31. Bölüm《Meva》

449 30 2
                                    

Yeni Bölümle karşınızdayım. 💃🏻💃🏻💃🏻

Lütfen oy ve yorumlarımızı eksik etmeyelim. Seviliyorsunuz. 🩵

Meva: Sevilen, aranan. Sığınacak yer.



                                                ~~



Ayşin abla aşçılığını gösterip döktürürken ona yardımcı olmaya çalışıyordum.

"Spatulayı verir misin canım." Dedi etleri dikkatle pişirirken. İlerleyip spatulayı alıp, uzattım. Elimden alıp etleri çevirdi.

Ayşin abla tüm menüyü hazır ettiğinde mutfaktan çıktı. Bende peşinden ilerledim.
Kısa bir süre geçmişti ki üç adam girdi içeri. Biri genç ikisi orta yaşlıydı. Bakışlarım kısa bir an dışarı bulduğunda bir araba dolusu koruma gördüm. Belli ki karanlık adamlardı. Bunu doğrulamak ister gibi gözlerim kısa bir üstlerinde gezindi. Ortadaki kır saçlı adamın ceketini düzeltmesiyle belinde parlayan siyah metali gördüm.

"Hoş geldiniz efendim." Diyip gülümseyerek karşıladı onları Ayşin abla. İstemsizce kaşlarım çatıldı.

"Hoş bulduk hanımefendi." Dedi genç olan. Sonra gözlerini bana çevirdi. Dudakları hafif kıvrıldı. Rahatsızca gözlerimi kaçırıp diğer iki adama baktım. Onların da bakışları bana değerken Ayşin abla'ya baktım. Onları masalarına doğru ilerletti. Kaçma hissiyle arkamı dönüp hızlı adımlarla mutfağa ilerledim.

Hissettiğim tedirginlikle bir o yana bir bu yana yürüdüm.

"Mihra" diyerek içeri giren Ayşin abla'ya baktım. Gülümsüyordu.

"Bugün acayip ciro yapacağız." İfademi bozmadım. Yüzümü inceleyip sorarcasına kaşlarını çattı.

"Bir şey mi oldu?" Başımı hafifçe salladım.

"Bir konu var." Dememle bana doğru adımlayıp elini omzuma koydu.

"Ne oldu canım?" Dedi dedi tedirgin bir sesle. Bir nefes alıp başımla içeriyi işaret ettim.

"Abla bu adamlar sağlam ayak değil." Kaşları havalandı.

"Bunu da nereden çıkardın?"

"Kapıdaki korumlardan ve bellerindeki silahlardan." Gülümsedi.

"Ablacım adamlar zengin iş adamı, tabi korumaları ve silahları olacak. Kaç tane düşmanları vardır kim bilir." Dedi rahat bir ifadeyle. Şaşkınca baktım.

"Saçmalama abla, bu tabiki normal değil. Hangi adam böyle mekana belinde silahla girer. Sonuçta etrafta çocuklar ve kadınlar var. Bunlar bildiğin mafya." Dememle tek kaşı kalktı.

"O mafya babası gibi mi?" Duhan'a söylediğiyle kaşlarımı çattım.

"Benim kocam mafya değil!" Güldü.

"Tam da öyle güzelim." Sinirlerim kabardı.

"O, abimin canını vereceği kadar onurlu bir adam. Onun pislikle işi yok. Varsa da temizlemek içindir." Dememle kaşlarını çatma sırası ondaydı.

"Emir sadece ona kandı. O şerefsiz kandırdı abini."

"ABLA!" Dedim öfkeyle. Sustu. Dişlerimi sıktım.

"Bir daha ona hakaret edersen beni yok say!" Şaşkınca baktı.

"O adam için beni mi sileceksin?" Dedi sesindeki kızgınlıkla. Başımı dikleştirdim.

"Sevdiğim adamdan hoşlanmak zorunda değilsin fakat ona saygı duymak zorundasın. Ne yaşadığını bilmeden onu yargılamaya asla hakkın yok. Hiçbirimizin yok." Dedim keskin bir sesle. Kaşlarını çatıp sessiz kalmasıyla başımı ondan çevirip ilerleyip menüleri aldım ve mutfaktan çıktım.

ATEŞBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin