Feriti Sev, Kendini Koru ! /10

4K 131 5
                                    


Oturdukları cafede, birer kahve söyledi Seyran. Kızın tuhaf ve stresli hallerine onu ürkütmeden bakmaya çalışıyordu. Sarı yıpranmış saçları, sıkıntıyla sık sık kolunu çekiştirdiği pembe hırkası ve ağlamaktan kıpkırmızı olan bitkin gözlerle Seyrana baktı bu yabancı kız.

''Siz beni belli ki tanımıyorsunuz. Bu kadar anlayışlı olduğunuza göre. '' dedi mahcup bir tebessümle.

''Seni tanısam, konuşmak istemem yani öyle mi? '' Seyran endişesini bastırmak ister gibi iç çekti. ''Söz veriyorum tanıştığımızda da, seni sonuna kadar dinleyeceğim. '' Aklına bu kıza dair bir ihtimal bile gelmiyordu çünkü Seyran bütün ihtimallerden korkar hale gelmişti.

Güven duyduğunu belli etmek ister gibi kafa salladı kız. ''Benim annem evlere temizliğe gider. Öyle büyüttü bizi. '' dedi. Konuya nereden başlayacağını bilemez ama bir an önce de anlatmak ister gibi bir hali vardı. ''Ama abim üç yıl önce büyük bir kaza yaptı. Hem sağlığından oldu hem de büyük bir borca girdik. Kazanın suçlusu oydu çünkü. ''

Seyran kız konuşurken ona üzülüyor ama bir yandan da Abidinin sözlerini hatırlıyordu. Gerçekten de galiba artık Seyran Korhan olduğumun farkına varmalıyım diye düşündü. Ondan yardım isteyenler olacaktı, hepsine yetişmesi mümkün müydü? Bu kızcağız da belli ki para istemek için çıkıyordu yoluna.

''Annem de bir hatadır yapmış. Evini temizlediği bir kız çok para teklif edince, uymuş ona. Borçların tamamını kapatacak bir para olunca tabi...''

Hafifçe çattı kaşlarını Seyran, işin rengi değişiyor gibiydi. ''Ne teklifi? ''

Kız utanır gibi kafasını eğip, yüzünü buruşturdu. ''Çok çok utanıyorum. ''Ağlamak üzere titreyen sesi, Seyranı daha da telaşlandırıyordu.

Seyran önündeki kahve kupasını hafifçe kenara itip, masanın üzerinden kıza doğru biraz daha eğildi. ''İsmin neydi? ''dedi tatlı bir sesle.

Kız kafasını hafifçe kaldırıp, yaş dolu gözlerle Seyrana uzun uzun baktıktan sonra;

''Aysu. '' dedi.

Seyran gülümsedi ''Bak Aysu, ben tam olarak derdini bilemezsem, bu karşılaşmalarımızın ya da bu konuşmanın hiçbir anlamı kalmaz dimi? Ne kadar utansan da, zor da olsa belli ki benimle konuşmak zorundasın. Lütfen çekinme. ''

''Evet '' dedi kız hızla onaylayarak ''Evet zorundayım çünkü vicdan azabından ölmek üzereyim. Her şey ters gidiyor ve bence bunun sebebi bizim bu iğrençliğin bir parçası olmamız. ''

Seyran sessiz kalarak, kızın kendisiyle cebelleşmesinin bitmesini bekliyor ve konuşması için sabırsızlanıyordu. Çünkü giderek kızın söyleyeceği şeylerin kendisi için gerçekten de şaşırtıcı olacağını düşünmeye başlamıştı. Masanın üzerinde sürekli titreyen ve ekranı yanıp sönen telefonunu, ekranda Feritin adı olmasına rağmen sessize alıp ters çevirdi.

''Bir adam var demiş, anneme. ''dedi kız gözyaşlarını silip, soğukkanlı olmaya çalışarak ''Kızın gitsin sadece yanına yatsın. Sabah sen de polislerle kapılarına dayanıp, rezalet çıkar. Olay olsun demiş. ''

Seyranın gözleri kocaman açıldığında kız telaşla ekledi;

''Yanına yatsın derken yani hiçbir tensel bir şey yok. Öyle sanılsın diye. Ama ben reşit değildim o zaman. O yüzden de suç sayılması için, annem polislerle geldiğinde adam beni zorla tutmuş, zorla eve getirmiş gibi yaptık. ''

''Ne? '' Şoktan ne yapacağını şaşırır gibi kafasını iki yana salladı Seyran. Olay başlı başına rezaletti. Henüz olayın kendisiyle ilgili bağını sorgulamasa da öfke karışmış sesiyle; ''Bunu kim, niye ister? Taciz bu. Hem reşit olmayan sana, hem de o adama taciz. ''

Yalı KatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin