Çok çok hızlı bir yılbaşı fragmanı ayarladım size. Bölüm aşırı gecikti, şehirdışında olduğum için bugün yayınlayamadım. Çok özür diler aynı zamanda güzel dileklerimle hepinize sarılırım efeniiim. Yeni yılda mutluluk, sağlık ve aşk size kucak açsın. Huzur dolsun yeni yılınız ! 🤍✨🎅🏻🎄✨Ferit, beyaz kupasından kahvesini yudumlayıp, balkon tırabzanının üzerine bıraktı. Dizlerine kadar gelen kar, yürümesini zorlaştırıyordu. Kahvesini içmek için tekini çıkardığı kar eldivenini tekrar giydi, özenle. Her nefesiyle birlikte ağızından dumanlar çıkıyordu.
"Babaaaa. Derin, kardan adamın burnunu yedi! ''
''Deniz de havuç sevse o da yerdi baba. ''
''Hayır yemezdim. Kardan adamın burnu yenmez çünkü ! ''
Ferit, karda minik ayak izleri çıkararak koşturan kızlarına güldü. Dağınık pamuk gibi saçları, kalpli pijamalar üzerine giydikleri şişme montları ve kafalarına büyük gelen örme ponponlu şapkalarıyla kar dolu bahçede koşturuyorlardı. Ferit, kardan adamın, kocaman karnı olacak kar yumağını toplarken döndü onlara;
''Ağzından nefes alıyordur o kızım, siz merak etmeyin. ''
"Daha göbeği bile yoook ki nefes alamaz. " dedi Deniz kıkırdarken.
"Annem gibi spor yapıyormuş bu kardan adam. Ondan yok göbeği dimi baba? " dedi Derin, annesinin koşuşunu taklit ederek.
Seyran, sabahları kahvaltı öncesi koşuya ya da yürüyüşe gidip, onları uyandırdığı için kızlar annelerinin o sporcu haline bayılıyorlardı. Deniz yüzmeyi, Derin ise tenis oynamayı çok seviyordu. Bazen anneleriyle birlikte yemek yaparken, kavanoz kapağını açabildiğinde bir süper kahraman gibi Seyranı alkışlıyor, aynı onun kadar güçlü bir kadın olabilmek için aktivite saatlerini sporla geçiriyorlardı.
"Çok soğuk olduğu içinnn. " dedi Ferit, ellerini vücuduna sarıp üşüyen adam rolü yaparak "Hareket etmeden tüm gün uyuyormuş, bir de sürekli hamburger yiyormuş kocamaaan bir göbeği olmuş bu adamın. Tıpkı benim gibi. Getiriyorum şimdiiiiiiiii. "
Derin elini ağzına kapatıp güldü, çocuk kahkahası atarak Denizi de güldürdü.
"Senin göbeğin yok ki baba, büyük dedenin vaaar. "
"Bir de Noel Baba'nın. " diye düzeltti Deniz.
Ferit elindeki karları silkeleyip kızların en sevdiği karizmatik baba bakışını atarak, saçlarını tarar gibi yaptı.
"Noel Baba mı ben miii? " dedi.Kızlar aynı anda babalarının üzerine atlayıp bağırdılar. "KAPTAAAN BABA EN İYİ BABAAAAA!"
Ferit teslim olur gibi kendini yere attı. Sırtı karla buluştuğunda üzerinde göbeğini gıdıklamaya çalışan iki dünya güzeli ve kocaman gülüşleri vardı. Onların gülüşlerini izlemek buzda yatsa yine de üşümesine engel olacak bir sıcaklık dolduruyordu içine.
"Ne oluyor burdaaaa." diye bağırarak montunu omzuna geçirmeye çalışan Can çıktı evden. Pijamasının bir paçası sıyrılmış, beyaz tişörtü üstüne giydiği siyah süveterinin beli katlanmıştı. Babası gibi bakan capcanlı gözlerle güldü gördüğü manzaraya.
"Kaptan babanın bir kar küreme makinesine ihtiyacı var. " diye elini uzattı Ferit, oğluna doğru.
Can koşarak babasının yanına geldi, o da katıldı bu karda tepinme eylemine. Hepsinin üzeri kar olmuştu. Gülmekten nefes alamıyor, kızaran yüzleriyle babalarına sarılıp duruyorlardı.
"Kahvaltı hazır. " diye seslendi bu kez Seyran, içeriden. Kimseyi evin içinde bulamayınca kapıyı açtı. Yüzüne vuran soğuk havayla birlikte "Yok artık."dedi karda beyazlara bürünen ailesine bakarak " Bensiz mi? " dudaklarını büzdü yalandan.