15. Bölüm 《Korur musun beni?》

611 31 2
                                    


İyi Okumalar 💝

                                                 ◾▪️

"Bir çocuğun gözyaşlarında son bulacaktı cansız hayatlar."

                                                   ~~

"Her şey tamam mı?" Dedi Hüma yenge. Görevli kadınlar başlarını salladı. Hüma yenge başını sallayıp koltukta oturan Neva'yla bana doğru gelip aramıza oturdu.

Şu an Selim amcaların evindeydik. Bu akşam oğulları Ayaz'la Bartın gelecekti.

"Duhan niye gelmedi ya?" Dedi bana bakarak.

"İşi uzun sürmüş, birazdan burada olur." Dememle başını salladı.

Duhan'la evliliğimiz biraz daha düzene girmişti. Özellikle o Dağ evindeki geceden sonra. Sabaha kadar onu tanımak için soru sormuştum. O da her sorumu bıkmadan güzelce yanıtlamıştı.

Eve geç geleceği zaman beni haberdar ediyordu. Gecelerimiz ve gündüzlerimiz beraberdi artık. Bana karşı hep nazik olmaya çalışıyordu. Ona gittikçe daha da bağlanıyordum.

Kapı çalarken kalbim heyecanla attı. Hüma yenge hızla yerinden kalkıp kapıya ilerledi ve açtı.

Sonra sevinçle ufak bir çığlık attı. "Hoş geldiniz." Dedi. Neva'yla yerimizden kalktık. Hüma yenge koluna taktığı iki gençle salona girdi. Tahmini bizden üç yaş büyüklerdi. Biri sarışın diğeri kumraldı. Çift yumurta ikiziydiler. Neva öyle söylemişti.

"Ooo, kuzenlerin en çirkini de buradaymış." Dedi kumral olan.

"Ooo oksijen israfı gereksiz ikili gelmiş." Dedi Neva. Sonra bir anda gülümseyip koşarak birbirlerine sarıldılar. Şaşkınca bakışlarımı üçünde gezdirdim.

Ayrıldıklarında kumral olanın gözleri beni buldu. Çapkın bir gülüş sergiledi.

"Bu güzellik de kim?" Demesiyle kaşlarım havalandı. Neva ensesine bir tane vurdu.

"Oğlum o senin yengen yengen..." İkizler şaşkınca birbirlerine baktılar. "Duhan abi!" Diyip 'biz bittik' bakışı attılar. Sonra hızla bana baktılar.

"Çok özür dileriz yenge, lütfen ilk tavrım Duhan abimin kulağına gitmesin." Dedi mahçup ve korku dolu bir ifadeyle. İstemsizce tebessüm edip başımı salladım. Kocaman gülümseyip bana doğru geldiler. Kumral olan elini uzattı.

"Ben Ayaz." Dedi. Neva yanıma gelip Ayaz'ın eline bir tane vurdu.

"Abim o elini müsait bir tarafına..." Diye devam edecekken bakışları Hüma yengeyi buldu. Utanarak gülümsedi.

"Afedersin yengecim." Dedi. Hüma yenge gülerek başını iki yana sallayıp salondan çıktı.

İki kardeş hakkımda bilgi edinirken bende onlara soru sordum. İkisi de yurt dışında üniversite okuyordu. Biri bilgisayar diğeri yazılım mühendisliği okuyordu. Üniversite biter bitmez Duhan'ın şirketine kapak atmak istediklerini söylemişlerdi. Niye diye sorduğumda onun çalışanlarına çok yüksek maaş verdiğini söylemişlerdi. Bunu gülerek söyledikleri için istemsizce bende hafif gülmüştüm.

Masa hazır olurken herkes ayaklandı. O hala gelmemişti ve benim içime endişe tohumları serpilmeye başlamıştı.

Onu üst üste tam üç kez aramıştım ama açmamıştı. Sakin kalmak için derin nefes alıp verdim.

"Hep böyledir, işi çıkmıştır kesin." Dedi Neva. Kaşlarımı çattım.

"Öyle olsa bile bizi arayıp haberdar edebilir." Başını salladı.

ATEŞBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin