Uzun bir bölüm ile kısa bir aradan sonra döndüm. İyi okumalar umarım beğenirsiniz 🧡
"Günaydın." dedi Aybike üstünü giyinmiş odalarında kızılın uyandığını görür görmez.
'"Günaydın." dedi Berk de. "Erkencisin?"
"Uyku tutmadı pek." 'Bir daha kabus görmekten çok korktum' dedi içinden kız.
"Uyandırsaydın beni de " Dedi sonradan kalktığı için kendine kızıyordu adam.
"Uykusuz kalmanı istemedim. Zaten benim için yeterince yoruldun. Bir şey sorabilir miyim? Nasıl anladın? Yani başıma bir şey geldiğini. "
"Bunları unutmayacağını biliyordum.
Kardeşimin hediyesi demiştin." dedi genç adam genç kıza kutudaki küpeleri gösterirken."Sen...Unutmamışsın." Dedi hafif heyecanlanarak.
"Ben önemli olan hiçbir şeyi unutmam."dedi Berk elalara bakarak. Kızın yanakları pembeleşti birden.
"Kaçırılmanla ilgili başka bir şey hatırlamıyor musun?" diye sordu Berk konuyu asıl noktaya çekerek.
"Hayır"dedi mahcup bir sesle Aybike.
"Dövmeli esmer bir adam olduğuna emin misin?"
"Bilmiyorum ki her şey çok bulanık kafamda. Gece bir an öyle gibi geldi ama.
Gördüklerim gerçek miydi, kabus muydu ondan bile emin değilim. Yatıyordum. Sonra bir esmer adam. Yüzünde kar maskesi vardı, boğmaya çalıştı beni.""Peki o kulübede tutsakken hiç hatırlamıyor musun o adamın yüzünü?
Yani sadece kabusunda mı gördün? ""Bilmiyorum galiba öyle. Of keşke daha net hatırlayabilsem her şeyi." Diye merdivenlerden iniyorlardı ki ayağı takılınca genç kızın adamın sırtına çarptı.
"Dikkat et." dedi Berk kızı tutup kendine yapıştırdı.
"Te-teşekkür ederim." dedi Aybike fazla yakınlıktan kekelemişti.
İçerde kahvaltı edenlerin kendilerine baktıklarını görünce yavaşça çekti kollarını kızın belinden.
"Günaydın." dedi Berk sofradakilere.
"Günaydın." dedi Aybike de.
"Günaydın. Nasıl oldun? " dedi Tolga.
"Biraz daha iyiyim. " diye cevap verdi Aybike de. Kader abla ile mutfakta kahvaltı etmek için gitti.
Sofradan kızıl birden kalkınca "Nereye?" Dedi Gülsüm Hanım.
"Afiyet olsun. " dedi Berk Aybike'ye mutfağa girip.
"Sağol sana da." dedi genç kız gülümseyerek.
"Bir şey mi istemiştiniz Berk bey'im?" diye sordu Kader. Kulağına eğilip ne istediğini söyledi genç adam ve sofraya döndü.
"Bunlar da nedir abla?" diye sordu Aybike.
"Berk beyin emri. Sana iyi bakmamı istiyor. Sen hasta olursan benden bilirmiş."
"Nasıl oldun oğlum? Kolun daha iyice mi?" diye sordu Gülsüm Hanım.
"İyiyim ben. Önemli bir şey yok zaten." dedi Berk.
"Verilmiş sadakanız varmış. Yangında kalmak ne demek? Daha büyük bir hasar olabilirdi. Allah korudu." dedi Gülsüm Hanım.
Aybike sofraya servis yaparken elindeki kızarmış ekmekleri yere düşürdü. "O uğursuzun elinin değdiği hiçbir nimeti bu sofrada istemiyorum. Sen bize geldin geleli bir gün yüzü göstermedin." dedi Akif Bey.
![](https://img.wattpad.com/cover/360224688-288-k38851.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma /AyBer
Fanfic"Derler ki, sığındığın gönül memleketindir." "Derler ki bakan gözdür, gören kalp. " Dördüncü hikayem de Aybike ve Berk'i aşiret ahalisinde görücez. Umarım beğenirsiniz. Günlük dizi "Kan Çiçekleri'nden" kurgulanmıştır. Ön yargısız okumanız dileğiyle ☺