-
Ara yol bölümümüz geldiiiiii. Minik bir fragman gibi düşünün, yolumuz daha uzuuun. Asıl yol ve Antep maceramızın olduğu bölüm de çok geçmeden geliyor olacak.
Esme üzerine takılan birkaç tıbbi ürünle dikkatli bir şekilde arabaya bindirilirken Seyran da panikle yardım etmeye çalışıyordu. Hattuç ve Esmeye Suna eşlik edecekti. Seyranla Ferit de arkalarından kendi araçlarıyla gideceklerdi. Hattuç uçaktan korkuyor, Esmenin basınçtan uzak kalması ve ani hareketten kaçınması gerekiyordu. Bu yüzden karayolu her şekilde daha güvenliydi. Zaten Seyran da İstanbul'a bir uçakta, Ferit'in kanlar içindeki bedenini izleyerek yaptığı o son yolculuğun yükünü, henüz atamamıştı.
Esmenin iyi olduğunu gördükten sonra hepsini öpüp, Feritin şoför koltuğuna oturduğu arabaya geçti Seyran. ''Nihayet çıkabiliyoruz. '' dedi soluklanırken.
''Sen daha gitmeden yoruldun karıcım. Olmaz ki böyle. ''
''Benim zihnim yorgun Ferit, kafamın içi yorgun ya. Bir gün şu yalıda oturup, sonsuz sessizliği dinleyemiyoruz yani. İllaki bir iş açıyorsun başımıza. Bir Antep'imiz eksikti al işte o da tamamlandı. ''
Tatlı tatlı sitem eden karısını susturmak isteyerek öptü dudaklarından Ferit.
''Ohh be. Kızgınken öptüğümde tadı bir başka oluyor. '' dedi gülerek.
Seyran, öpücüğün etkisinde kaldığını belli etmemek için çatmaya çalıştı kaşlarını ''Hadi çok konuşma da sür artık arabayı. Bak gidiyorlar. '' Koltuktan geriye doğru bakıp gerçekten de heyecana kapıldı ''Gittiler bile Ferit. ''
Ferit gülerken çalıştırdı arabayı;
''Antep'i mi bulamayacağız Seyran. Gitsinler. Haritada yeri belli, yani kaçıramazlar bizden Antep'i sakin ol. ''
''Ay ne komiksin sen bugün kocacım ya. Bir mizah, bir mizah yani. ''
Güneş gözlüklerini takıp, direksiyonu havalı bir hamleyle çevirdi. Aracı geri geri yalı kapısından çıkarırken; ''Sana yol boyunca minik bir stand up yapmamı ister misin? Yalnız bilet ücreti olarak 50 km sonra, uzun çok uzuuuuun, sonunu gelişine vuracağımız bir öpücük alırım. ''
''Delirmee. '' dedi Seyran cilvesini gizleyemediği gülüşüyle ''Yaramazlık da yapma mümkünse yol boyunca. ''
''Ha yol bitince, istediğin ödülü alırsın diyorsun yani. '' Yalıdan tamamen çıktıklarında ''Güzeel. '' dedi. ''Çok güzel bilgi bu karıcım. Şimdi kocan seni Antep'e bir uçaktan çok daha hızlı götürecek. ''
-
Seyran yol boyunca küçük bir çocuk gibi gördüğü her şeye heyecanlanıyor, Ferite soruyor, yeni şeyler öğrenmenin hevesiyle koltukta kıpır kıpır hareketleniyordu. Daha önce hiç uzun yola çıkmadığı için yol kenarındaki satıcılara, yel değirmenlerine, yolda giderken müzik dinlemenin zevkine ilk kez eşlik ediyordu.
''Burada da mı bir şeyler satıyorlar? Ferit insanlar arabadan inip bir şeyler mi alıyor gerçekten? ''
''Eveeeet. '' Seyranın coşkusuyla, Ferit de her şeyi sil baştan yaşar gibi eşlik ediyordu ona. ''Duralım mı biz de? '' dedi, hızını yavaşlatıp kontrollü bir şekilde şerit değiştirirken.
''Çok oyalanmayız ama dimi? ''
''Merak etme, hemşire anneni ilerdeki bir benzin istasyonunda durdurmuş zaten. İhtiyaç molası vermişler. Denk geliriz. '' dedi Ferit. Arabayı, yol kenarında meyve sebze satan bir serginin önüne çekti.
