Merhaba, yeni bölümle karşınızda olmaktan son derece mutluyum. Seviliyorsunuz 🩵
Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım. 🤗
Mübrem: Kaçınılmaz, vazgeçilmez.
◼️◾▪️
Geceden geceye kadar ne yorulmak biliyordu ne de uyumak. Tüketmişti beni. Sadece bir saat uyumama izin vermişti. Onun dışında hızlıca bana hızlı bir şeyler yedirmiş ve şömineyi tekrar yakmıştı.
Sırtım göğsüne yaslıyken beni kucağına oturtmuştu. etrafımıza örtü sarmıştık. Daha doğrusu onun utanması olmadığı için ben sarmıştım. Kollarıyla beni sarmış omzuma öpücükler kondururken, ben tükenmiş bir şekilde yanan odunları izliyordum.
"Çok mu yoruldun?" Dedi kulağıma fısıldayarak. Beni baştan çıkarmaya çalışıyordu pis adam. Ve işe yaradığınında farkındaydı.
"Sen yorulmadın mı?" Kulağımın altına bir öpücük kondurdu. "Senin yanında yorgunluk diye bir şey kalmıyor." O iyi bir şey söylemişti ama benim dudaklarım büzülmüştü.
"Hiç mi?" Yanağımı öptü.
"Hiç." Dedi boğuk bir sesle. Üstümdeki örtüyü elimle sabitleyip ona baktım. "Bari yarım saat ver." Dudakları kıvrıldı.
"On dakika." Dudaklarımı biraz daha büzüp göğsüne vurdum. "Tamam!" Gülüşünü genişletip dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Sırtımı göğsüne yaslayıp on dakikaya gücümü toplamaya çalıştım.
On dakikanın sonunda sırtım minderlerle buluşunca kollarımı boynuna dolayıp gülümsedim. Dudakları kıvrılırken hızla dudaklarımı kavradı.
Önümdeki soslu makarnayı iştahla yerken başımı kaldırıp ona baktım. Yüzündeki gülümsemeyle beni izlediğini görünce hızla gözlerimi kaçırdım.
"Yemeğini ye." Dedim kısık bir sesle.
"Yiyeceğim." Dedi boğuk bir sesle. Ağzımdaki lokmayı zorlukla yutup gözlerimi biraz daha kaçırdım.
Yemekten sonra sıcak bir duşa girdim. Bedenimi keselerken utanarak gülümsedim. Her yerde izleri vardı. Yaşadıklarımız gözlerimizin önüne gelip dururken daha da utandım.
Banyodan çıktıktan sonra bornoza sarınıp bir havlu aldım ve saçlarımın ıslaklığını almaya çalıştım.
Onu yatakta oturmuş bir şekilde buldum. Yeşilleri üstümde gezindi. Yanaklarım ısınırken usul adımlarla ona doğru ilerledim.
"Girebilirsin." Dedim kısık çıkan sesimle. Yerinden kalkıp başını eğdi ve yüzümü inceledi. Bir şey demeyip sadece dudağının bir kenarını hafifçe kıvırdı. Ardından yanımdan geçip banyoya ilerledi. Dudağımı ısırıp arkasından bir bakış attım.
O çıkana kadar üstümü giyip saçlarımı kurutmaya çalıştım sonra çekmeceden bir tarak alıp yatağa ilerlerken banyonun kapısı açıldı. Belinde havlusuyla içerden çıktı. Bakışlarım, damlaların süzülmesiyle daha da etkileyici görünen gövdesini buldu. Onun tekrar istemem normal miydi?
"Karım." Bakışlarımı yüzüne çevirdim. Beni etkilediğini bildiği için yüzünde hoşnut bir ifade vardı. Beni yine baştan çıkarmak istediğini anlayınca hızla gözlerimi kaçırdım.
"Üstünü giy hasta olacaksın." Dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak sonra yatağa doğru ilerledim.
Saçlarımı tararken birbirine dolaşmış olduğunu farkedip tarakla biraz daha giriştim ama düğüm açılmak bilmedi. Tarakla biraz daha zorlarken elimin üstünde elini hissettm. Başımı çevirip ona baktım. Elimdeki tarağı aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞBAR
Teen Fiction"Korkuyor musun benden?" Diye sordu. Dürüst davranıp başımı salladım. Önce sessizlik oldu. Sonra çenemde elini hissettim. Yüzümü kendisine çevirip gözlerimi yeşilleriyle buluşturdu. Adem elması hareket etti. "Neden?" Dedi. Sessiz kaldım. "Cevap ve...
