Salon
Hep beraber salona geçmiş oturuyorlardı şimdi.
"Şunu da koy. Rahatsın değil mi?" diye sordu Berk Aybike'ye. Beli rahat etsin diye arkasına arkasına iki tane yastık koymuştu. Ela gözlüsünün rahatı için ne lazımsa onu yapmaya çalışacaktı. .
"Kader akşama şöyle kuzu etinden güzel bir güveç yapalım. Yanına da bol vitaminli de bir sebze çorbası. Bundan sonra her şey bebeğe ve anasına güç kuvvet verecek şekilde yapılacak tamam mı?" dedi Gülsüm Hanım onay istercesine.
"Tamam Gülsüm Hanım. " dedi Kader içten gülümsemeyle.
"Hadi bakalım sen mutfağa hazırlıklara başla." dedi Gülsüm Hanım halinden memnun bir şekilde.
"Kızım iyisin değil mi? " diye sordu Resul Bey. O heyecandan ayakta durmayı tercih etmişti.
"İyiyim Resul babacığım çok sağ olun." dedi Aybike memnuniyetle.
"Bundan sonra rahatına bakacaksın." dedi Resul Bey. Yorulmasını istemiyordu biricik gelininin.
"Bir isteğin var mı? " diye sordu Berk. İçi içine sığmıyordu genç adamın.
"Berk ben hasta değilim ki hamileyim sadece. Sakin ol her şey yolunda." dedi Aybike rahatça.
"Bu mutluluğu bana yaşattığın için teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Çok. Ne zaman görebiliyoruz bebeğimizi?" diye sordu Berk heyecanla. Aybike'nin narin elini tutuyordu sıkı sıkı.
"Yarın göreceğiz. Hastanemizin en iyi doktoruyla görüştüm. Yarına randevu aldım." dedi Gönül Hanım kendinden bir tavırla.
"Yarın mı? Daha erken olmaz mı? Bugün hatta şimdi?" diye sordu Berk sabırsızlıkla.
Berk'in bu tavrı oradaki herkesin gülmesine neden olmuştu.
"Bu sürecin özellikle o doktorun nezaretinde yürümesini istiyorum. Çünkü alanının en önemli ismi ama maalesef şu anda şehir dışında. Beni kırmadı sağolsun ama ancak yarın burada olabilecek." dedi Gönül Hanım sakince.
"Ben şu mutfağı bakayım hazırlıklar tamam mı? Hadi bakalım." dedi Gülsüm Hanım. Birinin mutfakla ilgilenmesi gerekiyordu.
"Abi biz de bir konuşalım mı seninle?" diye sordu Tolga.
"Bize biraz müsaade." dedi Berk kalkarak.
Oğlunun kalktığı yere oturan Resul Bey "Maşallah maşallah Allah'a şükürler olsun yarabbim." dedi mutlulukla.
Derin bir nefes alıp verdi Aybike sakinleşmek için.
Çalışma Odası
"Abi hani benim sınıfımda bir arkadaşım vardı ya babasına iş bulacaktık. Hatırladın mı? Ben şirkete bir CV yolladım. Acaba sende bir arasan?" dedi Tolga.
"Biz o işi hallettik merak etme." dedi Berk.
"Aslan abim benim. Bu arada tebrik ederim. Uzun zamandır aldığımız en güzel haberdi abi ikiniz için de çok mutluyum. " dedi Tolga sevinçle.
"Sağolasın aslanım benim. Bir çocuğum olmasını hep hayal etmiştim. İstediğimi biliyordum ama. Bu kadar heyecanlanacağımı hiç düşünmemiştim. Aybike'nin korkusunu şimdi anlamaya başladım. Acaba iyi bir baba olabilecek miyim? Ona yetebilir miyim? Tedirginlik hissetmeye başladım bende." dedi Berk açık yüreklilikle.
"Abi senin hiç tedirgin olmaman gereken bir konu bu. Harika bir baba olacaksın sen eminim çünkü bana da abilikten çok babalık yaptın. Babam hastayken onun yerine koydum ben seni. O kadar güçlüydü ki varlığın düştüğümde hep sen kaldırdın. Elin hep omuzlarımdaydı. Bir gün olsun sorumluluktan kaçmadın. Bir gün olsun yorulmadın. Ayrıca hastalandığımda sabaha kadar başımda beklediğini de unutmadım. Yani anlayacağın sen sınavı çoktan geçtin be abi. Hani sana çok iyi bir baba olacaksın demiştim ya lafımı geri alıyorum. Sen zaten çok iyi bir babasın. " dedi Tolga abisine sevgi dolu bakan gözleriyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma /AyBer
Fanfic"Derler ki, sığındığın gönül memleketindir." "Derler ki bakan gözdür, gören kalp. " Dördüncü hikayem de Aybike ve Berk'i aşiret ahalisinde görücez. Umarım beğenirsiniz. Günlük dizi "Kan Çiçekleri'nden" kurgulanmıştır. Ön yargısız okumanız dileğiyle ☺