Tren, Hogwarts' a varmıştı. Öğrenciler yavaşça trenden çıkıyordu. Al, Rose, Fred ve Villa birlikte yürüyorlardı trenden dışarıya doğru. Bir anda gür bir ses duydular. " BİRİNCİ SINIFLAR BURAYA GELSİN!!!!!" Birinci sınıf öğrencileri adimlarini sıklaştırmışlardı. Hepsi hızla sesin kaynağına doğru yürüyordu. Birçok birinci sınıf, iri yarı bir adamın çevresinde toplanmıştı. "BİRİNCİ SINIFLAR BENİ TAKİP ETSİN!!!!!" diye bağırırken yüzünü öğrencilere döndü. Bu iri yarı adam Hagrid' ti. Birinci sınıflar onun dev adımlarına yetişmek için hızla yürüyorlardı. Al ve Fred, Hagrid hakkında konuşuyorlardı. Villa ve Rose ise okula gitmek için ne gibi bir araç kullanacaklarını tartışıyorlardı. Sorularının cevabını biraz yürüdükten sonra aldılar da. Hogwarts' a giden büyük bir göl vardı önlerinde. Dizi dizi kayıklar sıralanmıştı. Hagrid' ın gür sesi tekrar duyuldu. " Şimdi herkes dörder kişilik kayiklara yerleşsin." Al ve Fred ilk gördükleri kayığa atlamışlardı. Rose, kuzeninden ayrılmak istemiyordu. O yüzden Villa ve Rose da onlarla aynı kayığa bindi. Hagrid, herkesin binip binmedigine bakmak için arkasına döndü. Herkes kayiklara yerleşmişti. " Veeeeee dikkatli olun kayıklar hareket edecek." diye uyardı birinci sınıfları. Kayıkların hemen yanındaki ışıklar yandı ve kayıklar kıyıdan ayrıldı. Şimdi dingin suyun üzerinde, kayıkların içinde Hogwarts' a doğru yol alıyorlardı.
" Vay canına, kayıklarla gideceğimizi düşünmüştük ama bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştik." dedi Villa Rose' un büyülenmiş yüzüne bakarak. Diğer üçü de onaylamak için başlarını salladılar. Hepsi kafasını kaldırıp bütün ihtişamıyla onları karşılayan Hogwarts' a baktı.
Kayıklar kıyıya varmıştı. Herkes kayıklardan inmişti ve Hogwarts binasindan içeri girmişti. Profesör Mcgonall, birinci sınıfların önünden yürüyerek onlara küçük bir konuşma yaptı.
"Hogwarts' a hoş geldiniz. Şimdi Ortak Salon a gidiyoruz. Seçmen Şapka sizi binaniza yerleştirecek. Sonra yemek yiyeceksiniz ve sınıf başkanlarınızla yatakhanelere çıkacaksınız." dedi ve Ortak Salon' a girdi. Birinci sınıflar şaşkınlıkla etrafı inceliyordu. Al ve Fred, hemen Gryfindor masasına yan yana oturmuşlardı. Seçmen Şapka konuşmaya başladı.
" Hogwarts' ın nami değer
Seçmen Şapka' sıyım.
Bilirsin, dört bina vardır
Ravenclaw, Hufflepuff, Gryfindor, Slytherin
Yerlestiririm seni,
En uygun olanına.
Merak etme,
Yeteneklerini katarim tercihime.
Belki cesur bir Gryfindor aslanı olursun,
Belki kurnaz bir Slytherin yılanı.
Belki de onurlu bir Hufflepuff' lu porsuk
Belki akıllı bir Ravenclaw kartalı.
Ama önemli değil binalar,
Asıl önemlisi
Dostluğu kazanmak."
Çok gür olmayan bir kaç alkış, Seçmen Şapka' yı tebrik etti. Profesör Mcgonall elindeki uzun listeden sırayla adları okumaya başladı. Biraz sonra Villa Mckini adı duyuldu. Villa heyecanla yerinden kalktı ve sandalyeye oturdu. Şapkayı korkuyla başına geçirdi. Şapka bir süre sesli düşündü.
" Himmm... Akıllısın, cesursun. Gryfindor' lu mu olmalısın Hufflepuff' lu Mu? Evet evet en iyisi GRYFİNDOR!!!!!" Villa çok rahatlamıştı. Rose, Albus ve Fred onu deli gibi alkışlıyorlardı. Villa yerine oturduktan çok kısa bir süre geçmişti ki Rose Weasley adı duyuldu. Şapka net bir karar veremiyordu.
" Sana en uygunu Ravenclaw aslında ama butun Weasleyler Gryfindorlu. Evet burada kesinlikle çok başarılı olursun. GRYFİNDOR!!!!" Şu ana kadar en çok alkışı Rose almıştı. Dayıları Fred ve George' un Umbridge müdür olduğu zamanki okuldan ayrılışları hiç unutulmamıştı. Aradan baya zaman geçti. Fred Punil adı okundu. Fred, büyük bir özgüvenle sandalyeye oturdu. Seçmen Şapka hiç düşünmeden" GRYFİNDOR!!!! " diye bağırdı. Albus titriyordu. Bütün tanıdıkları Gryfindor daydı. Kısa bir süre sonra Albus Severus Potter adı salonda yankılandı. Albus, yavaşça sandalyeye oturdu, gözle görülür bir biçimde titriyordu. Seçmen Şapka yı giyerken gözü abisi James e kaydı. James dikkatle ona bakıyordu. Seçmen Şapka " Bir başka Potter! Kesinlikle SLY- " devamını getirmeden Albus yalvardı. " Nolur Slytherin Olmasın!" Sesi yüksek çıkmıştı. Mcgonall ne dediğini duymuştu. " Slytherin olmasın mı? Bir bakalım... Emin Mısın? Biraz düşünelim...GRYFİNDOR!!!" Albus rahatlamıştı. Derin nefes aldı ve Fred' ın yanına oturdu. Her tarafa gülücük saçıyordu. "Aferin çaylak. Adımızı karaya çıkarmadın." Albus kulağına söylenen bu sözler üzerine hızla arkasını döndü. James, arkadaşlarının yanına dönüyordu. Profesör Liwelliki, 16 yıldır Hogwarts müdürüydü. Dumbledore a çok benziyordu ama saçları griydi. Ellerini çırpmasıyla önlerinde nefis yemekler belirdi.
Bütün birinci sınıflar, sınıf başkanlarının arkasında sıra olmuştu. Ted ve Victorie, birbirlerine bakarak gülümsediler. Yürüdüler, merdivenleri çıktılar ve şişman kadın portresi önünde durdular. Ted " Maral " dedi. Portre yana savruldu ve birinci sınıflar içeri geçtiler. Bu arada Victorie ve Ted çoktan yatmışlardı. Fred ve Albus kızlardan ayrıldı. Kendi yataklarına yattilar.
" İnanamıyorum, Hogwarts tayız ve bu bizim ilk gecemiz! Bir an önce derslere başlamak istiyorum! " Fred, Albus' un uyumak üzere olduğunu anlamıştı. Ona iyi geceler diledi ve yorganı başına çekip uykuya daldı. Yarın eğlenceli geçecekti. Her ikisi de emindi.
Ginny, yatak odasında mışıl mışıl uyuyordu. Ama Harry uyanıktı ve düşünüyordu. Her iki oğlu da okula başlamıştı. Onlara birer hediye vermek istiyordu. Kendi okul yıllarında kullandığı bir şey... Aklına ilk gelen görünmezlik pelerini ile Çapulcu haritasıydı. Yo yo, onları veremezdi, Ginny izin vermezdi. Verir miydi? Bu düşünceler içinde göz kapaklarının ağırlaştığını hissetti. Sabah Ginny ile konuşacaktı .Not: Okuyanlar lütfen oy versin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDA
FanfictionAlbus Severus Potter, James Sirius Potter, Lily Luna Potter, Hugo Weasley, Rose Weasley, Scorpious Malfoy, Teddy Remus Lupin... Onlar savaş sonrası nesildi. Yeni umutlar yeni nesille doğmuştu. Yeni mutlulukları da beraberlerinde getirdiler. Ancak...