Seyran, kulağının dibinden gelen baloncuk sesleriyle gözlerini açtığında başına vuran sızıyla inleyerek yeniden kapattı.
''Ahh. Bu ne yaaa? '' Elini şakaklarına götürdü. Tahammül edemeyeceği kadar korkunç bir baş ağrısıyla uyanmanın, zihnine oynadığı bir oyun olduğunu düşünmek istiyordu. Elini yanına attığında, her zamanki o tanıdık varlığı hissetti. Ferit'in omzuna çarpmıştı eli.
''Feriiiiiiiit. Galiba biz bir kaza yaptık. Başım çatlıyor, gözlerimi açamıyorum. '' dedi, acıyla inleyerek.
Ferit'in yastığa bastırdığı uykulu sesi, gülüşüyle harmanlanıyordu.
''Gülüyor musun sen? '' dedi Seyran, bu kez bir tık sinire bulanmış sesiyle.
''Yoo, ağlıyorum haline. '' dedi Ferit, güldüğü apaçık olan haliyle. ''İlk kez bir sarhoşun uyanışını izleme şerefi bana ait. İnanılmaz bir zevkmiş. ''
Seyran zorla da olsa gözlerini açıp, yanına döndü. ''Noldu bana? ''
Ferit üzgünmüş gibi rol yaparak, ciddileşti. ''Seyran.... Dün gece çok kötü bir şey oldu. ''
Seyran, dirseği üzerinde doğruldu yatakta. Çıplak bedenine sardığı battaniyeyi sıkı sıkı tutuyordu ''Ne oldu Ferit, çatlatmasana insanı. Hiçbir şey hatırlamıyorum ben. ''
Ferit sıkıntıyla nefes verdi. ''Dün gece dışarıda biraz eğleniyorduk. Sonra sana garip bir şeyler oldu. Böyle gözlerinden ateşler falan çıkarıyordun neredeyse. Sürekli bana ne kadar yakışıklı olduğumu ve dayanamadığını söyleyip durdun. Eve nasıl geldiğimizi bilemedik. Sonra da, nasıl diyeceğimi bilmiyorum amaa işte beni yatağa attın. '' dedi. Cümlelerini ciddiyetle dinleyen Seyranın, masum haline gülmeden yalnızca üç saniye dayanabilmişti.
Seyran baş ağrısına aldırmadan, Feritin omzuna vurup dişlerini sıktı ''Gerizekalı. Korkuttun beni, bir şey geldi başımıza sandım. ''
''E geldi işte. Offf hem de nasıl bir şeyler geldi başımıza var ya. '' Dünü hayal edip mest olmuş halde gözlerini yumdu Ferit. ''Sana iki günde bir sarhoş olmayı teklif ediyorum karıcım, çünkü alkolün sendeki etkisi tarifsizdi. Tabi doğal olarak bendeki etkisi bambaşka oldu. '' Sırıttı Ferit. ''Dün geceyi asla unutmayacağım. ''
Seyran, Ferit'in keyfine bakıp dünü hatırlamaya çalıştı. Olabilecekleri düşünürken oflayarak battaniyeyi kafasına kadar çekti. ''Kim bilir neler yaptım ya? ''
Ferit battaniye altındaki Seyrana gülerek ''Hiç üzülme karıcım, istersen bu gece bir telafi dersi yaparız. Ben tek tek hatırlatırım sana. ''
''Feriiiiit ! ''
''Tamam tamam kızma. Bak başucuna soda koydum ağrı kesicili, iyi gelicek o. Aramıza hoş geldin Antep fıstığı. '' Gülerek battaniyenin üstünden gıdıkladı Seyranı.
Seyran, Ferit'in kendisini battaniyeye bir dürüm gibi sarıp, gıdıklarken ordan oraya taşımasına dalağa şişene kadar gülüp, soluk soluğa kaldı. Kafasını çıkardığında, Feritin dağılmış ve alnına düşmüş saçlarına üfledi. ''Senin bana benzemen lazımdı, benim sana değil. '' dedi sırıtarak.
''Orta yolu buluyoruz bence. '' diyerek Seyranın boynuna gömüldü Ferit. Nefeslerini Seyranın tenine bırakırken, öpücükleriyle de Seyranı gıdıklamaya devam ediyordu.
''Feriiiit yapma duuur. '' Kıkırtılar arasında zar zor konuşmaya çalışıyordu Seyran ''Kahvaltıya geç kalacağız. Hazırlanmamız gerek. Evdekiler anlarlarsa, bir de sarhoş gelin imasını hiç çekemeyeceğim. ''