'' Deniz Anası ''

3.9K 180 20
                                    


Esme özel bölüm ve acılara yelken açma bölümü Salı ya da Çarşamba günü sizlerle olacak. Şimdiden keyifli okumalaaaar  ! 




Ferit kanepede uyuyakalmıştı. Seyran da hafif uyur, hafif uyanık halde televizyon izliyordu. Henüz hastaneden çıkamadıkları için çok mutsuzdu çünkü karnında can bulan minik bebeğiyle bir an önce dışarıya çıkmak, huzurla yürümek, gezmek istiyordu.

Gülgün, Seyran için aldığı meyvesuyunu getirirken koridorda Latif Efendiyi gördü.

''Hayrola Latif Efendi? ''

''Seyran Hanım rahatsızlanmış. Niye haber vermediniz Gülgün Hanımım? ''

Şaşırır gibi baktı Gülgün;

''Niye habar verecektim pardon? Çocuklar bu haldeyse sebebi senin haber uçuracağın yerler zaten. ''

''Aşk olsun Gülgün Hanımım, ağam çok üzüldü duyunca. Ağam da böyle olsun istemezdi. O da kahroldu Ferit Beyim evden gidince. ''

''Eminim üzülmüştür. '' dedi Gülgün, gözlerini devirirken. ''Üzülecek olsa, kıza o kadar ağır laflar etmezdi. Yahu bu çocukların birbirini sevdiği artık herkesin mağlumu. Feriti hangimiz bugüne kadar böyle gördük? Seyransız yapamayacağı ortada. Ferit için bile olsa Seyranı anlaması, hoş tutması gerekirken olana bak. Kız stresten ne hale geldi, üstelik bu haldeyken? '' Gülgün günlerdir biriktirdiği öfkesini bir çırpıda sıralarken, Latif efendinin kaşları çatıldı;

''Hangi hal? '' dedi. Bebekten henüz haberleri yoktu.

''Sen onu duyup gelmedin mi? '' dedi Gülgün de şaşırarak.

''Neyi? ''

Arkalarından Halis'in gür sesi yükseldi.

''Dedikonuz bittiyse, gelinin odasını göster bana. '' dedi.

Gülgün az evvel söylediği her şeyin duyulması ihtimaliyle kalakalırken, parmağıyla odayı işaret etti.

Halis, bastonuyla odaya girerken diğer eliyle Latifi durdurdu. Yalnız girdi içeriye. Seyran yarı uykulu gözleriyle kapıya baktığında, Halisi görür görmez hareketlendi. Bin yıl düşünse aklına getiremeyeceği bir an olması bir yana, Halis Korhanı son sözlerinden sonra kendisine geliyor olarak görmek hayrete düşürmüştü Seyranı.

''Kalkma kalkma. '' dedi Halis, eliyle durdururken. Uyuyan Feriti görüp kısık sesle konuştu. Yatağın başındaki sandalyeye oturdu.

Seyranın şaşkın gözlerini bir süre izledikten sonra;

''Geçmiş olsun. '' dedi.

Yutkundu Seyran. ''Sağ olun. '' dedi.

''Latif hastane dedi. O öyle deyince ben de...'' Zar zor buluyordu dile getirilecek cümleleri Halis.

Seyran buruk bir tebessümle;

''Merak etmeyin, Ferit iyi. '' dedi. Gözleriyle mışıl mışıl uyuyan Feriti işaret etti. Kendisi için endişe edilmeyeceğini çok iyi biliyordu.

''Bu yatakta o yatmıyor diye, iyi olmuyor. Sen iyiysen, o iyi. '' dedi Halis, kabullenmiş bir sesle. ''Öyle dedi. Yalıdan çıkarken. '' Omurgasını dikleştirip Feriti taklit eder gibi çattı kaşlarını ''Dede. Seyranla konuşuyorsun diye Seyranı üzmüş olmuyorsun. Beni üzüyorsun. '' Gülümsedi. ''9 yaşından beri ilk kez. İlk kez, benimle konuşurken gözlerini kaçırmıyor. ''

Yalı KatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin