'Seni hep koruyacağım. Sözümü tutacağım. Sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim.' dedi Berk kendine. Aybike ile ilgili şeyler düşünmekle meşguldü aklı. Zaten o hayatına girdiğinden beri sürekli sadece onu düşünüyordu.
Aybike yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. Tamamen açıp başını yukarı kaldırdığında Berkle göz göze geldi. Nerede uyuduğunun farkına varınca gözleri büyüdü. Hemen kendi başını kaldırarak "G-Günaydın." dedi Aybike.
"Günaydın." dedi genç adam.
Malikane Salon
"İlaçlarınız hanım ağam. İçin de biraz kendinize gelin." dedi Kader.
"Neden hala haber yok? Gece gündüz oldu. Hala ses seda yok. Kesin bir şey geldi oğlumun başına." dedi Gülsüm Hanım.
"Yakındır hanım ağam gelmeleri. Siz yeter ki kendinize mukayyet olun."
"İyiyim ben iyiyim. Berk canıyla uğraşırken benim canımın ne kıymeti olur?"
"Berk beyim ne fırtınalar atlattı, hiçbirinde de yıkılmadı. Kimsenin gücü yetmez, onu yıkmaya onun zekası kudreti bütün düşmanlarını yener. Az sonra şu kapıdan sağ salim girecekler inşallah." dedi Kader.
"Küçükken de böyleydi. Cesur mert kuvvetli bir mahalle üstüne gelse bana mısın demezdi. Hadi benim aslan oğlum göster cemalini şunlara! Hadi benim endamına kurban olduğum! " dedi Gülsüm Hanım sonra gürledi bir anda. "Yetti artık siz ne duruyorsunuz böyle ağanız ortada yok. Siz burada oturmuş kimden medet umuyorsunuz?"
"Babaannem haklı, elimiz kolumuz bağlı bekleyecek miyiz? Burada ben daha fazla dayanamayacağım. Bir şeyler yapmamız lazım." dedi Tolga.
"Özkaya'nın imdadına Özkaya koşmayacak da kim koşacak? Ben de gidiyorum. " dedi Doruk.
"Hadi."dedi Gülsüm Hanım.
İkinci Kulübe
"Ayağın ne durumda?" diye sordu Berk.
"Ağrı yok ama bütün gece uyumuşum kalmışım öylece. Lütfen kusura bakma.
Sen de yorgun görünüyorsun. " dedi Aybike.'Ne kusuru en güzel uykumdu' dedi içinden "İyiyim ben dinlendim."diye yanıtladı kızıl.
"Hiç uyumadın, değil mi? Bütün gece bekledin öylece?"dedi mahcupca.
"Önemi yok. Malikaneye döndüğümüzde bol bol dinlencek vaktimiz olacak nasıl olsa." genç adam ayağa kalkıp "Acıktın mı? diye sordu kızın cevabını beklemeden "Çok güzel bir kahvaltı yapacağız döndüğümüzde." dedi.
"Evet yapacağız." dedi Aybike karşısına geçip.
"Evimize döneceğiz."dedi Berk ona söz ve güven veriyordu.
"Dönelim."dedi adamın kahve gözlerinde takılı kaldı kız.
Malikane Bahçe
Tam eli boş döndüklerinin haberini Tolga'ya vermeye gelmişlerdi ki
"Tamam hadi. Tamam, sinyale göre hareket alın, biz de geliyoruz oraya." dedi Çınar telefondaki polise."Berk'in telefonundan sinyal almışlar. Sinyale göre son konum bilgisini gönderiyorlar. Biz de oraya gideceğiz." dedi Çınar, Ömer'e bakıp.
"Çınar abi." dedi Tolga onları bahçede yakalamıştı.
"Bir dakika." işareti yaparak Tolga'yı susturdu Çınar.
"Bi haber var mı Doruk Bey? " diye sordu Gül.
"Berk'in telefon sinyalini bulmuşlar, oraya gidiyoruz babaaneme ve Kader ablaya söylersin." dedi Doruk.
"Çok şükür. " dedi Gül.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma /AyBer
Fanfic"Derler ki, sığındığın gönül memleketindir." "Derler ki bakan gözdür, gören kalp. " Dördüncü hikayem de Aybike ve Berk'i aşiret ahalisinde görücez. Umarım beğenirsiniz. Günlük dizi "Kan Çiçekleri'nden" kurgulanmıştır. Ön yargısız okumanız dileğiyle ☺