Doktorun Odası
İçeride muayeneleri devam etmekteydi. Gönül Hanım'ın ricası üzerine doktor hanım daha çok ilgileniyordu onlarla.
"Doktor hanım bebeğimiz şu noktacık dediniz değil mi?" diye sordu Berk parmağını göstererek heyecanla.
"Evet doğru. Henüz çok minik boyu 12-13 mm kadar 2 ayda doldurduktan sonra büyüme hızı 4 katına ulaşacak." dedi doktor hanım.
"Peki cinsiyeti? " diye sordu Berk sabırsızlıkla ne zaman öğreneceklerini merak ediyordu.
"Onun için 4 ay beklememiz gerekecek." dedi doktor hanım.
"Kalp atış sesini bir kez daha dinleyebilir miyiz?" diye sordu Aybike çok istekli bir şekilde.
"Tabii." dedi doktor hanım.
Güm güm güm hızla atıyordu minicik bedendeki güçlü kalbi. Aybike ve Berk tekrar göz göze geldiler. Bebeklerinin kalp sesini duymak onlar için harika ve tarifi olmayan bir duyguydu.
Mezarlık
Hastane dönüşünde rotasını mezarlığa çevirdi Berk. Nereye gittiklerini anlamıştı Aybike.
Mezar taşının önüne geldiklerinde ellerini açmış dua ettiler sonunda "Amin." diyerek.
"Hadi müjdeyi sen ver annemize." dedi Aybike sevinçle.
"Anne biz geldik. 2 kişi gibi görünüyoruz ama daha kalabalığız aslında. Aybikeyle benim yani bizim bir bebeğimiz olacak anne. Babaanne oluyorsun yani? Bu mutluluğu seninle birlikte yaşamak isterdim. Ama Allah'ın takdiri. Şimdi hayatta olsaydın kim bilir ne kadar mutlu olurdun. Hemen başlardın torun hazırlıklarına. Malikanede herkes çok heyecanlı bebek geliyor diye ama benim gözlerim seni arıyor. Bulamayacağımı bilsem de. Bebeğimize hepsini anlatacağım. Öyle anlatacağım ki yokluğunu hiçbir zaman hissetmeyecek. Seni tanımış gibi. Seninle büyümüş gibi olacak. " dedi Berk bu haberi annesine vermiş olmanın sevincini ve hüznünü bir arada yaşıyordu.
"Bana anlattığın gibi değil mi? Berk sizi bana öyle güzel anlattı ki anne. Tanışmadan tanıdım sizi ve çok sevdim. Bebeğimiz de sizi çok sevecek. Eminim bundan. Onu sizinle birlikte büyütmeyi o kadar çok isterdim ki ama ne yazık ki bu mümkün değil biliyorum. Artık aramızda olamasanız da güzel hatıralarınızla bizim hep yanımızda olacaksınız. Sevginizden, şefkatinizden ilham alarak büyüteceğiz bebeğimizi." dedi Aybike kocasının elinden tutarak. Ona manevi güç vermek istemişti.
Güzel karısına gülümsedikten sonra "Şimdilik hoşçakal anne. Bebeğimiz doğduğunda onunla birlikte de geleceğiz seni ziyarete. " dedi Berk umutla.
Mutfak
Gülsüm Hanım'ın isteği üzerine mutfakta tatlılar yapılıyordu büyük büyük tencerelerle. Bebeğin sağlıcakla gelmesi için hayır yapmaya karar vermişti.
"Az bir işimiz kaldı. Yoruldun mu anne? Ben devam edeyim istersen?" dedi Gül.
"Yok kızım e biraz yoruldum ama tatlı bir yorgunluk tabi bebişimiz için sonuçta." dedi Kader.
"Ah hele aramıza katılsın daha teyzesi neler neler yapacak o bıcırığa. " dedi Gül.
"Çok şanslı bir bebiş. Herkes dört gözle onu bekliyor." dedi Zeynep. Zeynep Kader'in yeğeniydi. Tatlı için o da yardıma gelmişti malikaneye o günlük.
Malikane Kapı Girişi
"Bana mı getirdin?" diye sordu Çınar.
"Canın çekmiştir diye düşündüm koktu sonuçta." dedi Gül yaptıkları irmik helvasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma /AyBer
Fiksi Penggemar"Derler ki, sığındığın gönül memleketindir." "Derler ki bakan gözdür, gören kalp. " Dördüncü hikayem de Aybike ve Berk'i aşiret ahalisinde görücez. Umarım beğenirsiniz. Günlük dizi "Kan Çiçekleri'nden" kurgulanmıştır. Ön yargısız okumanız dileğiyle ☺