İyi okumalar ✨
Çalan telefonumla berbat uykumdan kalkıp elimi uzatıp telefonumu aldım. Ekranda Neva yazısını görünce kaşlarım havalandı. Parmağımı ekranda kaydırıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Mihra!" Telaşlı gelen sesiyle hızla yataktan doğruldum.
"Ne oldu?" Dedim endişeyle.
"Abimi durdurman gerek." Kalbim korkuyla atarken elimi kalbime koydum.
"Duhan'a bir şey mi oldu?"
"Hayır ama giderse olacak."
"Lafı dolandırıp durma Neva. Ne oldu dedim."
"Telefon yazışmalarını gördüm. Gece yarısı bir baskın yapacaklarmış ama Barlas bunun çok tehlikeli olduğunu yazmış abim ise koruma ayarlamasını söylemiş sadece. Adresin fotoğrafını çektim. O baskına gitmemesi gerek." Duyduklarımla kalbim korkuyla atarken hızla yataktan kalktım.
Telefonu geri çekip saate baktım. Yaklaşık bir buçuk saat vardı gece yarısına.
"Adresi at Neva."
"Ben de geleceğim."
"Hayır gelmeyeceksin."
"Adresi atmam sana."
"Tamam at, bakarız."
"Atıyorum." Dedi. Telefonu kulağımdan çekip ekrana baktım. Birkaç saniye sonra attığı mesaj gelirken mesajı açıp baktım. Sonra telefonu kulağıma götürdüm.
"Baktım fakat olumsuz. Yani gelmiyorsun."
"Hayır tek başına gitme, bu çok tehlikeli!"
"Tek başıma olmayacağım. Görüşürüz." Diyip telefonu üstüne kapattım.
Hızla üstümü değiştirip dolabımın içindeki sandığı açtım. İçinden uzun zamandır kullanmadığım ok ve yayımı alıp sandığı kapattım.
Telefonumu kapşonlu sweat'imin içine koyup pantolonumun parçalarını düzelttim ve vakit kaybetmeden odamdan çıkıp sessizce kapıya ilerledim.
Yol boyunca kafamda plan kurmaya çalıştım. Kimseyi öldürecek halim yoktu ama onu korumak için adamları yaralayabilirdim.
"Biraz daha hızlı olur musunuz." Amca başını sallayıp hızlandı.
Yaklaşık bir saat sonra araba şehir dışında izbe ve ıssız bir yerde durdu. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde bir sürü depo gördüm.
"Kızım sormak haddime değil ama benim de kızım var bu yüzden endişelendim. Gecenin bu saatinde ne yapacaksın burada?" Dedi babacan bir tavırla.
"Sağ ol amca düşündüğün için ama kocamı korumam gerekiyor." Şaşkınca bir bana bir de yayıma baktı. "Kocanın başı dertte mi?" Başımı iki yana salladım.
"Yok. Daha çok karşı tarafın başı dertte." Amca aklı karışmış bir şekilde bakarken tebessüm edip cebimden cüzdanımı çıkarıp taksimetrede yazdığından bir miktar daha fazla uzattım.
Sonuçta adam beni buraya kadar getirmişti. Üstelik iyi biriydi de. Amca elini uzatıp sadece taksimetrede yazanı alırken tüm parayı eline verdim.
"Son kuruşuna kadar helal olsun amca. Teşekkür ederim." Dedim ve hızla arabadan inip kapıyı kapattım. Adam bir süre gitmekle gitmemek arasında kalırken gülümseyip gitmesini işaret ettim. Biraz daha durup sonra gitti.
Etrafa bakış atarak dikkatle ağaçların arasından yürüyüp bir kayanın arkasına saklandım. Kayanın arkasında ok ve yayımı çıkarıp ayarlarken gelen sesle durup başımı usulca arkasından çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞBAR
Ficção Adolescente"Korkuyor musun benden?" Diye sordu. Dürüst davranıp başımı salladım. Önce sessizlik oldu. Sonra çenemde elini hissettim. Yüzümü kendisine çevirip gözlerimi yeşilleriyle buluşturdu. Adem elması hareket etti. "Neden?" Dedi. Sessiz kaldım. "Cevap ve...