinde gitmeye çalışacağım eve."

Konuşmamız sonlanırken sıkıntılı bir nefes verip kulaklıklarımı takıp evden çıktım. Rüya olmadığı zamanlar müzik dinleyerek yürüyordum bu yolu.

"Mihra." Diyen sesle dalgınlığımdan sıyrılıp arkama baktım. Vedat gülümseyerek hızla bana doğru geliyordu. Çaktırmadan sıkıntılı bir nefes verdim. Bir müzik dinlettirmiyorlar insana.

Vedat önümde durup gülüşünü genişletti.

"Nasılsın?" Başımı hafif salladım.

"İyiyim teşekkürler, sen nasılsın?" Ayıp olmasın diye bende sormuştum. Elini ensesine atıp gözlerini kısa bir an kaçırdı.

"İyiyim bende teşekkür ederim." Dedi ve ekledi. "Yalnız mısın, Rüya yok mu?" Sanane demek istiyordum ama ayıp olurdu.

"Evet o yok bugün."

"Batu abiyle mi beraber yoksa?" Kaşlarım havalandı.

"Sen nereden biliyorsun, ayrıca abi derken?" Gülümsedi.

"Bizim mahallede oturuyordu Batu abi. Kuryelik yapıyor. Bir keresinde Rüya'yı motosikletinin arkasına binerken gördüm." Kaşlarım İstemsizce çatıldı. Rüya'nın kendinden yaşça büyük bir adamla çıkması doğru muydu?

"Seninle yürüyebilir miyim, tabi sakıncası yoksa?"

Bir an reddetmek istesemde kendimi tutup başımı olumsuzca salladım. "Sakıncası yok." Dedim ve arkamı dönüp ilerledim. O da mesafeyle yanımda yürüdü. Sonuçta izin verdim diye konuşmak zorunda değildim.

Sağ olsun Vedat da bu konuda bana uyum sağlayıp konuşmadı. Anlayışlı çocuk diye geçirdim içimden.

Okuldan sonra eve dönerken tekrar kulaklığımı taktım. Kısa bir süre markete girip biraz abur cubur aldıktan sonra eve geçtim.

Ders çalıştıktan sonra bilgisayardan yabancı dizimi açıp izlemeye başladım.

Sezonun en hareketli bölümü olduğu için heyecanla izliyordum. Tam savaş çıkmış, kadın kaosunu kullanırken çalan kapıyla sesli bir şekilde homurdandım. Dizime bir bakış atıp sinirli bir nefes verip yerimden kalktım.

Bir an kapı kolunu tutup açacakken iki hafta önceki olay geldi aklıma. O adam olamazdı değil mi? Bir nefes verdim. Saçmalama Mihra.

Delikten baktığımda alt komşumuz Gonca abla olduğunu görmemle rahatladım. Geri çekilip kapıyı açtım.

"Kek yapmıştım bizim çocuklara, size de getirdim." Dedi gülümseyerek. Ben de gülümsedim.

"Teşekkürler abla." Dedim ve elimi uzatıp tabağı aldım.

"İçeri buyur abla." Başını sallayıp ayakkabılarını çıkardı. Bir çift terlik çıkarıp yere bıraktım. Gonca abla terlikleri giyip içeri girdi. Kapıyı kapatıp mutfağa doğru ilerledim.

ATEŞBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin