Kısa bir aradan sonra buradayım. İyi okumalar 🧡
"Baba telefon arabada kalmıştı, o yüzden geç açtım bişey mi oldu? Tamam geliyorum. Aybike'ye haber vereyim şirkete geleceğimi . " dedi Berk.
Karısının yanına gittiğinde "Aybikem İyi misin? Niye içeri girmedin?" diye sordu Berk.
"Baba." dedi Oğulcan, Aybike ile Berk'i görünce.
"B-ben seni bekliyordum." dedi Aybike kocasının yüzüne bakamıyordu.
"Hadi içeri gidelim. Merhaba müsaade var mı?" dedi Berk gülerek.
"Ne demek müsaade sizin. Tabi buyurun gelin. " dedi Orhan Bey.
"Ben kalmayacağım. Acil bir işim çıktı." Karısına dönüp "Sen istediğin kadar vakit geçir. Beni ararsın gelir alırım seni. Haydi selametle." dedi Berk gülümsedi.
"Güle güle." dedi Orhan Bey. Sonra kızına dönüp "Kızım hoş geldin." dedi elleri uzatırken.
"Çek elini bir adım geride dur! " Dedi Berk'in gittiğini görünce. "Konuştuğunuz her şeyi duydum. Doğru mu duyduklarım baba? Sizin kızınız değil miyim ben? Hayır hayır bu işte bir yanlışlık olmalı! Baba abi cevap versenize. Neden susuyorsunuz?" diye sordu bağırarak Aybike..
"Gel bir oturup konuşalım. " dedi Orhan Bey.
"Oturmak falan istemiyorum! Doğruları söylemenizi istiyorum. Lütfen net bir cevap verin artık! Abi. Abi sen söyle sen cevap ver bana. Evlatlık mıyım ben?" diye sordu Aybike gözleri dolu dolu.
"Doğru Aybike'm annemler seni evlatlık almış." dedi Oğulcan zar zor.
"Demek doğru.." dedi Aybike gözyaşları akarken.
"Abicim. " dedi Oğulcan. Genç kız bayılmak üzereyken tuttu kollarından.
"Aybike kızım." dedi Orhan Bey.
"Abiciğim hadi iç şundan birazcık? Bir yudum al nolursun. " dedi Oğulcan elindeki suyla telaşlı telaşlı.
"Hadi biraz toparla kendini hadi güzel kızım." dedi Orhan Bey.
"Kimim ben? Annem babam kim? Yalvarırım söyleyin lütfen!" dedi Aybike delirecek gibiydi.
"Yok! Annen de baban da yok senin! İkisi de öldü gitti. Biz baktık sana biz büyüttük seni bunca yıl. "dedi Şengül Hanım.
"Buna... Hala inanamıyorum. Allah'ım lütfen hepsi kötü bir rüya olsun sadece. Tüm hayatım bir yalandan ibaretmiş meğer. Ben sizi ailem sandım. Ailem değilmişsiniz..." dedi Aybike Oğulcan'ın yanına çömelip. Halen olayın şokundaydı.
"Nankörlük etme, bunca yıl analık babalık ettik sana. Koruduk, kolladık ne çabuk vazgeçtin bizden. Bu arada duydukların burada kalacak. Gidip orada burada söyleyip de ortalığı bulandırma! " dedi Şengül Hanım endişeyle.
"Anne ne yapıyorsun ya ne diyorsun sen!" dedi Oğulcan.
"Siz benden gizlediniz! " Dedi Aybike onlara yabancı gibi bakıp.
"Nankörlük" diyordu ki Şengül Hanım "Kes Sesini Şengül! " Diye sustırdu Orhan Bey.
"Ana yeter! Aybikem abim hadi gel kalk. Kalk bir bak bakayım, yüzüme bak, bir bak bir abine. Aybike abiciğim!" diye bağırdı Oğulcan.
"Aybikeee! Aybikem! Ne oldu ne bu halin yengem?" diye sordu Harika bahçe kapısından girerken.
"Senin haberin var mıydı olanlardan yenge?" Dedi kimseye güvenmeyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma /AyBer
Fanfic"Derler ki, sığındığın gönül memleketindir." "Derler ki bakan gözdür, gören kalp. " Dördüncü hikayem de Aybike ve Berk'i aşiret ahalisinde görücez. Umarım beğenirsiniz. Günlük dizi "Kan Çiçekleri'nden" kurgulanmıştır. Ön yargısız okumanız dileğiyle ☺