Bu Köşe Aşk Köşesi /16-2

3.6K 138 10
                                    




Esme televizyon izlerken uyuyakalmıştı. Seyranla Ferit ise sessizlik içinde ekrana bakmaya devam ediyorlardı.

''Uyudu. '' dedi fısıltıyla Seyran.

Ferit sakince kaldırdı kafasını Esmenin dizinden. İkisi de oldukları yerden kalkıp, Esmeyi koltuğa dikkatle yatırdılar. Ferit battaniyeyi özenle örttü annesinin üzerine. Hemşire uykulu gözlerle kontrol için geldiğinde, odada kalmasını istedi Seyran. Rahat edemezse uyandığı an, odasına götürmesini rica etti. Annesinin yanağına uzunca bir öpücük kondurup, Feritin koluna girerek çıktı salondan.

Odalara doğru giden uzun koridoru yürürken, Ferit Seyranın yorgun ve asılmış yüzünü izliyordu.

''Birilerinin ayakları geri geri gidiyor sanki. '' dedi, gülümseyerek.

''Yakalandım mı? '' Dudaklarını büzüp, Ferite kaçak bakışlar attı Seyran ''Bu evden nefret ediyorum galiba. ''

Durdu Ferit. Seyranın iki elini de tutup gözlerine odaklandı.

''Her köşesinde nefesim kesiliyor. Boğulacakmış gibi oluyorum ve normal olmadığının farkındayım. Ne güzel dışarıdaydık, seninle başka bir ihtimaldeydik. Aklıma Antep'in ve evin korkunç anıları gelmemişti. Sanki gerçekten de o ihtimaldeydim. '' Güldü Seyran. ''Bu nasıl mümkün olabilir? ''

''Çünkü yanındaydım. '' dedi Ferit. Ellerini Seyranın yüzüne götürdü. ''Başka bir zamandayız. Başka kişileriz Seyran artık. Sen söyledin bunu bana sabah, unuttun mu? Büyüdük. El eleyiz, birlikteyiz. Artık hiçbir ev, hiçbir yol, hiçbir hatıra eskisi kadar acı olamaz bizim için. ''

''Ben söyledim de...''Ürkek bakışları önünde durdukları odanın kapısına değdi Seyranın. Ablasıyla ikisinin odasına baktı. Kapının üzerindeki çizgiler aynıydı, çatlamış ahşap kapı tüm benliğiyle oradaydı. ''Biz bu odada yatmasak mı? '' dedi çocuksu bir yalvarışla.

''Burası mı senin odan? '' Feritin çarpık gülüşü, yüzünü aydınlatıyordu. ''O kadar heyecanlıyım ki, bu odayı gezmek için sabırsızlanıyorum. ''

''Oda işte Ferit, sıradan. Senin odan gibi manzaralı, üç artı bir ev genişliğinde, sosyetik değil. Beğenmezsin zaten. '' yüzünü buruşturup, Feriti vazgeçirmek için ikna edici bir hale gelmeye çalışıyordu Seyran.

''Ama sen, benim üç artı bir ev genişliğindeki odamın her şeyini gördün. Hayatımın her şeyine hakimsin Seyrocum. Ben de isterem ya, isterem de istereem. Oda turu yapıcam. ''

Ferit odaya doğru bir adım gittiğinde Seyran kapıyla Feritin arasında durdu.

''Hayır. Otele gidelim ya da avluda yatalım biz de Abidin abi gibi. '' dedi, son bir çare.

''Yok yaa. O kadar yol araba sürücem, ihtimaller arası yolculuk yapıcam. Sonra gidicem avluda uyuyacağım öyle mi? Yok öylee şey. '' Güldü Ferit. Seyranın inadına, asla ikna olmayan aksine inatlaşan bir Ferite bürünmüştü. ''Damat Ferit yoruldu. Açalım kapıları gelin hanım. ''

''Feriiiiiit. '' Boynunu büküp, son koz olarak en sevimli bakışını kullandı Seyran. ''Kırma beni, lütfen. ''

Ferit de, Seyranı taklit edip boynunu büktüğünde, ''Yaaa kırmayayım dimi ben karımı. '' dedi, sonra da tek hamlede kucakladı Seyranı. ''Nazik nazik, kırmadan odaya girelim biz güzel karımla. ''

''Bu haksızlık! '' dedi Seyran kaşlarını çatarken ''Orantısız güç bu. Tek seferde kucağına alıp yönlendiriyorsun beni. ''

''Orantısız falan değil, senin keçi inadın olduğunda Seyit onbaşı gibi gerekirse beni tek hamlede kucaklayacağını ikimiz de biliyoruz. Hiç orantısız değil. '' Gülerken Seyranın önüne düşen saçlarını üfleyip hareketlendirdi Ferit ''Ben tehlike altındayım ya. Senin deli gücünü en iyi ben biliyorum. Hiiiiç demagoji yapma şimdi. ''

Yalı KatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin