35. Bölüm《En güzel imtihan》

462 29 2
                                    


Yeni Bölüm geldiii 💠💠💠

Lütfen oy ve yorumlarımızı eksik etmeyelim canlar. 🤗

(Bölümde küçük okuyucularıma uygun olmayan sahneler vardır. Lütfen onlar atlayarak okusunlar.)



                                                    ~~



Yazar'dan

Barlas, arabadan inip çifliğe baktı. Kapı açılınca bakışları arabayı buldu.

Genç adam, arabadan inip çatık kaşlarla etrafta gezdirdi gözlerini.

"Neden burada?"

Barlas gülümsedi. "Kendin gör." Dedi ve ilerledi. Duhan, onu tekrar dövmek istesede kendini tutup sadece takip etti.

Evin kapısını çaldıklarında kapıyı Dilek açtı. Karşısında gördüğü patronuyla şaşkınca baktı.

"Hoş geldiniz efendim." Dedi iki adamda gözlerini gezdirirken. Duhan hafifçe başını sallayıp içeri girerken, Barlas gülümsedi.

"Hoş bulduk." Dedi ve kardeşinin peşinden ilerledi.

Genç adam, etrafta gözlerini gezdirip Mihra'yı ararken bahçeden gelen gülüşme seslerini duydu. Kaşları havalandı. Adımlarını o tarafa doğru ilerletti.

Dışarı bir adım atmıştı ki gördüğü manzarayla dumura uğradı.

Karısı, bir kütüğün üstüne oturmuş, önünde oturan kız çocuklarının saçlarını örerken bir yandan da etrafında pervane olmuş erkek çocuklarıyla konuşuyordu. Çocuklar onun söylediklerine neşeyle karşılık veriyordu. Sonra hep beraber gülüşüyorlardı.

"O gece, dilleri tutulmuş bir şekilde; korkuyla bize bakan on bir çocuğun, şimdi ki halini görüyor musun" dedi Barlas gülümseyerek. Duhan hızla ona baktı.

"Onlar mı?" Dedi sesindeki şaşkınlıkla. Barlas gülümsemesini genişletip başını salladı ve tekrar çocuklara baktı.

"İlk dört gün, doğru düzgün yemek bile yediremedik onlara. Hiçbiri doğru düzgün konuşmuyordu. Geceleri çığlıklarla uyanıyorlardı. Odalarından bir adım bile dışarı atamadılar. Birbirlerinden ayırmanın onlara zarar vereceğini düşündüğümüz için en büyük odaya on bir tane yatak koyup, orayı onlar için dekore ettik. Ama hiçbir gelişme olmadı." Dedi sonra yengesine bakıp devam etti.

"Sonra yengeme onlardan bahsedince buraya gelmek istedi. Sadece üç günde yaptı bunları." Dedi çocukları işaret ederek.

"Önce çocuklara masal okudu sonra bahçeyi bu hale getirdi. Baksana insanın içi açılıyor." Dedi bahçede gözlerini gezdirirken.

Duhan duyduklarıyla şaşkındı. O çocuklar nasıl bu çocuklar olabilirdi?

Mihra'dan

"Mihra abla, çiçeklerden tac da yapar mıyız yine?" Diyen Mine'yle gülümsedim. "Tabi ki yaparız." Dedim. Sonra bir anda omzumun üstünden uzatılan şeyle kaşlarım havalandı.

"Biz Mihra'ya yaptık bile." Diyen Ömer'le gülümsedim. Melih, rengârenk çiçeklerle yapılmış tacı gösterdi. "Beğendin mi?" Hayranlıkla baktım. "Bayıldım!" Dedim kocaman gülümseyerek. Can, gülümseyip tacı Melih'in elinden alıp kafama taktı dikkatle. Sonra dudaklarını biraz daha kıvırdı.

"Çok güzelsin Mihra." Güldüm ve onu kendime çekip yanaklarını öptüm. Sonra diğer meleklerimi de öpüp gülümsedim. "Teşekkür ederim meleklerim."

ATEŞBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin