Nihayet kavuştuuuuuuuuuk ! Pamuk gibi bir hasret giderme olsun diye size full SeyFer bıraktım. Yaş aralığımızı ve okuma keyfini kestiremediğim için bazı sahneleri minik minik yazıyorum, belki bir ara istenirse internet özel ekleriz o sahnelere... 🤭 Umarım beğenir ve keyifle okursunuz, yarın yeni bölümle görüşürüüüüz 🤍🔥
Seyran kollarını göğsünde bağlamış, önünde durdukları aşırı ışıltılı ve içerideki gürültüden neredeyse zıplıyormuş gibi duran mekana bakıyordu. Yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi o kadar gizleme gereği duymuyordu ki, Ferit onun bu haline bakarken gülmemek için zor tutuyordu kendisini.
''Gözlerle ateş etme eylemi bittiyse, girelim mi? ''
''İçerde birbirimizin sesini duyabilecek miyiz? '' dedi Seyran, çok önemli bir noktayı vurgular gibi.
Ferit güldü Seyrana. Sonra eğildi kulağına. Kulağının hemen yanından, yanağından öptükten sonra ''Seni çok seviyorum. '' dedi. Ağır ağır geri çekilip ''Duydun mu? '' diye sordu.
''Ben de seni çok seviyorum. ''
''Duymuşsun işte bak, böyle, bu mesafeden konuşursak içeride de duyacağız birbirimizi. ''
Seyran ikna olmamış gibi, mekandan çıkan kızların kusuş anlarını, erkeklerin çiğ bakışlarını iğrenerek izledi.
Ferit gülerken devirdi gözlerini.
''İçeride insan kesmiyorlar, kapıları üzerimize kilitlemiyorlar, vahşi hayvanlar, katiller falan da yok. Hani içinde bir şüphe varsa diye söylüyorum sevgilim. '' dedi. ''Artık girsek de bu iğrenen bakışlarınla içerideki insanları mı dize getirsen acaba? Bakarsın dayanamaz, gece hayatına tövbe ederler. ''
''Neydi bu? Köfteciden arakladığın bir şaka mı? '' diye sordu Seyran da aynı şekilde göz devirirken. ''İyi tamam girelim hadi. Aklındakini mi bastırcan, kafayı mı dağıtcan, komple kafanı mı koparcaksın ne yapacaksan yap da dönelim evimize. ''
''Seni koparmayı düşünüyorum. '' dedi Ferit çapkın bir gülüşle ''Seni dünyadan koparıcam, bana sadece yirmi dakika ver. ''
Seyran meydan okur gibi kaşını kaldırıp, başını dikleştirdiğinde Feritin kulağına az önce tarif ettiği gibi eğildi ''Yirmi dakika mı? Daha çabuk kopardığın zamanlar da olmuştu. '' Feritin cevabını beklemeden ondan önce mekana havalı bir giriş yaptı.
Karısının salına salına içeriye girişini izlerken dudaklarını ısırdı, iç geçirir gibi nefeslendi. ''Üfff açtı yine bayıldığım ateş hattını. Yandık, her anlamda. ''
-
''Eee? '' Seyran, Ferit'in onun için seçtiği alkolsüz kokteylini, birlikte dikildikleri masanın üzerinde bir sağa bir sola oynatıyordu ''Sırada ne var şimdi? ''Güldü. Feritin huzursuzca etrafı izleyen gözlerine baktı. ''Normalde, tam da şuan kızların yanına gelmesi gerekiyor galiba. Ama şansa bak ki, bugün karınlasın. ''
Ferit gözlerini devirdi ''Ne alakası var Seyran ya. Biz birlikte geldik, birlikte eğleneceğiz. Biraz mutlu olmayı dener misin lütfen? ''
Seyran, gözlerini loş ışık üzerinde dalga gibi gezen kırmızı ışıktan fırsat buldukça etrafta gezdirdi. Çakma saçlar, çakma yüzler, çakma bedenlerle bir fabrikadan çıkmış gibi benzer olan kızların bakışlarını süzdü. Hepsi onların masasına bakıyordu ve muhtemelen gözleri yalnızca Feritteydi. Kaşlarını çatmaktan birkaç çizgiye daha sahip olan Seyran, hırsla güldü.