Aybike temkinli adımlarla aşağıya inerken Berk'i kapının önünde göremedi. Etrafa bakınınca Tolga oradaydı sadece.
"Tolga." dedi Aybike
"Efendim yenge. " dedi Tolga.
"Berk nerede? " diye sordu.
"Şey yenge abimi şirketten çağırdılar acil olarak. " dedi Tolga.
"İyi ama bugün cumartesi. Abini cumartesi günleri iş yerine çağırmazlar. Kesin bir şey oldu. Bana doğruyu söyle Tolga. Ne saklıyorsunuz benden? " diye sordu Aybike.
"Senden de hiçbir şey kaçmıyor yenge. Peki tamam tamam. Abim Cevahir'in yanına hapishanede koydurduğu adamla
ilgili haber almış. Çınar abinin yanına gitti." dedi Tolga.
"Of Berk of! Hiç laf dinlemeyeceksin değil mi!" diyerek gerisin geriye topuklarını vura vura odaya çıktı.
Sahil Kenarı
İçerideki adamı Çınar'a Cevahir'in gideceği gizli bir deposu olduğunu avukatı aracılığıyla bildirmişti.
"Depoyla ilgili başka bir şey söylememiş mi Cevahir kaçmadan önce? " diye sordu Berk.
"Malesef beyim. Ağzını arasa da hiçbir şey söylememiş bu konuda. " dedi Çınar.
"Kahretsin! Bu çok şeyi zorlaştıracak." dedi Berk. "Bu arada Çınar aklımdayken sen bizden kız alıyorsun artık aileden sayılırsın. Bana abi diyebilirsin." dedi Berk.
"Yok öyle olmaz be- " dedi Çınar
"Benim lafımın üstüne laf mı söylüyorsun? " dedi Berk.
"Estağfurullah tamam a-abi. Sen nasıl buyurursan. " dedi Çınar.
Malikane Ön Bahçe
Odanın penceresinden Berk'in arabasını görünce hızlı hızlı aşağıya indi Aybike. Kocasının karşısına bilerek dikilecekti. Sorusuna cevap alıp alamayacağını merak ediyordu.
"Aybike'm seni beklettiğim için üzgünüm. Ama şimdi çıkarsak bir sonraki seansa yetişiriz. Hadi gidelim. " dedi Berk.
"Neredeydin?" diye sordu Aybike bir adım geri çekilerek.
"Acil bir işim çıktı. Gitmek zorundaydım. Hadi gidelim." dedi Berk. Aybike kocasının tuttuğu elini çekerek içeriye girdi. Derin bir iç çekti Berk. Bu sessizlik pek hayra alamet değildi.
Salon
Ailecek salonda oturduklarında Berk'in gömleğinin kol kısmında kan lekesi gördü. Eline alıp sağına soluna bakınca kanayan bir yarasının olduğunu gördü.
"Ne oldu? Ne oldu sana Berk?" diye sordu Aybike endişelenerek.
"Mühim bir şey değil gibi yenge baksana ufak bir yara." dedi Tolga.
İkinci kez baskına gittiklerinde bu kez eline bıçak yarası almıştı Berk. Bugün avcunu bir yere sürtünce yaranın kabuğu kalkmış yeniden kanamaya başlamıştı.
"Tabi canım. Biz hemen ailemizin
doktoruna sorduk zaten Berk'i. O da mühim bir şey yok dedi." dedi Doruk.
"İçiniz rahat yani. Nasıl oldu peki bu mühim olmayan yara?" diye sordu Aybike gözlerini kısıp.
Lafı kimseye bırakmadan "Cevahir'in adamlarıyla ufak bir sürtüşme oldu." dedi Berk kısa ve öz.
"Pansuman yapmamız lazım buna. Hadi odaya çıkalım." dedi Aybike kocasının elinden tutup onu peşinden sürükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma /AyBer
Fanfiction"Derler ki, sığındığın gönül memleketindir." "Derler ki bakan gözdür, gören kalp. " Dördüncü hikayem de Aybike ve Berk'i aşiret ahalisinde görücez. Umarım beğenirsiniz. Günlük dizi "Kan Çiçekleri'nden" kurgulanmıştır. Ön yargısız okumanız dileğiyle ☺
