''Dünya''

4.3K 156 15
                                        




Yalıda bir gün daha kendi sessizliği ve yalnızlığı içinde geçerken, İfakatin evin eksiklerini bir bir Seyrana listelemesiyle günün kaos kotası dolmuştu. Uzun süredir vasıfsız kalmanın acısıyla, Seyranı kenara çekip neleri başaramadığını büyük bir keyifle anlattı. Seyran yalnızca dinlemek ve gülümsemekle yetindi. Gülgünün gelmesiyle durum bambaşka bir kaosa sürüklenirken, bir şekilde evin kadınlarının restleşmesi gerçekleşmişti.

Seyran yanlarından uzaklaşmak için mutfağa indi. Şefika hanım işleri halletmiş, Sultanla birlikte çay içiyordu. Sultan, Seyranı görür görmez yüzünü buruşturdu.

''Ne istemiştiniz gelin hanım? ''

Seyran, Sultanın rahatsız olduğu varlığını daha da göze sokmak ister gibi salındı mutfakta. Sultana alay eder gibi güldü;

''Sen zahmet etme Sultan. Senin, benim istediğim herhangi bir şeyi yapman mümkün bile değil. Otur lütfen, iç çayını. ''

Şefika Hanım, hissettiği gerginliğe kapılmadan, gülümsedi. ''Ben ilgileneyim Seyran Hanım. '' dedi ayaklanırken.

Seyran, Şefika hanımın omzuna elini atıp, tüm sevecenliğiyle;

''Aslında seni yormayacaksam eğer, bir şey isteyeceğim. Ama baştan söyleyeyim biraz zahmetli olabilir. '' dedi. Sultanın keskin ve hırsla bakan gözlerinden kendini sakınmak ister gibi Şefika Hanımla birlikte mutfak tezgahına doğru ilerledi. Bir fısıltı gibi, Şefika Hanıma sessiz isteğini belirttikten sonra Şefikayı yanağından kocaman öptü. Fısıldaşarak anlaşmışlardı.

Şefika Hanım ciddiyetle döndü Sultana;

''Sen artık eve geç, dinlen Sultan, senlik bir şey kalmadı. Geç de oldu zaten. '' dedi.

Sultan hem meraktan deliriyor, hem de tüm huzursuz ediciliğini toplayıp mutfaktan çıkmayı kendine yediremiyordu. Ağır adımlarla mutfağın kapısını açıp, çıktığında, Seyran güldü.

''Nefret ediyor benden. '' dedi.

''Estağfurullah. '' dedikten sonra sır verir gibi konuştu Şefika ''Sultan kimseyi sevmez zaten. Size özel bir durum değil. ''

''Umarım. '' dedi Seyran, gözleri dalar gibi mutfak kapısını izlerken ''Umarım sahiden de kimseyi gereğinden fazla sevmiyordur. ''

-

Şefika Hanım, büyük bir özveriyle kurabiyeleri tepsiden tabağa alıyordu. "El alışkanlığı artık" dedi. Kafasını hafifçe, arkasındaki tezgahta oturup, bisküvilerden birinin tadına neşeyle bakan Seyrana çevirdi. Seyran gözlerini mutlulukla kapatıp, ayaklarını sallamaya başladı.

"O kadar iyi ki. Ferit eksik bile anlatmış. "

Şefika Hanım neşeyle güldü "Çocukluğundan beri, ne zaman bir şey istemeye gelse şu mutfağa, bilirim ki bisküvi istemiş canı. Senin gibi şu tezgaha oturur, yarısını yerdi tepsinin. "

"Şimdi delirecek mutluluktan. " Tezgahtan indi Seyran. Bisküviden son lokmasını alıp hızlı hızlı çiğnedi.

Ferit'in alışkın olmadığı dalgalı mutluluğunu yenmek istiyordu Seyran. Ufak sürprizler, biraz şefkat ve sonsuz inançla sevdiği adamın tüm gücünü toplamasına destek olmak istiyordu. Ferit'in kendisiyle bir hayat paylaşması zaten yeterince hoşken, en sevdiği bisküvilerini de paylaşabildiği tek kişi olduğunu hatırlamış, Şefika Hanımdan bisküvi yapmasını rica etmişti. Şefika Hanım, büyük bir keyifle oradan buradan sohbet ederken el çabukluğuyla da çabucak hazırlamıştı bisküvileri.

Yalı KatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin