Bölüm 67

131 9 37
                                    

Geçmişe Gidiş Hapishane

Hikmet hapishanedeki eli kolu uzun bir arkadaşından Orhan'ın görüşüne gelmesi için haber gönderdi. İki arkadaş telefonları açmış karşılıklı konuşuyorlardı şimdi.

"Beni çağırmışsın Hikmet'im. Acil deyince işimi gücümü bırakıp geldim. Mevzu nedir? "

"Öyle. Önce bana bir söz vermeni istiyorum. " dedi genç adam öksürerek.

"Hay Allah'ım. Ne bu gizemli haller Hikmet sendeki? Tamam söz biz kardeşiz. Senin lafını ikiletmem bilirsin." dedi Orhan Bey.

"Kızım Aybike sana emanet Orhan . Ona sen bakacaksın. " dedi Hikmet.

"Ne diyorsun Hikmet! Anası babası yaşarken ben nasıl bakarım Aybike'ye? Nasıl koparırım minik sabiyi anasından? " dedi Orhan Bey.

"Dinle beni Orhan. Gönül geldi geçen hafta görüşüme. Ailesi onu yanına almak istiyor. Ancak tek bir şartları var. Kızını bu eve getiremezsin demişler. " dedi Hikmet.

"Sende Aybike'ye benim bakmamı istiyorsun yani öyle mi? Gönül ne demiş bu işe? " diye sordu Orhan Bey.

"Gönül karşı çıkmış. Ya kızımla gelirim ya da hiç gelmem demiş amma. Yapamaz Orhan'ım. Tek başına çocuk büyütemez. Arkasında kimsesi yokken. Doğuma iki haftadan az bir zaman var. Aybike'm doğduğunda ne yap et sen al büyüt onu. Babalık yap ona. Böylece gözüm arkada kalmaz. Gönül'üm de baba evine gitsin. İşine gücüne dönsün. Rahat etsin. Ben nasıl olsa..." dedi Hikmet.

"Yok Hikmet senin dediğin olacak iş değil. Nasıl olsa ne? Hem gözüm arkada kalır da ne demek? " dedi Orhan Bey.

"Orhan... " dedi içi dışına çıkacakmış öksürüyordu. Nefes almaya çalışıp " Ben akciğer kanseriymişim. Allah bilir amma doktorlara göre az bir vaktim kaldı. " dedi Hikmet.

Arkadaşının mendiline kan geldiğini gördü Orhan. Hüzün çöktü omuzlarına.

"Şimdi bana verdiğin sözü tut. Onu bir şekilde yanına al ve sen büyüt. Gönül hiçbir şey bilmesin. O kendi hayatına baksın. Kızıma bir mektup yazdım. Bunu ona ben öldükten sonra gerçekleri öğrendiğinde ver. Aybikeme iyi bak Orhan. Kızımın bir yuvası olsun. Ailesi olsun. Zor gününde destekçisi ol. Okula başladığı ilk gün elini tut. Mezun olduğu zaman sevincini paylaş. Evlendiği zaman yanında ol. Onu koru kolla. Benim emanetime iyi bak." dedi Hikmet.

"Ona canım gibi bakacağım gözün arkada kalmasın." dedi Orhan Bey.

Birkaç Gün Sonra

Orhan Bey'in kapısı çaldı.
"Buyrun. Kime bakmıştınız? " diyerek açtı kapıyı Şengül Hanım.

"Orhan abiye bakmıştım. Tahsin ben. " dedi genç delikanlı.

Tahsin'in sesini duyunca kapıya gelerek "Hoşgeldin. " dedi Orhan Bey.

"Abi beklediğin haberi getirdim sana." dedi Tahsin. Orhan mesajı almıştı.

"Sağolasın Tahsin. İyi günler oğlum. " diyerek kapıyı kapattı genç adam. Orhan Tahsin'i Gönül'ün hem ihtiyaçlarını karşılaması hem de göz kulak olması için görevlendirmişti ancak hapishane ziyaretinden sonra her gün kapılarının önünde nöbet tutmasını istemişti. Şimdi ise doğumun az ötedeki hastanede gerçekleştiğini haber veriyordu.

"Ne işler karıştırıyorsun Orhan? Şu kapıya gelen Tahsin, Vedat'ın oğlu değil miydi? " dedi Şengül Hanım.

"Evet o. Yok bir şey hanım. Kendi kendine kuruntu yapma. Ben dükkana gidiyorum. " deyip evden hızlı adımlarla hastaneye gitti Orhan Bey.

Yanlış Anlaşılma /AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin